10-24-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şiir Kokusu (İsmet Özel)
İNSANLARIN BAŞINA ŞAİR DİYE BELA KESİLMEK İÇİN YAZMIYORLARDI
Türk şiiri 1954-1959 yılları arasında son modern atılımını yaptı Bu modern atılım Avrupa milletleri arasında Türklerin komplekse kapılacak bir yeri olmadığını, Türklerin en az Avrupalılar kadar zihni bir hazineye sahip olduklarını gösteren bir şiir akımıydı: İkinci Yeni şiir akımı Ve sonra da bu insanlar bireysel ya da ferdi açılımlarını sürdürdüler Bağımsız önemli şiirler yazdılar Fakat burada önemli bir şey var: İkinci Yeni şiiri dediğimizde, burada hiyerarşik sınıflama görürüz İkinci Yeni şiirinin en önemli üç ismi şunlardı: Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreyya Bu, sırayı da gözeterek yapılmış bir tasnif Ondan sonra derece farkı olarak Ülkü Tamer ve Kemal Özer gelir Bu İkinci Yeni’nin en canlı olduğu döneme ait bir tasnif Şimdi bu tasnifte Sezai Karakoç' un, Fazıl Hüsnü' nün, Metin Eloğlu'nun yerleri farklı farklıdır Bu hiyerarşik bölünmeye riayet etmeyen yerleri vardır, ama bakınız İkinci Yeni şiirindeki bu hiyerarşik bölünmede doğrudan doğruya Türkiye'nin meselelerinde omurgaya yakınlıkla tespit edilmiş bir şeydir Omurga olan Turgut Uyar'ın şiiridir ve Edip Cansever ona destek olan bir şiir kurmuştur Cemal Süreyya'nın kurduğu şiir de bu desteği süsleyen şiirdir
Ne demek istiyorum? Oteller kenti diye bir kitabı var Edip Cansever'in Ben şahsen tanıdığım için biliyorum, memleketi hakkında “bu memleket benim değilse, ben bir sıfırım” mantığıyla hareket eden bir adam Amerika'dan Walt Withman'ı koparabilir misiniz? Ya da Walt Withman'dan Amerika'yı? Hayır! Böyle bir şey yapılmıştır ve bu, o ülkenin hesaba katılmasında rol oynayan bir şeydir Bizim bu şairlerimiz de apolitik görünürler, öyledirler nitekim Siyaseti iktidar oyunu olarak alırsanız, şüphesiz apolitiktirler Ama bir memleketin devamı, bir memleketin yükselişi söz konusu olduğu zaman bu insanların “Bir dokun, bin ah dinle” durumunda olduğunu görürsünüz “Bir ay aldım Diyarbakır' dan / Tokat' tan biri öldü o zaman” diye başlar şiir Diyeceksiniz ”işte, artistik şeyler” Hayır! Değil!
Geçenlerde bir mülakatımda söyledim: Turgut Uyar'ın İkinci Yeni içindeki ikinci kitabı… Birincisi “Dünyanın en güzel Arabistanı”, ikincisi “Tütünler Islak”… O kitap yayınlandığı zaman sigara paketlerinden çıkan tütünler ıslaktı O günleri yaşayanlar bilirler, Tekel’in ürettiği sigaradaki tütünler ıslaktı İnsanlar yaşamak fakat mutlaka yaşamayı yükseltmek derdiyle şiir yazıyorlardı Milletin başına şair diye bela kesilmek üzere değil Yani Türkiye'de “şair olan şaire” uymak, Kuran' a rağbet etmenin açık bir yol olduğu durumu gösterir Yani Türkiye'de şairler Allahın adını anmasalar da, salih amel işlemeseler de, uğradıkları haksızlığın öcünü almak üzere şiir üretmektedirler Üretmedikleri zaman bu bir aldatmacadır Burnu kötü kokuya alışmış olan insanlar bunları şiir sanır
|
|
|