10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yâr Düş Aklıma!!

Bulutlar kara damlalar yağdırıyor saçlarıma , gözlerim fecr oluyor…
Simam özlemin kuyularına saldı iplerini, haps oldu yarınlarım ağla/yamıyorum yağmurlar gibi  
Bir rahmet konuyor dudaklarıma susuyorum!
Gözlerime dokunan katreler kadar sessiz yağıyor hüzün gönlüme 
Düşe kalka doğrulmaya çalışıyorum(  ) ve biliyorum bu dünya bir rüya kadar kısa(!)…
Sonra korkup kaçıyorum
Sevmek beri gel kaldırımlarda ayak izlerim karşılıksız isen geri dur bir adım benden(!)
Bu rahmet kar mı düşürdü gönlümüze?
Nefesim çekiliyor  
İklimler karmakarışık , ruhum gibi(!) bir güneş açıyor bir gece   
Saatler yalnızlık kokuyor,
Zemheri geceler rüzgarları estiriyor bağrıma, titremekten haz alıyor bedenim   
Yaş(l )anmışım besbelli yumuyorum “SANA” gözlerimi,
Kepenklerimi bir bir indiriyorum şahitsiz bir düğündü bizimkisi,
Herşey gibi yarımkalmıştık oysa, devamı gelmeyen türküler besteledim sana 
Sızlıyor gönül telim (!)
Yokluğunumu yaşamaya başladım yoksa?
Korkuyorum(!)
Zaman geceye değerken ben mutluluğu kapı önüne bırakıyorum 
Gör/sen, duy/san sana ne kadar muhtacım(!)
Dünden kalan acılarda bir bir gün yüzüne çıkıyor,
Bir dilim mutluluk geçmiyor kursağından aşkımın(!)
Yarımımdın, yarınımdın 
Şimdi bir hiç kadar yoksuluz hayatın sokaklarında 
Her Dalga çarptığında içimin kıyılarına esrarengiz sırlarla gömülüyorum ben toprağa!
Eriyorum acımla , kavruluyor ölüm günüm takvimlerde asılı yapraklar bir bir düşürüyor,
Zaman çabuk geçiyor , asıl vuslat'a ramak kala soğuk duşlara sokuyorum düşlerimi,
Seni sevmek bu kadar acıklı olmamalıydı,
Hicaz mevsimlerde üşümemeliydik
Ben bahar sanmıştım seni
ıslansan bile gözlerinden yağacaktı nisan yağmurları
Şiirler yarım kalıyor kalem sensizliği anlatmaktan firar etti,
Hangi firakın kollarına bırakıp çorak topraklarda yürümeyi seçtin bir bilsen 
Bir cemre düşse nisanın şakağından gönlüme 
Bahara dönse kışa'sarmış gönlüm 
Bir sessizlik ürpertiyor düşlerimi,
Uyandığımda bir hayal olacağını biliyorum ve gözlerimi gerçeğe kapayıp ben yine sana d/üşüyorum 
Geceler çok soğuk yâr!
Kalbim üşüyor!
Hiç bir nefes çözmüyor buzlarını gönlümün 
Nasıl bir yalnızlık benimkisi, gecenin kolları dolanıyor boynuma, bırakmıyor kendime geleyim,
Bırakmıyor yazgı, seninle bir nefes çekeyim 
Âh yâr 
Bir umut bırak dilime, seni söyleyeyim 
Susturun artık bu hüznü, kahkalar dolsun suretime!
Güldür beni ey hayat, gözyaşlarımın vadesi doldu!
Umarsız bir son bahar var şimdi İstanbul’un göğünde yankılanıyor haykırışlarımız herkes sağır!
Mutsuzluğun gölgesinde bağdaş kurup tesbih çeken bir sûfiyiz!
Biz böyleyiz…
Aşka yol verenlerin safında dizlerimiz çürür
Söylesene yar bundan mı vefakar yüreklerimize bu karşılıksız sevdalar!
Yollar kalabalık
Gökler hüzünbaz
Dudaklarımdan dökülen harfler nigahları çağrıştırıyor
Gözüm "sende" kaldı yar!
Gör(m )üyor musun?
Odalarım İzbe, dört duvar öylesine üzerime geliyor ki feryad ediyor ruh'um
Zamanın girdabında kalbime aşkın nasihatını veren yar!
Gözlerime bir sürme de sen çek(!)
Sıratından geçir beni aşkının, yalancı bir cennetin şakağına düşür dudaklarımı   
Yatsı ezanında sar (s )ağır duygularımı
Nafile olmasın bu uyanışlar  
Nafile düşmesin başlar omuzlara…
Bir dervişin gönlü şâhâ kalkıyor işte : " Allah" diye diye 
Vakit yatsı,
Sen düşüyorsun yine gönlüme,
Duâya kalkıyorum işte:
" Allahım umudumu alma elimden, en muhtaç olduğum kulunun gözlerinde söndür ruhumu!"
Seni bana yazması için uzunca sucûda koyuyorum başımı,
Bir gözyaşı dökülüyor secdeye tane tane…
Seni diliyorum Hûda'dan 
İcabet et dualarıma yâr  
Ruhum, gel söndür bu ateşi!
Ve ;
Bekle beni yar!
Bekle beni hüznü nakşeden tebessüm ile Arafımda(!)
ALINTI 
|
|
|