Yalnız Mesajı Göster

Türkçenin Dünya Dillerine Etkisi

Eski 10-24-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçenin Dünya Dillerine Etkisi




822 Osmanlılar Döneminde Macarcaya
Giren Türkçe Unsurlar:
Osmanlılar döneminde Macarca’ya giren Türkçe kelimeler
hakkında da pek çok biyografi yazılmıştır Bu dönemin
kelimeleri ve haklarında yazılan biyografi ve
münakaşaların sonuçları, Zsuzsa Kakuk tarafından,
önce, 1973'te '16-17 Yüz- yıllarda Osmanlı Dil
Tarihine Dair Araştırmalar: Macar Dilinde Osmanlıca
Unsurlar' adıyla yayımlanmıştır Z Kakuk'un
Fransızca olarak yayımlanan bu 660 sayfalık geniş
eserinde, Macarcaya Osmanlı döneminde girmiş 1312
kelime yanında 402 şahıs adı ve 224 yer adı
bulunmaktadır Macarcaya Osmanlı döneminde girmiş
kelimelerle daha önceki devirde girmiş kelimeler
arasındaki ana fark, Osmanlı döneminde girmiş
kelimelerin daha çok kültür kelimeleri; önceki devirde
girenlerin ise, daha çok kavram kelimeleri
oluşlarıdır Nitekim, Kakuk Zsuzsa 1977'de, bu yolda
'Macaristan'ın Türk Fethinden Kültür Kelimeleri'
adıyla ikinci bir eser yayımladı Zsuzsa Kakuk, bu
eserinde, Macarcaya Osmanlı döneminde girmiş 78 kültür
kelimesini seçerek bu kelimeleri daha geniş şekilde
tanıtmış ve bunların Macarcadan başka girdikleri diğer
Balkan dillerindeki şekillerini de vermiştir Macar
etimoloji sözlüğüne göre, Macarcaya Osmanlı döneminde
giren kelimelerin sayısı 501'dir Bu yayınlar
arasında, Macarcadaki Türkçe unsurların sayıları
konusunda epeyce farklar görülmektedir Bu yüzden, bu
unsurların sağlıklı bir şekilde tespiti, daha uzun
yıllar sürecek gibidir

9 Türkçe-Fince İlişkileri
Finliler, tarihin her devrinde bir veya birkaç Türk
kavminin komşuluğunda yaşamıştır Bugün Hint-Avrupa
dillerinin ortasında kalan Fince ve Macarca yanında,
diğer Ural dillerinden birini konuşan halkların hepsi,
Türk halklarına komşu olarak yaşamaktadır
91 Türkçedeki Fince Unsurlar
Bu konuda herhangi bir yayına rastlayamadık
92 Fincedeki Türkçe Unsurlar
Fince, Macarca ve Türkçenin çeşitli sözlük ve gramer
karşılaştırmaları yapan yayınlar hariç, hakkında
yapılmış herhangi bir çalışmayı görmediğimiz bu konuda
Mustafa Öner, şunları söylemektedir:
“Dil aileleri şemasında Ural-Altay dil ailesinin Altay
kolunda duran Türkçe ile Ural kolunda duran Fincenin
ilişkisi ya da bu dillerin konuşurları olan Türklerle
Finlilerin komşuluğu konusunda şimdiye kadar yazılmış
herhangi bir monografik çalışma yoktur Coğrafyası
dolayısıyla Türkçenin daha çok kuzey koluyla ilişkisi
olan Finceden Türkçeye geçmiş herhangi bir söz
bilinmezken, Fincenin Etimoloji Sözlüğünde 10 kadar
Türkçe kelimenin Finceye alındığı belirtilmektedir
Bu çalışma Suomen kielen etymologinen sanakirja,
“Suomalis-Ugrilainen Seura” Lexica Societatis
Fenno-Ugricae XII,1-7, Helsinki, 1981-(SKES) adlı
Fincenin etimoloji sözlüğünde belirlenen Türk dili ve
diyalektlerinden alınmış sözlere dayanmaktadır
Bu sözlükte “Türk Dilleri” başlığı altında toplam 118
söze atıf kaydedilmiştir Bu atıflar diyalektler
düzeyinde sınıflandığında çıkan liste şöyle
olmaktadır: VII cilt ve 2293 sayfa tutan bu Fince
etimoloji sözlüğünde, İngilizce kökenli sadece 128
atıf bulunduğu hesaba katılırsa, Türkçe alıntıların
azımsanmayacak düzeyde olduğu anlaşılabilir
1980 yıllarında yayımlanan bu sözlük de, “Macarcanın
Tarihsel Etimolojik Sözlüğü” gibi, yüzelli yıl kadar
önce başlayan Fince ve Macarca gibi Ural dilleri ile
Türkçenin sözlük ve gramerce karşılaştırılmalarını
yasaklayan bir tutum içindedir Bu sözlük de
“Türkçedeki falan söz ile karşılaştırılamaz” gibi
ifadelerle doludur; kısacası, bu sözlük de Macarların
etimolojik sözlüğü gibi, yalnız Türkçe ile
ilişkilerini değil, bu ilişkileri araştırmayı bile
reddeden bir doğrultudadır
İnsan-varlık ilişkilerini gerçekler dünyasındaki
biçimleriyle değil de kafamızdaki biçimleriyle kurmağa
çalışmanın, yani olgular karşısındaki dini ve
ideolojik tutumun, gerçekler dünyasıyla bir ilişkisi
yoktur Hep olanlar ve olmakta olanlar ile değil,
olması gerekenler ile ilgilenirler, gerçek olgulara
uyumlu görünmek amacıyla hulle yaparlar
Hrıstiyan olmalarına, yüzyıllar boyunca hrıstiyanlığa
hizmet etmelerine rağmen, papalığın gözünde ikinci
sınıf hrıstiyan olmaktan bir türlü kurtulamayan bu
Fin-Ogur kavimlerinin, bilim soğuk kanlılığından uzak,
hazırlıksız ve tamamen politik bir yaklaşımla
başlattıkları “Turan Dilleri” görüşü, kolayca
hırpalanıvermişti Yüzelli yıl önce başlayan bu son
derece masum bilim şüphesinin yolunun, yine politik
endişelerle tıkanması, Budenz tarafından başarılmıştı
Budenz’in bu eseri, Türk Dil Kurumu Kütüphanesi’ne
giren ilk kitap olarak “1” demirbaş numarasını
taşımaktadır
Türkçe, bu diller ile binlerce yıl aynı coğrafyada
yaşamış olmasına rağmen, 6 yüzyıldan bu yana
izleyebildiğimiz Türkçe-İslavca komşuluğu yüzünden
İslav dilleriyle bile bir ölçüde akraba olmuş iken,
nedense, Türkçenin bu dillerle ilişkisinin
araştırılması bile, en azından, psikolojik baskı
altındadır Bugün, bir olgu olarak, “Fincenin
Hint-Avrupa Unsurları”, “Islavcanın Türkçe Unsurları”
adlı kitaplar yayımlanırken, tarih öncesi ve tarihsel
devirlerde hep aynı coğrafyayı paylaşmış olmalarına
rağmen, Türkçe ile Ural dillerinin akrabalık ölçüsünün
araştırılması, dediğimiz gibi en azından psikolojik
baskı altındadır Bu yüzden, bugün, bu diller arasında
doğru dürüst sözlük bile yoktur; bugünkü turistik
amaçlı sözlükler de eski sözlüklerin altındadır

--->: Türkçenin Dünya Dillerine Etkisi frmacil sayfa 2iki --->: Türkçenin Dünya Dillerine Etkisi




Alıntı Yaparak Cevapla