Yalnız Mesajı Göster

Amazonlar'dan Gelibolu'ya

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Amazonlar'dan Gelibolu'ya




Amazonlar'dan Gelibolu'ya

Yrd Doç Dr Ö Faruk NOYAN

Celal Bayar Üniversitesi Müh Fak MANİSA

ÖZET

Amazonlar dünyanın akciğeri Global ekosisîemdeki yerleri bunca tahribattan sonra ancak bugün anlaşılıyor Altı tane Türkiye'den daha fazla bir alanı kaplayan Amazonlar sadece orman değil, aynı zamanda gezegenin ana hayat kaynağı Bizim Gelibolulanmız da birer küçük Amazon değil mi?! Amazonlar'ı anlamak bir mânâda hayatı anlamak

Elinizdeki dergiye göz atmak için gereken iki saatlik süre zarfında Yeryüzü kan kaybetmeye devam edecek: 3600 hektar orman daha ortadan kalkacak, otomobiller ve endüstri tesisleri atmosfere 5000 ton CO2 gazı daha bırakacak, 6 canlı türü daha yok olacak (l ,6)

Bu rakamlar hepimizi ürkütüyor fakat, genel vurdumduymazlık bu şekilde devam edecek olursa yüzyıl sonra durum çok daha ciddi boyutlara ulaşacak: Atmosfer'deki CO2 gazı miktarı bugünkünün iki katına çıkarken, tropikal ormanların kapladığı alan bu yüzyılın başındaki yayılımlarına oranla yarıya inmiş olacak Geriye dönüp baktığımızda gördüklerimiz de aslında bu yola çoktan girmiş olduğumuzu gösteriyor: Dünya üzerinde 1882'de mevcut ormanların (yaklaşık iki milyar hektar) üçte biri 1952'ye gelindiğinde yok olmuştu Sadece 1972'den bugüne 200 milyon hektar orman ve 480 milyon ton humus ortadan kalktı, çöllük alanlar ise 120 milyon hektar arttı (2) Daha da geriye gidebiliriz: Tarım alanlarının yüzölçümü üç yüzyıl Öncesinden günümüze %450 arttı fakat ormanlannki %20 azaldı Bu, yaklaşık 8 milyon km2, yani Avrupa kıtası yüzölçümünün iki katı anlamına geliyor (l)

Dünyamızın dengesi ciddi sarsıntılara uğruyor CFC (carbon fluoro-chloro) gibi insan yapısı bazı ürünler yukarı atmosferde ozon tabakasını parçalarken, yer yüzeyine yakın seviyelerde ise ozon meydana geliyor* Fakat üretilen ve yok edilen miktarlar aynı değil ; bir yıl zarfında Antarktika üzerindeki ozon delinmesinin yol açtığı kayıp, yer yüzeyinde oluşan ozon miktarından elli kat daha büyük (7) Görüldüğü gibi ozonun atmosferde uğradığı, telâfisi gitgide imkânsız hâle gelen kıyım da, yer yüzeyine yakın seviyelerdeki olağandışı ozon oluşumu da global dengeyi bozucu nitelikteki insan kaynaklı süreçler

Peki bu ve benzeri dengesizliklerin gezegenimizin genel durumuna tesiri ne olacak? Atmosfer 1 deki CO2 ve diğer gazlar sera etkisi yaparak yeryüzü sıcaklığında artışlara yol açacak mı? En yoğun orman katliamına mâruz kalan tropikal bölgelerde iklim dengesi ne ölçüde bozulacak? Genel orman kıyımı geriye çevirmekte zorlanacağımız yaygın bir çölleşmeye sebep olacak mı? Okyanus ve karaların verimliliği yeryüzü sakinlerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek mi? Bugünkü kullanım tarzı aynen devam ettiği takdirde 2010'lu yıllarda tükeneceğine kesin gözüyle bakılan temiz su kaynakları olmaksızın yeryüzü'nde hayat nasıl sürdürülecek?

Günümüzde sıkça karşılaşır olduğumuz bu ve benzeri soruların cevabını ararken kurduğumuz denklemlerin içinde vazgeçilmez bir faktör olarak yer alan ormanlar, kendi kompleks işlevlerinin kaçınılmaz bir sonucu olarak problemin de kompleks bîr karakter kazanmasına yol açıyorlar

ORMANLARI ANLAMAK ve HİSSETMEK

Ormanlar toprak ile atmosfer arasındaki su-gaz alışverişinde, toprağın suyu tutmasında ve stabilizasyon kazanmasında, suyun stok edilmesinde, su ve karbon döngüsünün gerçekleşmesinde, canlı türlerinin korunmasında, iklimin, sera etkisinin ve biyolojik çeşitliliğin düzenlenmesinde, aşağı atmosferde azot oksit, kükürt ve fosfor konsantrasyonundaki değişimlerde önemli rol oynarlar Bir yıl boyunca bitkilerden ve ağaçlardan buharlaşma yoluyla atmosfere geçen su miktarı nehirlerden okyanuslara geçen su miktannın iki katıdır Karalara düşen yağmurun ana kaynağı okyanuslar olmakla birlikte bu suyun yaklaşık yarısı bitki örtüsü tarafından tekrar atmosfere verilmektedir Bir diğer deyişle ormanlar ihtiyaç duyduğumuz yağmura dolaylı yoldan global bir kaynak vazifesi görüyorlar 1980'de 11 milyon, 1980'li yılların sonlarında ise yılda en ez 17 milyon hektarlık bir kısmı (Türkiye yüzölçümünün yaklaşık dörtte biri) bozulmaya uğrayan ve yine her yıl, barındırdığı 27000 canlı türünü yitiren tropikal ormanlar ise biyosferin can damarı olmaları dolayısıyla daha global bir önem arz etmektedirler Uzmanlar kıyımın bu hızla devam etmesi durumunda 50 yıl sonra tropikal orman diye bir şey kalmayacağını belirtiyorlar (7)

Dünyadaki bitki familyalarının yansına sahip olan Madagaskar ormanları orijinal yayılımlarmın % 75'ini bugün artık yitirmiş durumdalar Buradaki orman kıyımı Haiti gibi, ormanların, odun kömürü ve yakacak amacıyla hırpalandığı ülkelerden farklı olarak çok daha ucuz bir sebebe dayanıyor ; tavy İlk uygulaması Madagaskar'da görülen ve daha sonra diğer bazı ülkelere de yayılan tavy, pirinç yetiştirmek maksadıyla ormanların ortadan kaldırılması tekniğinin adı Buna göre önce ağaçlar kesiliyor ve bitki örtüsü birkaç hafta kurumaya bırakılıyor Daha sonra sözkonusu alan yakılıyor ve ardından pirinç ekimi yapılıyor Bundan sonra artık yağmur bekleniyor Hektarda 300-500 kilogram gibi çok düşük bîr rekolte sağlanıyor Fakat daha kötüsü şu: 3 yılın sonunda toprak artık pirinç vermiyor ve bu kez yeni bîr ormanlık alan yok ediliyor Son 30 yılda uygulanma oranı artan tavy'nîn Madagaskar'a verdiği zararın hızı yılda 200000 hektar orman (3)

Sebepleri farklı olmakla birlikte, Ekvator ve Fildişi Sahili gibi ülkelerde ormanların %80-90'ı şimdiden yok olmuş vaziyette Moritanya ve Etyopya gibi çok fakir ülkeler ise neredeyse bütün ormanlarını yitirmiş durumdalar Kıyım Malezya ve Tayland'da devam ediyor (3) Tropikal ormanların katledilmesi bu ekolojik ortama adapte olmuş binlerce türün de ortadan kalkması anlamına geliyor: bakteriler, kurtlar, mantarlar, likenler, eğrelti otları, böcekler, küçük etçiller vs Yerküre'nin yoğun ve geniş volkanik faaliyet, asteroid çarpması gibi herhangi bir jeolojik krize mâruz kalmadığı sakin dönemlerde görülen canlı türlerindeki tabiî yok oluş oranı bir yıllık süre zarfında milyonda bir olarak hesaplanıyor Kriz dönemlerinde bu 10000 kat artıyor Bugün insan kaynaklı yok oluş oranı ise tabiî oranın 1000-5000 katına ulaşmış durumda Yani Dinozorlarla birlikte birçok canlı türünün tamamen ortadan kalktığı 65 milyon yıl önceki felâketin bir benzerine biz sebep olmak üzereyiz Tabii bu konuda en çarpıcı misali Yeryüzü'nün akciğeri durumundaki Amazonlar teşkil ediyor

Amazonlar'dan alacağımız bir hayli ders var; gerek uğradığı korkunç tahribat öncesi, gerek bugünkü durumu itibariyle Zira orman kıyımı, sebepleri itibariyle dünya genelinde ortak özellikler arz ediyor Yeni tarım sahalarına, ısınma amacıyla oduna, mobilyacılıkta kullanılmak üzere keresteye, ayrıca kağıt üretimine ihtiyaç duyulması gibi Çünkü, tarım yapmak için toprağı ıslah etmektense hazır orman toprağını kullanmak daha kolayına geliyor insanların ve bunun için de ormanlık alanları ateşe vermekte bir mahzur görmüyorlar Fakat uzun vadede bütün bîr gezegenin kaybedeceğini hiç düşünemiyorlar Aslında bu da bir cinayet Tek farkı, ağır işleyen bir süreç sonunda ortaya çıkması

Ülkemiz ormanları ise son zamanlarda, özellikle 1994 yılı yazında, önceden var olan bir problemin artışıyla karşı karşıya kaldı: yangınlar Ancak bu orman yangınlarının çok büyük kısmı diğer ülkelerdeki gibi tabiî etkilerle veya insanların ihmali sonucu ortaya çıkan yangınlar cinsinden değildi Bunların sebepleri arasında tarım sahası açma ihtiyacı bile yer almıyordu Ne yazık ki bunlar kasten çıkarılan yangınlardı Bu konu yazımızın ilgi alanına girmiyor Fakat sebebi ne olursa olsun, orman katliamlarının, onları yakanlar da dahil hepimizin gelecekteki hayat şartlarını çok zor duruma sokacağı kesin

HESABA GELMEYEN ZENGİNLİK

Bilim adamları Amazonlardaki tropikal ekosistemin biyolojik zenginliğini bütünüyle ortaya koymanın güçlüğünü itiraf ediyorlar Amazon ormanlarıyla kaplı 5 milyon km2 lik alan (Türkiye yüzölçümünün altı katından fazla) dünyada devamlılık sunan en geniş, nemli tropikal ormanı oluşturuyor Öyle ki, Amazon ormanlarına yağan yağmurun yaklaşık % 75'i tekrar atmosfere veriliyor Brezilya'nın % 60'ını kaplayan ve 9 ülkenin sınırları içinde (Brezilya, Peru, Ekvator, Kolombiya, Bolivya, Venezuela, Guyana, Fransız Guyanası ve Surinam) yayılım gösteren bu ormanlar, karaların sadece % 7'sini teşkil ediyor (4) ama Dünya'daki bitki ve hayvan türlerinin yansından fazlasını barındırıyor (bu rakam 2-30 milyon tür arasında tahmin edilmektedir)**

Amazonlar'ın hayvan ve bitki topluluğu o kadar zengin ki, birbirine komşu toprak parçaları bile tamamen farklı türleri barındırabilmektedir Meselâ bir hektarlık bir orman parçası 120 farklı ağaç türüne sahipken, aynı büyüklükteki komşu arazi 170 çeşit ağaç türü içermektedir Bazı bölgelerde bu rakam 230'a kadar çıkabiliyor (5),

Çevre Koruma Fonu'ndan Stephan Schwartzman 79 milyon hektarlık bir arazinin (Türkiye kadar) bundan böyle dokunulmaz rezerv statüsü kazanacağım belirtiyor Bu tedbirin biyolojik zenginliğin ve yerlilerin yaşama hakkının korunmasına yetip yetmeyeceği henüz belli değil Tabu, yaklaşımın eksik ve hatalı yanlarını zaman içindeki uygulama gösterecek (5)

Maden ve ağaç zenginliği iştah kabartıcı olan Amazonlar bugün kereste tüccarlarının ve altın arayıcılarının kanunsuz çalıştıkları bir yer durumuna gelmiş Brezilya'nın kuzeyindeki Yanomamis yerlilerinin toprakları şiddet ve zorbalığın, aynca altın işletmesinde kullanılan civanın yol açtığı zehirlenme vakalarının ve hastalıkların istilasına uğramış durumda Altın işletmecilerinin hırsı bazı nehirlerin tabiî morfolojisini bile bozmuş Amazon bölgesine mahsus ekzotik balık türleri ise akvaryumcuların ilgisini çekmeye yetiyor Bazı Batılı şirketler daha masum gözüken faaliyetleri teşvik ediyorlar Meselâ bir İngiliz kozmetik şirketi olan Body Shop International için Brezilya cevizinin yağını elde ederek geçimlerini temin etmeye çalışan Aukre köyü halkı gibi Massachusets Teknoloji Enstitüsü ise Amazonlar'da yaşayan tropikal bitki türlerinden farmasotik ve tıbbî amaçlarla yararlanılması konusunda genetik tekniklerin de kullanıldığı ciddi çalışmaların içine girmiş durumda Görüldüğü gibi Amazonların perspektifi oldukça geniş


frmsinsinet Amazonlar'dan Gelibolu'ya
Hakkında Amazonlar'dan Gelibolu'ya





Alıntı Yaparak Cevapla