10-24-2012
|
#11
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Koruma Karakteri Taşıyan Sosyal Yardımlar
- Aylıkların işleyişi aşamasında değişen iktisadi şartlara göre ayarlanması
Yaşlılık malullük ve ölüm aylık ve gelirleri işleyiş aşamasında, genel fiyat artışları karşısında değer kaybederler Öte yandan, aylığı alanların genel fiyat artışlarından uğrayacakları bu zararların giderilmesinden başka, toplumda kişi başına düşen reel gelir artışlarından da yararlanması gerekir [27]
4447 sayılı yasa bu açıdan, SSK’na bağlı sigortalılar için “  bağlanan gelir ve aylıklar   her ay bir önceki aya göre DİE tarafından açıklanan en son temel yılı kentsel yerel tüketici fiyatları indeksi artış oranı kadar artırılarak belirlenir ” Hükmü getirilmiştir
Tarım işçileri SSK’da yapılan değişiklikle aynı hüküm bu kanuna bağlı olarak yaşlılık, malullük veya ölüm aylığı almakta olan tarım işçileri içinde geçerli kılınmıştır
Paralel hükümlere TC Emekli Sandığı ve Bağ-Kur Kanunlarında yapılan değişiklikler arasında da yer verilmiştir
Böylece bu kurumlardan yaşlılık, malullük, vazife malullüğü, ölüm aylığı, iş kazaları ve meslek hastalıklarından dolayı da sürekli iş göremezlik geliri almakta olanların, bu aylık ve gelirlerinde, genel fiyat artışlarından doğacak reel kayıplar giderilmek istenmiştir
Bu artırım, özel bir karar alınması ya da özel bir yasa çıkarılması gerekmeksizin, her ay otomatik bir biçimde yapılacağından, bağlanmış aylık ve gelirlerin işleyiş aşamasında da değişen iktisadî şartlara göre ayarlanması açısından, Türkiye 'de 4447 sayılı Yasa ile ilk kez tam dinamik bir sisteme geçilmiş bulunmaktadır
Buna karşı, sigortalılar aylıkları bağlanırken, yukarıda da açıklandığı biçimde, prim ödedikleri çalışma döneminde gerçekleşmiş refah artışlarından yararlandırıldıkları halde, bu aylıkların işleyiş aşamasında ekonomide gerçekleşecek refah artışlarından yararlandırılmamaktadırlar Bunun nedeninin anlaşılması pek mümkün değildir Belki bir an için, sosyal gelir ya da başka deyişle yaşlılık, malûllük, ölüm aylık veya geliri almakta olanların ekonomide gerçekleştirilen yeni refah artışlarına artık bir katkıları bulunmadığı ve bu sebeple de refah artışlarından yararlandırılmalarının gerekmediği düşünülebilir Ancak, bu düşünceye karşı yaşlı ve malûllerle, ölmüş eski çalışanların ekonomiye çalışma dönemlerinde yapmış oldukları katkı ile daha sonraki ekonomik gelişmeyi mümkün kıldıkları, bu nedenle de refah artışlarından yararlandırılmaları gerektiği ileri sürülebilir Ayrıca yaşlı, malûl kişilerle ölenlerin hak sahiplerinin ekonomide gerçekleştirilen refah artışlarından yararlandırılmalarının sosyal ve ahlaksal bir gerek olduğu söylenebilir
Yasanın 16 Maddesi ile 506 sayılı Yasaya eklenen ek 38 maddesindeki “tüketici fiyatları indeksi artış oranı kadar artırılarak belirlenir” ifadesi de hukuk tekniği bakımından eleştiriye açıktır Gerçekten bu maddeye göre, fiyat endeks rakamının düştüğü aylarda bu belirleme nasıl yapılacaktır? Bu durumda aylıklar düşürülecek mi, yine de artırılacak mı ya da değiştirilmeyecek midir? Oysa yasanın 24 maddesi ile 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun ek 9 maddesinde yapılan değişiklikte daha tutarlı bir şekilde “  tüketici fiyatları indeksi değişim oranına göre belirlenir” ifadesi kullanılmıştır Şüphesiz bu eleştiri daha çok teorik niteliktedir Uygulamada günümüz ekonomilerinde genel fiyat düzeylerinin düştüğü pek görülmemektedir Ancak, enflasyonun düşük olduğu dönemlerde mevsimlik ya da konjonktürel dalgalanmalar nedeniyle bazı aylarda genel fiyat seviyesinin düşmüş olması mümkündür
Aylıkları alanlar aylıklarının yukarıdaki şekilde düşürülmesini hoş karşılamayacakları için, öte yandan uygulamanın kolaylaştırılması açısından, ayarlamanın her ay yapılma yerine yılda birkaç, örneğin 2, 3 veya 4 kez yapılması daha uygun olabilirdi Bu durumda, aylıkların hemen düşürülmesinin, talep kısılmasını, kendi ölçüsünde önleyici yönde etkileyeceği için, konjonktür üzerine olumlu etkileri de olacağı açıktır Yine fiyat artışlarının hızlandığı dönemlerde de ayarlamanın her ay yerine yukarıda belirtildiği şekilde, gecikme ile yapılması, kendi çapında, talep artışını önleyerek konjonktürü olumlu yönde etkileyecektir
Sonuç olarak, 25 8 1999 gün ve 4447 sayılı Yasanın yaşlılık, sakatlık ve ölüm durumlarında sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan aylık ve gelirlerin gerek ilk bağlanışları gerekse işleyişleri aşamasında değişen iktisadî şartlara uyarlanmasında, yukarıdaki eleştirilen noktalar dışında, günümüz anlayışına uygun tam dinamik bir ayarlama sistemini gerçekleştirmiş olduğunu belirtmek gerekir
Cevap: Koruma karakteri taşıyan sosyal yardımlar frmacil sayfa 2iki Cevap: Koruma karakteri taşıyan sosyal yardımlar
|
|
|