10-25-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Giresun Fotoğrafları Ve Çevre Resimleri
XIV Yüzyılın başlarında Çepni Türkmenlerini akınları sırasında kalenin ele geçirildiği sanılmaktadır Çepni Türkmenlerinin Beyi, Bayram Bey Ordu ve çevresini kontrolü altına almış, oğlu Hacı Emir Bey döneminde bölgeye “ Bayramlu Beyliği” denilmiştir Bu beylik, Tramzon Rum İmparatorluğu’nu baskı altına almış, sonunda Hacı Emir Bey’in oğlu Emir Süleyman Bey 1397’de Giresun’u ele geçirmiştir Onun zamanında Giresun ve çevresinin Türkleşmesi sağlanmıştır Bu beylik iç ve dış çatışmalar sonucunda zayıflamış ve Sivas’taki Hacı Burhanettin’in hakimiyetine girmiş, Onun devletinin sınırları içerisinde kalmıştır Bugüne kadar yanlış bir tarihi yanılgı olarak Giresun’un Türkleşmesi Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Trabzon’u fethiyle birlikte gösterilmiştir Oysa, Giresun, Osmanlı Devletine bu tarihte katılmış, ancak Giresun’un Türkleşmesi 1397’de Bayramlu Çepni Türkmen Beyi Emir Süleyman Bey’in Giresun’u fethetmesiyle gerçekleşmiştir Timur’un egemenliğine 1402’de giren Giresun’u, Fatih Sultan Mehmet şehri vergiye bağlamış (1453) ancak vergisini vermediği için şehri 1456’da kuşatmıştır Trabzon Rum İmparatorluğu 1461’de karşı koymadan şehri Osmanlılara teslim etmiştir Osmanlı yönetimi sırasında bir liman şehri olarak önemli bir gelişme göstermiştir XVI -XVIII yüzyıllar arasında Giresun ve çevresinde eşkıyalık hareketleri ve yağmalamalar görülmüş, II Mahmut döneminde yöre kesin olarak Osmanlı’nın kontrolü altına girebilmiştir
yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza merkezi idi Mondros Mütarekesi sonrasında (30 Ekim 1918) yörede bir Pontus yönetimi kurmak isteyen Pontus çeteleri ile buna karşı çıkan Türkler arasında çatışmalar olmuştur İzmir’in işgalinden sonra Giresunlular oluşturdukları gönüllü birliklerle Kurtuluş Savaşı’na katılmışlardır
I Dünya Savaşı’nda Bayburt cephesinde savaşan 37 Fırkanın, başında Topal Osman’ın bulunduğu, Giresunlulardan oluşan gönüllü bir birlik vardı Bu birlik, Harşıt Irmağı çevresinde Rus saldırılarını geri püskürtmüş, 14 Şubat 1914 günü Kanlıdere mevkiinde Rus ordusu yenilmiş ve Giresun çevresinin işgali önlenmiştir Bunun ardından Giresunlular birleşerek Batum’a gitmişler, Doğu Karadeniz’in işgalini önlemek yolunda da büyük mücadele vermişlerdir 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle Giresun’da da sokağa dökülen yerli Rumlar, taşkınlıklarını artırmaya başlayınca, 17 Mayıs 1919’da Giresunlular büyük bir miting düzenlemişlerdir Bunun üzerine yerli Rumlar daha da ileri giderek, İngiliz Hükümetiyle işbirliği yapıp, Rum Pontus Hayalini bu karışık dönemde gerçekleştirebilmenin yollarını aramışlardır Siyasi olaylar bu şekilde gelişirken, Dizdarzade Eşrefbey’in başkanlığında, Niyazi Tayyip, Doktor Ali Naci, Ethem Nazif ve İbrahim Hamdi’den oluşan ilk Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti şubesi Giresun’a da açılmıştır Ardından Giresun’dan 1000 kişilik bir tabur Kars’a Kazım Karabekir’in emrine gönderilmiştir
Bu birliğin resmi adı "Giresun Gönüllü Müfrezesi"dir Atatürk yine Milli Mücadeleye başlanacağı günlerde bir alay kurma emrini vermiş, bunun sonucunda 47 Alay kurulmuştur Bu alay Koçgiri İsyanının bastırılmasında etkili olmuştur Daha sonra Binbaşı Hüseyin Avni Bey’in komutasında 42 Alay da teşkil ettirilerek Samsun’daki Pontus Rumlarının üzerine gönderilmiştir Bu iki Alay, Samsun’da birleşerek Sakarya cephesine sevk edilmiştir Sakarya Savaşında başta Hüseyin Avni Bey olmak üzere 42 Alayın büyük bir kısmı şehit olmuştur
Giresun’da günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Giresun Adası, Giresun kalesi (MÖ II yüzyıl), Hacı Hüseyin Camisi (1594), Kale Camisi (1830), Seyyidi Vakkas Türbesi (1461), Topal Osman Anıtı, Hacı Miktat Camisi (1661), Çekek Camisi, Soğuksu Camisi, Şeyh Keramettin Camisi, müze olarak kullanılan eski Rum Kilisesi (XVIII yüzyıl), Meryem Ana Ziyaretgahı, Pontus Krallığı’ndan ve Roma çağından kalan sur kalıntıları, Kemer Köprü bulunmaktadır Ayrıca Türk sivil mimari örneklerinden Giresun ve yayla evleri günümüze iyi bir konumda gelmiştir
|
|
|