Yalnız Mesajı Göster

İlahi Refleks Makale

Eski 10-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Refleks Makale




Gerçekten bu bir sokak ağzı argümanı değil de nedir? Şu anda bile Alevilerin taleplerinin dikkate alınmaması ve Alevilere rağmen bir yeni icadî Alevilik değil midir? Aleviler ne yapmalılar, Sünni algılayış gibi veya tarihsel doyum noktasında gerçekleştirdikleri gibi kalkışmalarda mı bulunmalılar? Bu cümlelerin devamı basit cümleler ise “modernizm” çalışan bir sosyal bilimci veya toplum mühendisine yakışmıyor: “Aleviler kendilerini Cumhuriyetin harcı görür Alevilerin Cumhuriyetle pazarlık yapma istekleri yoktur" Komik gerçekten değil mi? Devlet adına Alevilerle masaya oturacaksın ve üçüncü sınıf duyargalarla hareket edeceksin Bu sözler eğer çalışılmamış ve masa başında “dün” olduğu gibi “bugün” de üretilmemişse, bu işi yapmaya kalkanlar ne yapacaklarını bilmiyorlar demektir Yazık! Ben devletim diyenlere yazık

Renk Belli Oldu

Yine “Aleviliğin "Anadolu'ya has bir renk" olduğu” gibi hiçbir sosyolojik ve etnografik değeri olmayan sözcüklerin buluşmasına yönelik açıklamaya ne demeli Gerçekten Alevilik bir renk mi? Bir yamanma veya değişim aracı mı? Aleviliği sistematiği ve kurumsal işleyişi başka kültürlere entegre edilebilecek kadar “tek” bir renk mi? Faşist algılayışların modern dışa vurumu böyle yapılıyor olmalı

Bir çalıştay mantığı ile yola çıkıldığında önyargıların bir tarafa bırakılması gerektiğini bilmek gerek Hele hele toplumlarla çalışıyorsanız ve sonucunu belirleme çabası içinde değilseniz: Bu nedenle bu cümleye kurmak ve bir “yol haritası” vermeye kalkmak sanırım geriye dönüp de tecrübe konuşturmaya başladığınızda “ilkesiz”lik olarak algılanacaktır Çünkü kim belirleyecek: “Tartışılmaya imkan vermeyen taleplerle ortaya çıkanlar olduğu”nu…

Aslında baklanın ağızdan “faş” ettiği cümle yanıltmadan ortada: “Otantik geleneğe bağlı Aleviler, eleştirel bakan Aleviler ve reddeden Aleviler Ama Sünniler için hepsi Alevi” Sanırım Sünniler için hepsi gerçekten Alevi Ancak çalıştayı yürütenler için ehlileştirilebilir, Sünnileştirilebilir veya Şiileştirilebilir kategorisi için en uygun hareket noktası burada yakalanmış Ne diyelim, hayırlı olsun Aleviler de kendi aralarında “İslam’ın özü” vs diyorlardı zaten İlahi tecelli; Alevilik bir teperse bu modernleştiricileri, görürler onlar en çok yoluna hizmet ettikleri Anya’yı da, Konya’yı da

Başta belirttiğimiz noktaya yeniden dönersek Alevilerin nasıl bir kategori içinde zorunlu olarak İslam’ın değerleri arasında ikame edilmesi gerektiğine açık “yol haritası” şu cümle ile kolaylaşıyor: “Alevilerin dini terminolojiden uzaklaştığı”, ve bunun bir an önce; “Alevilerin Sünnileştirilmek istendiğini söyleyenler var Oysa Sünnileşen değil ateistleşen Aleviler çoğalıyor Aleviliği birinin yeniden inşa etmesi gerek O kişinin yine Aleviler içinden çıkması lazım"la noktalanıyor

Bu kişi Alevilik ile İslam’ın aynı ve kategorileşebilir, renk ayrımına tabi tutulabilir olduğunu söyleyen ve iki tercihten birini yapacak olanlar olduğu mudur? N Subaşı’nın yarattığı yeni süreç devlet ağzı mıdır bilinmez ama her şey onun çalışma alanlarında olduğu gibi batık bir gemiye yüklenmiş durumda ve apaçık ortada: “Devletin Dinsel Aygıtları -Geçiş Döneminin Huzursuzlukları-”, Türkiye’de Azınlık Hakları Sorunu … (2006)”, “… Entegrasyon Politikalarında Yeni Arayışlar… (2004)” ve onunkitaplarında kapak cümlelerden; bu çalışma söz konusu etkiyi müdahalecilerin öngörü ve uygulamalarından hareketle ele almaya çalışan bir ilk olma iddiası taşımaktadır: Alevi Çalıştayı Moderatörü”

Hazin bir öykü, çevrimi tamamlayamıyorlar bir türlü Onların ehlileştiremeyecekleri Aleviler her an alanlardalar halbuki Onlar yanlış yerde yanlış kişiyle moderasyon/modernizasyon/losyon oyunundalar


Alıntı Yaparak Cevapla