Prof. Dr. Sinsi
|
Oruç Ve Ramazan(Sorularla)
Kutuplarda namaz ve oruç
Sual: Bazı ateistler, Kutuplarda nasıl namaz kılınır, nasıl oruç tutulur Buna kimse cevap veremiyor, görüldüğü gibi İslamiyet her asra ayak uyduramıyor diyerek, güya İslamiyet’in bazı meselelere bir çare bulamayacağını söylüyorlar Bunların etkisi altında kalan, reformist zihniyete sahip bazı mezhepsizler de, Bakın dinde cevap verilmesi gereken meseleler çıkıyor, yeni ictihadlar yapılmalı, Kur'anı her çağda, o asrın teknolojisinin, ilminin ışığında yeniden tefsir etmeli, yorumlamalı diyerek Kur'an-ı kerimi asra uydurmaya çalışıyorlar
Bunlara nasıl cevap vermeli?
CEVAP
İslamiyet’i gönderen, her şeye gücü yeten, her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâdır Allah için hiçbir zorluk olmaz Namaz, oruç gibi dinimizin bütün emirleri, zamana göre değişmez Hiçbiri de çağın şartlarına ters düşmez Çünkü dini gönderen Allahü teâlâ, her asırda neler olacağını bilir Zaten bilmeyen ilah olamaz Öyle ise Allahü teâlânın gönderdiği dinde noksanlık, yanlışlık olmaz Noksanlık, bir karıncayı, bir arpa tanesini yaratmaktan aciz olan ateistin kafasındadır
Tefsir, moda kitabı değildir Her çağa, her asra göre değişik tefsir olmaz Dinimiz eksik mi ki tamamlanacaktır? Yoksa fazlalık mı var ki çıkarılacak? Dinde eksiklik ve fazlalık olmadığı için değişik, yeni bir tefsire ihtiyaç olmaz Çünkü dine yeni bir şey eklemek bid’at olur Dinimizin emirlerini değiştirmek büyük sapıklıktır Her çağa, her asra göre değişik tefsir yazmak, değişik yorum getirmek demek, dini her asırda bozmak demektir
İslam âlimleri, olması mümkün olan her meselenin cevabını bildirmişlerdir Cevap verilmemiş hiçbir mesele kalmamıştır Kur’an-ı kerimde, beş vakit namazın vakitleri, çeşitli âyet-i kerimelerde bildirildiği halde, Beş vakit namaz tabirinin geçmeyişinin elbette sebepleri vardır Bunun hikmetlerinden birisi de, kutuplarda ve kutuplara yakın yerlerde, beş vakit namazın hepsinin vaktinin girmemesidir
Ayakları olmayan kimse için abdestin farzı dört değil, üçtür Biri sakıt olmuştur Bulunmayan ayaklar yerine vücudun başka yerini yıkamak gerekmez
Zengin, İslam’ın beş şartını da yapmakla yükümlü iken, fakire zekat vermek ve şartları yoksa, hacca gitmek de farz değildir Şu halde ifa bakımından, İslam’ın şartı zengine göre beş iken, fakire göre üçtür Fakire de, “Sen İslam’ın beş şartını yapmaya mecbursun” denilemez Çünkü onda zenginlik şartı yoktur
Muayyen özrü on gün devam eden bir kadın, her ay on gün namaz kılmaz Çünkü namaz kılmak için o kadında, hadesten taharet şartı yoktur Özürden kurtulunca kaza etmesi de emredilmemiştir
Kısa gecelerde şafak kaybolmadan fecrin tulu ettiği ülkelerde, yatsı ve vitrin vakitleri girmediği için bu namazları kılmak gerekmez (Nimet-i İslam)
Halebi’de buyuruluyor ki:
Vakit girmedikçe, namaz farz olmaz Nitekim Sadrüddin Bürhan-ül eimme, (Vakti girmediği için yatsı namazı size farz olmaz) diye fetva vermiştir Şems-ül-eimme Hulvani, (Vakit girmeyen yerlerde yatsı namazı kaza olarak kılınır) diye fetva vermiştir Ancak bu fetvayı duyan Harezm’de Şeyh-i Kebir Bakkali, (Vakit girmeyen yerlerde yatsı namazı farz olmaz) diye fetva verdi İmam-ı Hulvani bu fetva üzerine, Şeyh-i Kebir’e, (Beş vakit namazdan birini kaldıran kimse, kâfir olmaz mı?) diye sordurunca, Şeyh-i Kebir de, (Dirsekleri ile birlikte elleri veya aşık kemikleri ile birlikte ayakları olmayan kimse için abdestin farzı kaçtır?) dedi Daha sonra, (İşte bir abdest uzvu noksan olana abdestin farzı, dört değil, üç olduğu gibi, namaz vakitlerinden bazısı girmeyen yerdeki Müslümanlara, sadece vakti giren namazlar farzdır) buyurdu Bu cevap karşısında, imam-ı Hulvani, hakkı teslim edip, önceki fetvasından rücu etti
Şafii âlimlerin çoğuna göre, yatsı ve sabah namazının vakti girmeyen yerlerde bu namazlar, vakitleri giren en yakın bölgeye kıyas edilerek kılınır
Hanefi’de vakit, namazın hem şartı hem de sebebi olduğu için, sebep bulunmayınca yani vakit girmeyince, o namaz farz olmaz Vakit girmeden de kılınmaz Kaza etmek de gerekmez Fakat bazı âlimlere göre bu iki namazı kılmak farzdır İhtiyata riayet etmek çok iyi olur Bu bakımdan bu iki namaz, (Vaktine yetişip de kılamadığım son yatsı) ve (son sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet edilerek kılınmalıdır Bu iki namazı, vakitlerinin başladığı en son günün vakitlerinde kılmak iyi olur
Bu iki namaz vaktinin başlamadığı zamanlarda, daha önce vakitlerinin olduğu en son günün vakitlerini esas alarak, normal vakti girene kadar her zaman o vakitte kılınır
Sual:Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur Ancak seferi olanın, dört mezhepte de oruç tutması farz değildir Kutuplara ve aya giden Müslüman, seferi ise oruç tutmaz Geriye dönünce kaza eder Kutuplarda buz denizinde yaşayan insan yok ise de, biz var olduğunu düşünelim Altı ay gündüz, altı ay gece olan yerlerde nasıl oruç tutulacaktır?
CEVAP
Gündüzleri 24 saatten daha uzun yerlerde, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur (Dürer)
Sual:Namazı orucu ay ve güneşin durumuna göre ayarlayan İslam dininde 3-6 ay güneş batmayan ve doğmayan yerlere göre benim bildiğim bir kaide yoktur Varsa gösterin
CEVAP
Bizim bildiğimiz veya sizin bildiğiniz dinde ölçü olmaz Dinde dört tane ölçü vardır Bu ölçülere uygunsa mesele yok Yoksa şahıslara göre bence senceye göre hareket edilirse insan sayısı kadar din meydana çıkar
Yukarıda ki yazıda kaidelerden bahsediliyor ya Mesela vakit girmedikçe namaz farz olmaz kaidesi bildiriliyor ya Dinde senet olan kitaplardan naklediliyor Daha ne kaidesi arıyorsunuz? 6 ay gece veya altı ay gündüz olan yerlerde oruca saatle başlanır deniyor ya Yarasa güneşi göremiyorsa, güneşin bunda suçu yoktur
Sual:1400 yıl önce Arabistan’da yaşayanlar kutuplar diye bir yer bilmiyorlardı Bilmediklerine göre bir kaide de koymaları imkansızdır
CEVAP
Arapların bilip bilmemesi önemli değil ki, önemli olan Allah’ın bilmesi ve Resulünün bildirmesidir Resulü kaideler bildirmiştir âlimler de buna göre ictihadlarını ortaya koymuşlardır Din zamanla değişmez Karanlık ülkelerin olduğunu Arapların bilmemesi de söz konusu değil İslamiyet Arapların dini değildir, kâinata inmiştir eksik değildir Dediğiniz gibi eksik olursa suçu Allah’a yüklemiş oluruz, dinimizi niye eksik gönderdi diye Kaideleri de Araplar değil Allah ve Onun Peygamberi koyar
İman ve ibadetler değişmez Kıyamete kadar aynıdır Değişen fen bilgileridir Zaman geçtikçe kâmil şeklini alırlar İslamiyet zaten kâmil olarak gelmiştir ve öyledir ve öyle devam edecektir Cevap verilemeyecek hiçbir mesele yoktur
Sual: (Dinimizde her şey bildirilmiş, İslam alimleri her şeyi açıklamışlardır) deniyor Peki, altı ay gündüz ve altı ay gece olan kutuplarda orucun nasıl tutulacağı, namazın nasıl kılınacağı da açıklanmış mıdır?
CEVAP
Evet onlar da açıklanmıştır Hanefi’de vakit, namazın hem şartı hem de sebebi olduğu için, sebep bulunmayınca yani vakit girmeyince, o namaz farz olmaz Vakit girmeden de kılınmaz Kaza etmek de gerekmez Fakat bazı âlimlere göre vakti girmeyen namazları da kılmak farzdır İhtiyata riayet etmek çok iyi olur Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak namazlar kılınır Vakti girmeyen bu namazları kılarken, (Vaktine yetişip de kılamadığım en son …… namazının farzını kılmaya) diye niyet edilmesi uygun olur
Dört mezhepte de seferde oruç tutmak farz değildir Kutuplara ve Aya giden Müslüman, seferi ise oruç tutmaz Geriye dönünce kaza eder Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur Bu bakımdan gündüzleri 24 saatten daha uzun yerlerde, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur (Dürer)
Not: Daha kolay anlaşılması için şunu da ilave edelim: 6 ay gündüz veya 6 ay gece olan yerlerde, mesela İstanbul'un namaz vakitleri esas alınıp ona göre namaz kılınır Oruç için de öyle Ramazan ayı gelince, İstanbul'un oruç vakitleri esas alınır, o saatte başlanıp o saatte iftar edilir
Sual: Avrupa’daki bazı Müslümanlar, yatsı ve sabahın vakti girmeyen yerlerde cemaatle nafile namaz kılıyorlar Bu doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir Ramazanda kılınan teravih hariç, nafile namazlar cemaatle kılınmaz
Fitre vermenin önemi
Sual: Fitrenin önemi nedir? Kimler verir, ölçüsü nedir?
CEVAP
İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak zekat nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın fitre vermesi vacip olur Nisaba malik değilse fitre vermesi vacip olmaz Fakat vermesi iyidir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ramazan orucu, gökle yer arasında durur Sadaka-i fıtr verilince yükselir ) [Ebu Hafs]
(Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden hasıl olan günahları temizler ) [Beyheki]
(Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir Fakirleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir ) [Ebu Davud] [Tezkiye, temize çıkarma, temizleme demektir ]
Diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fitre vermesi farzdır Hadis-i şerifte, (Sadaka-i fıtrı, küçük büyük, zengin fakir herkesin vermesi gerekir) buyuruldu (Ebu Davud)
Dinen zengin olmayan herkes, fitre, zekat alabilir İhtiyacı olan eşya ve borçlarından fazla olarak, zekat nisabı kadar malı, parası bulunan müslümanın, fitre vermesi vacip olur Fitre, zekat alması, haram olur Fitre nisabına katılacak malın ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da gerekmez
Halk arasındaki zenginlikle, dinin bildirdiği zenginlik farklıdır Nisap miktarı malı veya parası olmayan bir kimse, fakir demektir Evi olmayan, kirada oturan bir kimse nisap miktarı paraya, altına veya ticaret malına sahip ise dinen zengin sayılır, böyle bir kimsenin zekat vermesi gerekir ve zekat alması caiz olmaz
Ticaret için olmayan malların zekatı verilmez Gelirleri nisaba dahil edilir
Nisaba malik olmayan herkes fakir sayılır, zekat alabilir Nisaba malikse fitre vermesi vacip olur Asgari maaş alan bir kimse, borçları çıktıktan sonra, nisaba malik ise, zengin sayılır, fitre vermesi gerekir [Nisap, 96 gr altın veya bu değerde para, ticaret malı demektir ]
Sadaka-i fıtr, Ramazan-ı şerifte verilir Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek caiz ise de bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır Şafii’de Ramazandan önce verilmez Bayramdan sonraya da bırakılmaz Hastalık gibi herhangi bir özürden dolayı oruç tutamayan kimsenin de, zengin ise fitre vermesi gerekir
Sadaka-i fıtrın miktarı her yıl değişmez Fitre olarak yarım sa’ buğday veya un, yahut bir sa’ arpa, hurma veya kuru üzüm verilir Yarım sa ölçek, ihtiyatlı olarak 1750 gramdır Bir sa’ ise 3500 gramdır Bu miktarlar kıyamete kadar hiç değişmez Fitre olarak, ya bizzat buğday, un, arpa, hurma veya kuru üzüm verilir Yahut değeri kadar altın veya gümüş verilir Buğday, un ve diğerlerini vermek güç olursa, bunların kıymeti kadar, ekmek veya mısır verilebilir
Sual: Fitre ne zaman vacip olur?
CEVAP
Kurban bayramının üçüncü günü nisaba malik olan zengindir Nisap, zekat nisabı gibidir Kurbanda farklılık şöyledir:
İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekat nisabı kadar malı, parası bulunan her hür Müslümanın, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, tan yeri aydınlanırken, (Fitre) vermesi vacip olur Daha önce ve daha sonra vacip olmaz Fitre ve kurban nisabı hesabına katılacak malın ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da lazım değildir Bayramın birinci günü sabah namazı girdiği anda, nisap miktarı kadar mala malik olmak şarttır
Sual: Fitre kimlere verilir, kimlere verilmez, zekatın hükümleri fitrede de geçerli mi?
CEVAP
Evet Yani zekattaki gibi:
Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire fitre verilmez Fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa fitre verilir Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya fitre vermek daha çok sevap olur İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı fitre verebilir (Mevkufat)
Sual: Fitredeki vekalet, zekattaki gibi mi?
CEVAP
Evet
Sual: Zekat gibi, fitreyi de hediye diye vermek caiz mi?
CEVAP
Evet
Sual: Hurma ile iftar eden fitresini hurmadan mı verir?
CEVAP
Hayır Senenin ekserisinde yediği şeyden verir
Sual: Telefonda vekalet olur mu?
CEVAP
Olur E-maille de olur
Sual: 4 kişinin adam başı 1750 gram un vererek toplam 7 kilogram ile bir kişiye vekalet vererek fitresini ödemesi doğru mu?
CEVAP
Doğru
Sual: Bir kişiye verip (ya da daha sonra vermek üzere anlaşıp) bu parayla payıma düşen miktarda un alarak dilediğine dilediğin kadar adıma fitre olarak vermeye seni vekil tayin ettim dersek o da kabul ettim dese bu şekilde verilen fitre caiz midir?
CEVAP
O adam da un alıp verirse mesele yok Daha kolay yol: 15- 20 kişinin vekaleti alınıp, alınan para ile bir çeyrek altın alınıp fakire verilirse bu iş halledilmiş olur
Sual: Teyzeye halaya amcaya dayıya fitre ve zekat verilir mi?
CEVAP
Verilir
Sual: Fitre sadece fakirlere mi verilir?
CEVAP
Evet
Sual: Bir tanıdık bana birisi vasıtasıyla fitresini göndermiş 10 milyon Bir şey de dememiş Benim ne yapmam gerekir?
CEVAP
On milyon liralık gümüş veya altın alırsan fitresi verilmiş olur Bu miktar altın bulamazsan, kendi parandan da katarak çeyrek altın al yine olur, sonra altını istediğine sat
Sual: Fakirler için arkadaşımdan vekil olarak fitre nasıl alabilirim?
CEVAP
Zenginlerin vekili de olabilirsin, fakirlerin de Bir fakirden vekalet alırsın Yani fitremi almak ve dilediğin yere harcamak üzere seni vekil ettim der, sen de herkesten fitre alıp dilediğin yere verirsin
Sual: Fitre vermek için akıl baliğ olma şartı var mıdır?
CEVAP
Hayır Küçük çocuğun ve delinin malları varsa, bunların fıtraları da, mallarından verilir Velîleri vermezse, çocuk büyüdüğünde, deli iyi olduğunda, eski fıtralarını da kendileri verir Baliğ olmayan çocukların malı yoksa, bunların fıtrasını babaları, kendi fıtrası ile birlikte verir Yani kendi zengin ise verir
Sual: Eşimin ve akıl baliğ olmamış çocuklarımın onlardan habersiz ve vekaletsiz fitrelerini verebilir miyim?
CEVAP
Eşiniz ve çocuklarınıza bakmak mecburiyetinde olduğunuz için habersiz verebilirsiniz
Sual: Ağabeyimin ve evli kız kardeşimin fitresini onlardan habersiz verebilir miyim?
CEVAP
Veremezsiniz Bir kimse, kendi malından, başkası için fitre verince, o önceden emretmiş ise, caiz olur Emri ile vermemiş ise, sonradan razı olsa da, caiz olmaz Onların malı veya parası ile vermiş ise, razı olunca caiz olur Yahut onların sizi, (Sadaka-i fıtramı vermek üzere seni vekil ettim) demeleri gerekir
Sual: Beş kişinin fitrelerini vermek üzere vekilim Fitreleri toplu olarak mı yoksa herbiri için ayrı ayrı mı vermeliyim?
CEVAP
Hepsini birden verebilirsiniz
Sual: Şafii mezhebinde olan kimse ne kadar ve nasıl fitre vermesi gerekir?
CEVAP
1680 gram buğday, pirinç, hurma, nohut, peynir verilebilir Bunların yerine kağıt para verilemediği gibi altın ve gümüş de verilemez Ayrıca sekiz sınıfa verilmesi gerekir Üç sınıfa verilmesini caiz gören âlimler de varsa da bu üç sınıfı bulmak çok güçtür, yok gibidir Onun için Hanefi mezhebi taklit edilerek vermelidir
Sual: Geçmiş senelerde verilmeyen fitreler verilir mi? Verilirse nasıl verilir?
CEVAP
Verilir Kaza edilmiş olur Aynen altın olarak verilir
Sual: Seferde olduğum için oruç tutamadım Fitre vermem gerekir mi?
CEVAP
Bir özrü sebebi ile oruç tutmayanın da, sadaka-i fıtr vermesi gerekir
Sual: Doğmamış anne karnındaki çocuğun fitresini vermek gerekir mi?
CEVAP
Verilmez
Sual: Nisap miktarı param var fakat 1 sene dolmadı, fitre vermem gerekiyor mu?
CEVAP
Fıtra için bir sene gerekmez O an nisaba malikseniz vereceksiniz
Sual: Ramazan ayında bayram namazından önce verilmesi gereken fitreyi, caiz olmayan kişilere verdiğini bayramdan sonra öğrenen bir kişinin ne yapması gerekir?
CEVAP
Yeniden bir fakire verir
Sual: Zekatım fitrelerimizle birlikte bir çeyrek altın tutuyor Bir çeyrek altını hem zekatım için hem de fitrelerim için verebilir miyim?
CEVAP
Evet verilir
Sual: Fitreyi fazla vermek iyi olur mu?
CEVAP
Elbette
Sual: Fitreyi yıllarca kağıt para ile veren, altınla devir yapması lazım mı?
CEVAP
Evet
Sual: Zekat ve fitre aynı kişiye verilebilir mi?
CEVAP
Evet
Sual: Fakir kardeşe fitre verilir mi?
CEVAP
Evet
Sual: Kız kardeşime fitre verebilir miyim?
CEVAP
Fitrenizi zengin değilse kız kardeşinize veya çocuklarına vermenizde mahzur yoktur
Sual: Seferi yani yolcu olan kimse, nisaba mâlik ise, fitre vermesi gerekir mi?
CEVAP
Gerekir
Sual: Delinin fitre vermesi gerekir mi?
CEVAP
Evet, malı varsa, fitresi kendi malından verilir Velisi vermezse, deli iyileşirse, eski fitrelerini de kendisi verir İyileşmezse, zaten sorumlu olmaz (Dürr-ül-muhtar)
Sual: Bir kimse, yanında kalan ana-babasının ve âkıl bâliğ olan oğlunun fitresini, onlardan habersiz verse, caiz olur mu?
CEVAP
Sonradan bildirmek şartı ile caiz olur
|