Konu
:
Yeryüzünün İlk Mezarı - Habil Ve Kabil Hikayesi Ve Fotoğraflar
Yalnız Mesajı Göster
Yeryüzünün İlk Mezarı - Habil Ve Kabil Hikayesi Ve Fotoğraflar
10-28-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Yeryüzünün İlk Mezarı - Habil Ve Kabil Hikayesi Ve Fotoğraflar
Yeryüzünün ilk mezarı olarak kabul edilen Hz
Adem’in oğlu Habil’in kabri ziyaretçi akınına uğruyor
Ziyaretçiler Suriye’nin başkenti Şam yakınlarında bulunan mezarı ziyaret ederek Habil’in ruhuna Fatiha okuyor
Genci yaşlısı kadını erkeği dünyanın birçok ülkesinden gelen ziyaretçilerden bazıları ise 6 metrelik mezarı görünce şaşkınlığını gizleyemiyor
İşte fotoğraflar…
Genci yaşlısı kadını erkeği dünyanın birçok ülkesinden gelen ziyaretçiler 6 metrelik mezarı görünce şaşkınlığını gizleyemiyor
Habil’in mezarı Suriye’nin başkenti Şam’ın yaklaşık 40 kilo metre dışında Kasyun dağında bulunuyor
İnsanlığın yeryüzüne gelişinden günümüze kadar ulaşabilen kabir mermerlerle çevrilerek güzel bir görünüme kavuşturulmuş
Mezar ayrıca çevresine bir türbe inşa edilerek koruma altına alınmış
Kabrin girişinde Habil’in kardeşi Kabil tarafından nasıl öldürüldüğü ile ilgili kıssayı anlatan bir yazı bulunuyor
Gelen ziyaretçiler ilk olarak kabir başında Fatiha okuyor
Ardından okudukları Kuran’ı Kerim’i Habil’in ruhuna hediye ediyor
Bazıları ise kabrin yanında bulunan mescitte vakit namazını kılıyor
Türkiye İran Ürdün gibi ülkelerden gelen ziyaretçiler karşılarında 6 metrelik mezarı görünce şaşkınlıklarını gizleyemeyerek yaşadıkları anı ölümsüzleştirmek için kabrin yanında fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyor
Öte yandan ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarını karşılamaları için bir pazar yeri de oluşturulmuş
Ziyaretçiler Habil’in mezarını ziyaret ederken giyim hediyelik eşya gibi bir çok ihtiyacını karşılama imkanı buluyor
Habil’in mütevazı bir türbede bulunan kabri bölge halkı olan Dürziler tarafından korunuyor
Kabri büyük itina ile koruyan Dürziler Habil’i bir peygamber olarak kabul ediyor
Ölümün Ne Olduğunu Bilmeyen Katil
Suriye’de yaşayan Araştırmacı Yazar Erol Çalı Habil’in yeryüzünün “ilk şehidi ve aynı zamanda mazlumların ilk atası” olduğuna işaret ediyor
Habil’in ilk ölen insan olması itibariyle mezarının da dünyanın ilk mezarı olduğuna dikkat çeken Çalı “Habil haksızlıkla öldürülmesi sebebiyle ilk şehit olarak kabul edilebilir
Hz
Adem’in oğlu Habil’e insanlığın ilk evladı ilk şehidi ilk mazlumu denilebilir
Hz
Adem ikiz evladından ikincisi olan Habil ağabeyi Kabil tarafından öldürülmüştür
Habil insanoğlunun ilk şehidi olurken Kabil ilk katil olma talihsizliğine düştü
” diyor
Habil’in kardeşi Kabil tarafından öldürülmesinin üzerinden binlerce yıl geçmesine rağmen hala ziyaret edilip dua aldığına dikkat çeken Çalı Kabil’in ise sadece bir kardeş katili olarak hafızalarda yer ettiğini belirtiyor
Şam hakkında yayınlanmış bir eseri de olan Erol Çakı’nın anlattığına göre Kabil’in kardeşi Habil’i öldürmesi şu şekilde gerçekleşir:
“Hz
Adem ve Hz
Havva’nın her defasında ikiz olmak üzere 4 çocukları olur
İlk ikizler Kabil ile Lebuda ve ikinci doğumda ise Habil ile İklimya dünyaya gelir
Çocukları evlilik çağına geldiğinde Hz
Adem ilk erkek çocuk olan Kabil’i Habil’in ikizi olan Lebuda ile evlendirmek ister
Kabil’le doğan kızı İklimya’yı da Habil’le evlendirmeyi düşünür
Böylece eşler arasında az da olsa uzaklık olacak ikiz kardeşle evlenme engellenmiş olacaktır
Ancak Hz
Adem’in bu hükmüne Kabil razı olmaz ve ‘Herkes kendi ikiziyle evlensin
’ der ve kendi ikizi olan İklimya ile evlenmek istediğini söyler
Habil ise hem peygamber hem de babası olan Hz
Adem’e itaat eder
Bunun üzerine Hz
Adem iki kardeşe kurban kesmelerini; kimin kurbanı kabul olursa İklimya’yı onun almasını teklif eder
Kabil de Habil de kabul eder
Kabil çiftçilikle Habil ise hayvancılıkla uğraşmaktadır
Rivayete göre o dönemde kurbanlar bir meydana bırakılmakta ve semadan bir nur gelip o kurbanın üzerini aydınlatmaktadır
Kabil bir demet buğday Habil de bir koyun getirir
Beklenen nur semadan iner Habil’in kurbanını aydınlatır
Ancak bu durum Kabil’i öfkelendirir ve Habil’e ‘Seni mutlaka öldüreceğim
’ der
Aslında Kabil ölümün nasıl bir şey olduğunu bilmiyordur ve Habil’i öfkesi dininceye kadar dövmeyi düşünmektedir
Sonunda bir gün Kasiyun Dağı’nda koyunlarını otlatırken Habil’e arkasından yaklaşır ve eline aldığı taşla başına vurur
Habil cansız bir şekilde olduğu yere yığılır
Ölümün ne olduğunu bilmeyen Kabil bir süre kardeşinin başında kalkmasını bekler
Bakar ki kalkmıyor ses vermiyor
Tutup kendisi kaldırır sallar bakar
Hiçbir tepki olmayınca da korkusundan kaçar
Daha sonra belki kalkmıştır umuduyla geriye gelir; ancak kardeşi hâlâ yerde cansız yatmaktadır
Yanına oturur sabaha kadar bekler
Ne yapacağını bilemez halde sağa sola koşuşturur
Alıp götürmek ister ama babasından çekinir
Bu sırada kavga etmekte olan iki karga görür ve bir süre sonra kargalardan biri diğerini öldürür
Kavgada ayakta kalan karga toprağı eşeler küçük bir çukur açar yere serilen kargayı bu çukurun içine çekerek gömer ve üzerine toprak atar sonra uçar gider
Bu manzarayı izleyen Kabil de kardeşini Şam’ın dışında bulunan Kasyun dağına gömer
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul