Prof. Dr. Sinsi
|
Max Payne 3 İncelemesi - Oyun İncelemeleri
Yaşadığı facialar yüzünden deliren, üstüne üstlük bizi de buna alet edip ortalığı birbirine katan Max Payne (MP), hızını alamamış olacak ki üçüncü oyunuyla, kötü kalplilere kendi bildikleri yöntemlerle, barut ve çelikle tekrar gerekli cevabı vermek için dönüyor
İşini, ailesini ve hayatını, kısacası her şeyini yitiren Max bize neler getiriyor? En son 2003’te gördüğümüz Max, son 12 yılda oldukça değişmiş; neredeyse tanınmaz halde Hayatın zorlukları ve şeytani düşmanlarının yüzünde bıraktıkları, birkaç basit kırışıklıktan ibaret değil Kilo kaybetmiş, saçlarını da  Sakallı, ince ve kaslı yapısı ile eski bir polisten çok kanun kaçağına benziyor Bu adama ne oldu da bu hale geldi? Karakterin bu kadar değiştirilmesinin riskli olduğunu belirten Rockstar Sanat Yönetmeni Rob Nelson, şunları ekliyor: “Başarılı olmuş ve kült haline gelmiş bir eserin ana karakterinde bu kadar temel değişiklikler yapmak gerçekten ustalık isteyen, dikkat gerektiren bir iş ”
Oyunun ve dolayısıyla Max’in benimsenen ve beğenilen yanlarını korumak zorunda olduklarını belirten Nelson, aynı zamanda değişim ve gelişimin de şart olduğunu belirtiyor Oyunun haklarını Remedy’den satın alan Rockstar, zaten vahşet içerikli aksiyonlarda kendini birçok kez kanıtladı Oyunun eski yapımcısının yaptıkları işe saygı duyduklarını belirten Nelson, yeni oyunun da önceki oyunların yıllar önce yarattığı etkiyi yaratacağından oldukça emin

Projenin güçlüğü tartışılmaz Rockstar’ın aksiyon konusunda olmasa da, kurgu ve hikaye konusunda ilk iki oyunun başardıklarına ulaşması gerçekten güç Ancak firma bu tarz yüksek beklentilere sahip projelerin altına girmeye alışık olduğunu belirtiyor Nelson, kendilerini zorlayacak projelere her zaman açık olduklarını belirtirken şunları ekliyor: “Kendimize duyduğumuz güven ve içgüdülerimizle hareket etmeyi öğrendik ”
Rockstar’ın firma olarak, yaşayan şehirleri ve canlı atmosferleri çok iyi bir biçimde tasvir ettiğini hepimiz biliyoruz Grand Theft Auto serisinin en büyük başarılarından biri de, oyunlarının bu özelliklerini, serinin yeni çıkan her ürününde bir adım öteye götürmek ve teknolojinin imkanlarını sonuna kadar kullanarak gerçekleştirmek oldu Önemli olan ise kurgunun ve hikayenin bu gelişimden payını almasıydı MP serisinin en göze çarpan yanı ise New York’un karanlık atmosferini ve hikayenin dramatik yönünü, çizgi roman benzeri ara sahneler ve sinematik kamera açıları ile tasvir etmesiydi İşin aksiyon yanı ise kısaca çok ama çok eğlenceliydi
İlk oyunda, hayatını mahveden uyuşturucu kaçakçılarından intikam almak isteyen Max, karşılaştığı derin devlet ve uyuşturucu komplosunun ördüğü ağlara rağmen yolunu kaybetmeden, amacına ulaşmaya çalışıyordu İki yıl sonra başlayan ikinci oyunda ise “Temizleyiciler” adlı seri katil grubuna ait bir olayı incelerken, geçmişten tanıdığı bir kadınla, Mona Sax ile karşılaşıyor ve ilk oyundan da tanıdığımız gizli grupla uğraşmak zorunda kalıyordu Eğer halen ilk iki oyunu oynamadıysanız daha vaktiniz var Önümüzdeki Kış aylarında piyasaya çıkacak olan MP3’ün önceki iki oyununu tüketmeniz, tarafımızdan ısrarla tavsiye olunur Peki ya serinin sonuncusunda Max, silahının dumanı tüten namlularını hangi zavallılara doğrultacak?
New York’taki acı dolu hatıraları geride bırakmak isteyen Max, mafyanın hüküm sürdüğü ve sivillerin %75’inin silah taşıdığı Sao Paulo’ya, Brezilya’nın 20 milyonu aşkın nüfuslu modern savaş alanına yerleşir Bu kadar vahşi bir ortama adımını atan Max’in, sakin bir hayat yaşama ihtimali olabilir mi? Max’in Sao Paulo’ya gitmesi ilk etapta saçma gelebilir Yaşadıklarından sonra suç dolu bir şehre yerleşmenin, Max’e -ya da Sao Paulo halkına- pahalıya patlayacağı aşikar Max’in halen savaştığı bağımlılığının etkilerini HUD’ından da fark edeceğiniz MP3’te, şu an bilemediğimiz -ve yapımcıların ”kayıp yıllar” olarak nitelendirdiği- bu 12 yıl içinde neler olduğu gizemi ise oyunun piyasaya çıkması ile kaybolacak Ayrıntıları paylaşmaktan kaçınan firma yetkileri ise şimdilik, bağımlılıkları ile yeni evinde dibe batmış bir halde yaşamaya başlayan Max’in, itibarı sorgulanabilir bazı bağlantıları sayesinde özel koruma olarak işe alınacağı bilgisini paylaşıyor
Karanlık New York atmosferinin “Max Payne” isimli herhangi bir oyun için vazgeçilmez olduğunu düşünenler ağırlıkta Tam anlamıyla bambaşka bir atmosfere yerleştirilecek kurgunun başarıya ulaşma şansı üzerine kafa yormadan önce, gelin 2015 yılının Sao Paulo’suna, Portekizli yerleşimcilerin torunlarının nasıl yaşadığına göz gezdirelim ”Favela” olarak adlandırılan varoşların en yoğun olduğu ve dünya şehirleri arasında en tehlikeli semtlerden oluşan Sao Paulo, resmi kaynaklarda sanayisi ile öne çıksa da, şehir aslen uyuşturucu kartellerinin elindedir
Acımasızlığıyla ün salmış, 1993 yılında Taubate hapishanesinde sekiz hükümlü tarafından kurulan Primeiro
Comanda da Capital adlı çete, Sao Paulo’nun aynı adı taşıyan başkentini avucunun içine almış, deyim yerindeyse iliğini kurutmaktadır Geniş çaplı hapishane ayaklanmalarından, toplu kaçışlardan, soygun, adam kaçırma ve terörist aktivitelerden sorumlu tutulan bu oluşum ile rüşvete batmış yerel polisin olduğu bir ortam hayal edin; üzerine de 15 milyon silahlı sivil koyun Ortam hem MP için, hem de Rockstar için daha uygun olamaz değil mi? Gençlerde en fazla ölüm sebebinin, istatistiki olarak cinayet oluşu kaçınılmaz bir hale geliyor Kocaman bir şehir, tonlarca barut, çelik ve uyuşturucu ile et ve kemik  
|