Yalnız Mesajı Göster

Oruç Ve Ramazan(Sorularla)

Eski 10-28-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Oruç Ve Ramazan(Sorularla)



İftar vermenin fazileti

Sual: İftar vermenin fazileti nedir?
CEVAP

Hadis-i şerifte, (Ramazanda bir misafire oruç açtırana, Sırat köprüsünü geçmek kolaylaşır) buyuruldu (VNecat)

İftar vermek çok sevabdır Yolda giderken bir oruçluya bir hurma veya bir zeytin verilse de, iftar verme sevabına kavuşulur Peygamber efendimiz, (Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur O oruçlunun sevabı kadar ona sevap verilir) buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler Onlara cevaben buyurdu ki:

(Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevap verilir) [Beyheki]

Peygamber efendimiz, (Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur) buyurunca da, Eshab-ı kiram, “Su az ve kıymetli iken mi?” diye sual etti Onlara cevaben (İsterse nehir kenarında versin, aynıdır) buyurdu (V Necat)

Yemek yedirmek çok sevaptır Hele oruçluya yedirmek daha çok sevaptır Oruç tutanın sevabı kadar sevap alır, oruçlunun sevabından eksilme olmaz Yemek yedirmeyi nimet bilmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir) [İsfehani]

(Allahü teâlâ, yemek yediren cömertle meleklerine övünür) [İmam-ı Gazali]

(Misafir, sofrada bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine dua eder) [Taberani]

(Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, tatlı konuşan, yemek yediren ve herkes uyurken namaz kılanlar içindir) [Tirmizi]

(Arkadaşına, sevdiği yemeği vereninn günahları affolur) [Bezzar]

Dostlarla yemek

Dost ve arkadaşlara yemek yedirmek, sadaka vermekten efdaldir Hazret-i Ali buyurdu ki:

(Dostlara yedirdiğim bir ekmek, fakirlere verdiğim beş ekmekten daha kıymetlidir Dostlarla yenilen yemek, köle azat etmekten daha makbuldür)

(O beni yemeğe çağırmıyor Onu niye çağırayım) dememelidir! Yemeğe çağırırken de, yemeğe giderken de yalnız Allah rızasını düşünmelidir!

Yemekte günah işlenen davetlere gidilmez Fakirlerin davetine gitmeyip de, zenginlerinkine gitmek kibirdendir Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir

Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır

Bazı âlimler ise, (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir) demişlerdir

Müslümanın Müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir Yani davetini kabul edip gitmektir Hadis-i şerifte, (Davete icabet ediniz) buyuruldu (Müslim)

Külfete girenin davetine gitmek gerekmez Cimrinin davetine de gitmemelidir! Peygamber efendimiz bu hususta, (Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır) buyurmaktadır (Dare Kutni)

Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur) [İsfehani]

(İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir) [Buhari]

(Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur) [Buhari] (Dinimizin bu konudaki emrine uymamış olur)

Sual: Haram parayla iftar verilir mi?
CEVAP

Yalnız haram para ile iftar verip ondan sevap bekleyen kâfir olur Sevap beklemeden vermek küfür olmaz Geliri haram helal karışıksa, verilen iftar haram da küfür de olmaz

Sual: Almanya'da şöyle söylentiler var:

«Burada herkes zengin istediği her şeyi alıp yiyor Hiç kimseyi davet etmek gerekmez Asıl sevap kazanmak için bir fakiri davet edeceksin ki sevap kazanasın Burada fakir olmadığına göre iftara davet etmek gerekmez» diyorlar Doğru mu?
CEVAP

Yanlış Akıl ile din olmaz Din kitapları ne yazıyorsa, ona bakılır Bazı kimseler de, "Mahallende fakir varken hacca gitmek gerekmez Fakiri sevindirmek hacdan önemlidir" diyorlar Ama dinimiz öyle demiyor Müslüman olanın dinimizin bildirdiklerine inanması gerekir Bütün dünyanın fakirlerini doyursanız, hepsini zengin etseniz, hac yerine geçmez

Fakire yemek yedirmenin sevabı ayrı, iftar açtırmanın sevabı ayrıdır Peygamber efendimiz, (Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur) buyurunca, Eshab-ı kiram, "Su az ve kıymetli iken mi?" diye sual etti Onlara cevaben (Hayır, ırmak kenarında olsa da, ırmaktan bir bardak su alıp verilse de aynı sevaba kavuşur) buyurdu

Görüldüğü gibi ırmaktan su almak bedavadır Burada önemli olan oruçluya iftar açtırmaktır Bu su ile de olur, hurma ile de olur, zeytin ile de olur Yemek yedirilirse daha çok sevap kazanılır

Sual: Oruçlu olmayanı iftara davet etmek caiz midir?
CEVAP

Evet, caizdir Fakat iftara davet ederken, oruç tutanları tercih etmeli Bir mazereti sebebiyle, oruç tutamıyorsa, mesela yolcu ise, hasta ise yahut muayyen halde ise, onlar da, davet edilebilir

Sual: Birisine iftar yemeği parası vermek, iftar vermek gibi sevab mıdır?
CEVAP

Evet

İftarı geciktirmek caiz mi?

Sual: Bir iş sebebiyle iftarı ne kadar geciktirmek caiz olur?
CEVAP

Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır sonra namaz kılınır Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir Namaz mekruh vakte kalabilir Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur Vaktin girdiği kesin belli değilse, önce namazı kılmak gerekir Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa, namazı iade etmek mümkündür Fakat vakit girmeden oruç açılırsa, oruç bozulmuş olur Telafisi de mümkün olmaz Vaktin girdiği kesin biliniyorsa, önce orucu açıp, namaz kıldıktan sonra yemeği yemelidir

Hadis-i şerifte, (İftarda acele edin) buyuruldu (Hakim) Acelenin son vaktinin, muteber kitaplarda, yıldızlar görününceye kadar olduğu bildiriliyor Bu da takriben akşam vakti girdikten yarım saat sonradır Hadis-i şerifte, (Yıldızlar görünmeden iftar eden, sünnetimle amel etmiş olur) buyuruldu (İbni Hibban)

Güneşin battığı iyi anlaşılınca, önce Euzü ve Besmele okuyup, (Allahümme yâ vâsi'al-magfireh igfirli ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminine vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir (Ey mağfireti çok geniş olan Allahım! Kıyamette günü hesaba çekilirken, beni, ana babamı, hocamı, erkek ve kadın, bütün müminleri affet!) demektir

Bir iki lokma iftarlık yiyip, (Zehebezzama' vebtelletil-urûk ve sebetel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır Bu iftar duasının manası ise, (Açlık bitti Damarlarımızın suya kavuşma vakti geldi İnşallah sevab hasıl oldu) demektir

Ramazanda, şöyle dua da edilir:

Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden azat eylediğin kulların arasına bizleri de dahil eyle!

Sual: Önemli bir iftar davetine gidince, akşamın farzını veya sünnetini, yemekten sonra kılmak caiz olur mu?
CEVAP

Vaktin girdiği kesin belliyse, önce orucu açıp, sonra akşam namazını kılmalı, sonra yemek yemeli Namazı mekruh vakte bırakmamalıdır Akşam namazını, yıldızlar görününceye kadar, [yaklaşık yarım saat] geciktirmemeli Son sünneti olan namazlarda, farzdan sonra son sünneti hemen kılmamak da mekruhtur İftarı bahane ederek, bir mecburiyet olmadan akşamın sünnetini terk etmek caiz olmaz

Seher vakti ve sahur

Sual: Seher vaktinin önemi nedir ve nasıl hesaplanır?
CEVAP

Seher vakti gecenin son altıda biridir Yani güneşin batışından imsak vaktine kadar olan zamanın son altıda biridir Mesela akşam 1730’da, imsak da 530’da oluyorsa, gecenin tamamı 12 saat demektir Bunun altıda biri 2 saat eder 530’dan çıkarılınca 330 kalır Saat 330’dan saat 530’a kadar seher vakti demektir Yaz ve kış bu vakit azalıp çoğalır

Teheccüd namazını ve vitri, seher vaktinde kılmak iyidir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonunda uyanacağını ümit eden, vitri o zaman kılsın! Çünkü gecenin sonundaki kalkmakta rahmet melekleri hazır olur) [Müslim]

(Gece seher vaktinde ve namazlardan sonra yapılan dua kabul olur) [Tirmizi]

(Seher vakti Allahü teâlâ buyurur ki: İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim) [Müslim]

Seher vakti, dua ve istiğfarların kabul olduğu zamandır Ramazan ayında sahur için kalkınca seher vaktinde kalkılmış olur Bu vakitte dua etmeyi ganimet bilmelidir! Allahü teâlâ iyileri överken, (Onlar seher vaktinde istiğfar eder) buyuruyor (Zariyat 18)

Yakub aleyhisselam, oğullarına, (Sizin için yakında [seher vakti] Rabbime istiğfar edeceğim) dedi (Yusüf 98)

Al-i İmran suresinin 17 âyetinde, sabredenler, sadıklar, namaz kılanlar, zekat verenler ve seher vakitlerinde istiğfar edenler övülmektedir Hepsinden sonra, istiğfar edenlerin bildirilmesi, insanın her ibadetini kusurlu görüp, daima istiğfar etmesi içindir

Fırsat ganimettir Ömrü faydasız işlerle geçirmemeli, Hak teâlânın rızasına uygun şeylere sarf etmelidir! Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile eda etmelidir! Teheccüd namazı kılmalı, seher vakitlerini istiğfarsız geçirmemeli, gaflet uykusuna dalmamalı, ölümü ve ahireti düşünmeli, haram olan dünya işlerinden yüz çevirip, ahiret işlerine yönelmelidir! Zaruri olan dünya kazancı ile meşgul olup, diğer vakitleri, ahireti imar etmekle meşgul olmalıdır! (MekMasumiyye)

Sahura kalkmadan oruç tutmakta mahzur yoktur Yani günah değildir Ancak sahura kalkmak çok sevaptır Bir yudum su içmek için de olsa, sahura kalkmak iyi olur Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Sahura kalkın, sahurda bereket vardır) [Buhari]

(Sahurda yemek yiyerek, oruç tutmanıza yardımcı olun!) [Beyheki]

(Sahur yemeğine kalkmak, Allahü teâlânın size bağışladığı berekettir, bunu kaçırmayın!) [Nesai]

(Yedikleri helal olmak şartı ile hesaba çekilmeyecek üç kişi; oruçlu, sahur yemeği yiyen ve Allah yolunda nöbet tutandır) [Nesai]

(Elbette sahur yemeği mübarektir) [İbni Hibban]

(Bir lokma olsa da sahur yemeği yiyin! Çünkü onda bereket vardır) [Deylemi]

(Müminin sahurunun hurma ile olması ne güzeldir) [Ebu Davud]

(Allahü teâlâ, sahura kalkanlara rahmet eder) [Taberani]

(Sahur yemeği mübarektir Sahurun tamamı berekettir Bir yudum su için de olsa sahura kalkın! Allahü teâlâ ve melekleri, sahura kalkanlara salât ve selam ederler) [İAhmed] (Yani Allahü teâlâ, sahura kalkanları mağfiret eder, melekler de onlar için dua eder)

Ramazanda ibadet ve iyiliğin sevabı

Sual: Ramazan ayında ibadet ve iyilik etmenin sevabı daha mı fazladır?
CEVAP

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur Cehennemden azat olur O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir O oruçlunun sevabı hiç azalmaz

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur

Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir

Oruçlu iken günahtan sakınmalıdır Gözü ve dili günahlardan koruduğumuz gibi, kulağımızı da korumamız gerekir Konuşulması haram olan şeyi, dinlemek de haramdır El, ayak ve diğer uzuvları da haramdan korumalıdır! Oruç tutup azaları ile günah işleyen, ilaç yerine zehir içen hastaya benzer Çünkü günah zehirdir İbadetlerimizin sevabını yok eder

Kötülük veya herhangi bir günah işledikten sonra pişman olmak ve iyilik ve ibadet etmeye devam etmek lazımdır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir günah işlediğin zaman hemen arkasından bir iyilik yap, bir sevap işle ki o günahı mahvetsin!) [Beyheki]

(Nerede, ne halde bulunursan bulun, Allah’tan kork ve kötülüğün akabinde bir iyilik yap ki onu yok etsin!) [Tirmizi]

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:

(Elbette hasenat, seyyiatı yok eder) [Hud 114]

[Hasenat, her çeşit iyilik, seyyiat ise, her çeşit kötülük demektir]

Kötü-iyi ayrımı yapmadan herkese iyilik etmelidir! Güçsüzlere, ihtiyarlara, muhtaçlara yardım etmek dinimizin emirlerindendir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Güçsüzlere, hastalara, yaşlılara ve küçüklere merhamet ediniz!) [Şir'a]

(Büyüklerimizi saymayan, küçüklerimize acımayan bizden değildir) [Buhari]

(Yaşlılarımıza hürmet ve ikram, Allahü teâlâya saygıdandır) [Buhari]

(Bir müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş gibidir) [Taberani]

(Bir genç, bir ihtiyara, yaşından dolayı hürmet ederse, onun yaşına varınca, Allahü teâlâ, ona gençleri hürmet ettirir) [Şir'a]

İnsanlara iyilik etmek çok sevaptır Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(İnsanların hepsi Allah’ın ıyâli [ev halkı] gibidir Allahü teâlânın en çok sevdiği kimse, Onun ıyâline [insanlara] en faydalı olandır Allahü teâlânın en buğzettiği kimse de Onun ıyâline iyilik etmeyendir) [Bezzar]

(Şu iki şeyden daha iyisi yoktur: Allah’a iman ve Onun kullarına iyilik etmek Şu iki şeyden de kötüsü yoktur: Şirk ve insanlara kötülük etmek) [Deylemi]

(En iyi kimse, kendisinden hep iyilik beklenendir) [Tirmizi]

(İyilik etmek ömrü uzatır) [Taberani]

(Kime bir iyilik yapılırsa, o iyiliği ansın! İyiliği anmak şükür, iyiliği gizlemek nankörlüktür) [Ebu Davud]

İtikâf nedir, kadınlar nasıl yapar?

Sual: İtikâf nedir? Kadınlar evde itikâfa nasıl girer?
CEVAP

Ramazan ayının son on gününde, gece gündüz bir camide kapanıp ibadet etmeye, itikâf denir

Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir Ancak itikâf, sünnet-i kifaye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikâfa girerse, diğerlerinden bu sünnet sakıt olur Bu bakımdan imkanı olanlar itikâfa girmelidir! İtikâf eden kimse camide yiyip içer, yatar Abdest için dışarı çıkabilir Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(İtikâfta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur) [İbni Mace]

(Bir devenin iki sağımı kadar itikâf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır) [Tenvir]

(Ramazanda on gün itikâf eden, 2 defa [nafile] hac yapmış gibi sevap kazanır) [Beyheki]

(Allah rızası için bir gün itikâf, insanı Cehennemden çok uzaklaştırır) [Taberani, Hakim]

Sünnet iki türlüdür: Sünnet-i hüda ve sünnet-i zevaid Camide itikâf etmek, ezan okumak, ikamet getirmek ve cemaat ile namaz kılmak sünnet-i hüdadır Bunlar, İslam dininin şiarıdır Bu ümmete mahsustur (Hadikat-ün-nediyye)

Resulullah efendimiz buyurdu ki:

(Mirac gecesi, beşinci göğe geldiğimde, Osman’ın suretini gördüm Bu mertebeye ne ile eriştin dedim Mescidde itikâf etmekle dedi) [Menakıb-ı Cihar Yâri Güzin]

İtikâf; oruç, namaz gibi adak olunur Çünkü başlı başına bir ibadettir Hastam iyi olursa, itikâfa gireceğim denmez Hastam iyi olursa, Allah rızası için, şu kadar gün itikâfa gireceğim demek adak olur (SEbediyye)

İtikâf gibi başlı başına ibadet olan bir şeyi nezredenin, bunu yerine getirmesi gerekir (Dürer)

Kadınlar camide itikâf yapmaz Evde ise şarta bağlıdır Eğer mescit olarak kullandığı bir oda varsa, o odada itikâfa girebilir Yemek yapmak, temizlik gibi ev işlerinin hiç biri yapılmaz Sadece ibadetle uğraşılır Abdest gibi zaruri işleri yapmanın mahzuru olmaz

Ramazanın son on gününde olanı sünnet-i kifayedir Az itikâf da yapılabilir Bir gün veya birkaç saat gibi İtikâfa girenin oruçlu olması şarttır Sadece Şafii mezhebinde oruçlu olma şartı yoktur Diğer üç mezhepte oruçlu olmak şarttır İmkanı olan kadınların evde itikâfa girmesi, unutulmuş bu sünneti ihya etmesi ve sünneti ihya etme sevabına kavuşmaları çok iyi olur

Alıntı Yaparak Cevapla