10-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yoğun Bakım|Makaleler-Denemeler
YOĞUN BAKIM
Bir insan düşünün ki, ileri derecede akciğer hastası O derece ki, ömür boyu solunum cihazına bağımlı olarak yaşamak zorunda Üstelik, bir de böbrek yetmezliği sorunu var Sık sık diyaliz makinesine bağlanması gerekiyor Ayrıca, kalp yetmezliği gibi başkaca problemleri de mevcut O yüzden pacemaker, yani kalb pili kullanıyor Dahası, kanser  
Düşünün ki, böylesine büyük sağlık sorunları bulunan bu hastanın bütün masraflarını karşılayan biri var ve onun tedavisini aksamadan yaptırtıyor
Bütün servetini bile feda etse karşılayamayacağı bu tedavi giderlerini üstlenen ve yaşamasını sağlayan kişiye karşı, o hastaya ne yapmak düşer?
Aslında sağlıklı olduğunu ve bu tedavilere ihtiyacı olmadığını söyleyebilir mi meselâ? “Benim ona hiçbir minnet borcum yok” diyebilir mi?
Yoksa, yatıp kalkıp o kişiye teşekkür eder, gelene gidene ondan söz eder mi?
“Elbette sonuncusu!” dediğinizi duyar gibiyim
Gelin görün ki, sonuç hiç de umduğunuz gibi değil
Aslında hepimiz tam da o hastanın durumunda iken, sonuç hiç de olması gereken şekilde gerçekleşmiyor
Her birimiz, adına atmosfer dediğimiz solunum cihazına bağımlı yaşıyoruz Kalbimizin çalışabilmesi için, onun içindeki bir odaktan yayılan uyarılara muhtacız Vücudumuzda her saniye bir kanser hücresi oluşuyor, her an kanserle burun buruna geliyoruz ve ancak vücudumuza yerleştirilmiş savunma sisteminin çalışmasıyla bu habis hücrelerden kurtulabiliyoruz
Saymaya bile ömrümüzün yetmeyeceği nice iyilik ve lütuf, üstelik ücretsiz olarak, bizlere verilip duruyor
Kısacası, bizi seven Biri var ve bedelini ödemekten aciz olduğumuz bunca nimet için bizden sadece O’na teşekkür etmemiz isteniyor
Ve,‘yoğun bakım’ masraflarımızı karşılayan bu Zâtın adını bize veren Elçisi(a s m ) bu teşekkürün adının ubudiyet, adresinin ise namaz olduğunu bildiriyor
Çok mu dersiniz?
Üstüne üstlük, böyle yapıldığı takdirde bir de ebedî bir hayat vaad edildiği halde, bu kadarlık bir teşekkür talebi çok mudur sahi?
Aykut Tanrıkulu
|
|
|