10-28-2012
|
#13
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cuma Hutbeleri
Kibir
Müslümanın ahlâkî kişiliğine yakışmayan; Allah, Peygamber ve iyi insanlar katında kişinin değerini düşüren olumsuzlukların başında kibir denilen kötü huy gelmektedir
Kur’ân-ı Kerîm’de kibir kavramı, “bir kimsenin ululuk taslaması, kendisini başkalarından üstün görmesi”; daha özel olarak da “inançsızların müslümanları küçümseyerek onların inandıklarına inanmaması, gittikleri yoldan gitmemesi” anlamında kullanılmaktadır Âyetlerde bildirildiğine göre ilk kez şeytan, kendisinin Âdem’den daha üstün olduğunu ileri sürerek Allah’ın buyruğuna karşı gelmiş, bu da onun ilâhî rahmetten mahrum bırakılmasına sebep olmuştur
İslâm inancına göre gerçek anlamda büyük ve ulu olan yalnız Allah’tır Bu sebeple kulun kibirlenmesi, öncelikle Allah’a karşı saygısızlıktır Kibir, insanın adalet, şefkat ve sevgi gibi üstün duygularını zedelediği, muhakeme düzenini bozduğu için Kur’ân-ı Kerîm’de, “İşte böylece Allah, kibirlilik taslayan her zorbanın kalbini mühürler” buyurulmuştur
Ünlü İslâm âlimi Ebü’l-Hasan el-Mâverdî’nin “Edebü’d-dünyâ ve’d-dîn” isimli önemli eserindeki şu açıklamalarını dikkatle dinleyelim, aziz müslümanlar: Mâverdî özetle diyor ki: Kibir bütün kötülüklerin en tehlikelisidir Kibir insanlar arasında kin doğurur, toplumsal kaynaşmayı baltalar, dostların gönüllerine nefret sokar Bu yüzden Resûlullah efendimiz, “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez” buyurmuşlardır İmam Gazâlî, ölümsüz eseri “İhyâu ulûmi’d-dîn”de, bu hadîs-i şerîfi hatırlattıktan sonra, şu açıklamaları yapar: Kibir cennete girmeye engeldir; çünkü kibirli insan, kendisi için sevdiğini, kendisi için istediğini din kardeşleri için de sevip istemez Kibirde benlik iddiası bulunduğundan, böyle biri alçakgönüllü olamaz Kibirlenen insan, egoist olması yüzünden kin, öfke ve kıskançlık duygularından da kendisini kurtaramaz; hakka razı olmaz, faydalı öğütleri dinlemeye tahammül edemez, kimseyi beğenmez Kibirlenen kişi, kendisini hep büyük ve üstün gördüğü için bu sahte üstünlüğünü ispatlamak maksadıyla başkalarına zulüm ve haksızlık yapmaktan da çekinmez
Aziz cemaat,
Kibir duygusunun, özet olarak ifade ettiğimiz zarar ve tehlikelerinden dolayı, Kur’an ahlâkı ile terbiye edilmiş olan aziz Peygamberimiz, kibirlenmekten nefret ederdi; kendisine aşırı iltifat edilmesine asla razı olmazdı; meclislerde boş bulduğu yere otururdu Hastaları, dostlarını, komşularını ziyaret eder; zayıflara, yoksullara, kimsesizlere, yetimlere özel bir ilgi gösterirdi Hizmetçisiyle birlikte oturup yemek yerdi Yiyeceklerini çarşıdan kendisi taşırdı Hayatı boyunca bu güzel huyları öteki müslümanlara da kazandırmak için uğraşan Resûl-i Ekrem efendimiz şöyle buyururlar: “Allah bana, kimsenin kimseye karşı kibirlenmeyeceği şekilde, hepinizin alçakgönüllü olması gerektiğini bildirdi ” Tevazu örneği Peygamber efendimizin üstün ahlâk ve faziletlerinden uzak kalanlar, kendisinden de uzak kalırlar
Ne mutlu ahlâk ve fazilette aziz Peygamberimiz yakın olanlara! 
Prof Dr Mustafa ÇAĞRICI
İstanbul Müftüsü
|
|
|