10-24-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Nihal Atsiz'ın Makaleleri
DÜŞMANLARA KOZ VERİLİYOR
27 Mayıs 1960'tan sonraki ayların birinde, durumun Türkiye için siyasi bakımdan pek sağlam gözüktüğü bir sırada, Kıbrıslı bir öğrenci bana: "Rumlar yakında Türkler'e karşı harekete geçeceklerdir" demişti Tecrübesiz bir gencin bu kanaatine katılmamış, bunu nerden çıkardığını sormuştum Çünkü o zaman Ada'da ne 10 000 Yunan askeri ne de ağır silahlar vardı Hatta yerli Rumlar bile henüz yeterince silahlanmamıştı Böyle bir durumda Rumlar neye güvenerek Türklere saldıracaklardı? Bunu öğrenciye sordum: "Türkiye'deki iç çekişmelerden, milletin iki kampa ayrılmış olmasından faydalanacaklar" diye cevap verdi
Zaman genç öğrenciyı haklı çıkardı Rumlar bütün fırsatları kullandılar Biz burada birbirimizi yer ve edebi şantajlarla vakit geçirirken zayıf durumdan kuvvetli duruma geldiler
Dikkat olunursa bugün de aynı duruma gelinmiştir Parti kavgaları, perde arkası oyunlar, Zonguldak olayları, mebus maaşlarına zam, solcu tahrikler, demeçler, tavizler, kitap toplamalar ve arkasından Kıbrıs Rum hareketi   
Yabancıya, hele düşmana koz vermede eşimiz yok Kafalar işlemiyor Siyasi tahmin yapan politikacı bulunmuyor Üstelik de memleket mukeddaratını yönetenler ne kısa, ne de uzun vadeli bir milli siyaset güdemiyor Günlük politika ile bir devlet ancak bu kadar idare edilir
Yunanlılar 10 000 askeri Kıbrıs'a sokmadan önce Türk çetecileri sokulacaktı Onlar davranmadan önce azık ve cephane stokları yapılacaktı Böyle ufak işlere tenezzül olunmayıp iç politika tertipleri, parti transferleri, sosyal adalet, reform, reform, yine reform gibi önemli ve büyük işlerle uğraşıldı Ancak yumurta kapıya geldikten sonra Kıbrıs'a dönüldü
Şimdi pirincin taşını ayıkla bakalım Savunmada kalkınmayı siyasi marifet sananlar, dişmanın teşebbüsü ile harekete geçenlere belki bir şey olmayacak Millet tatlı bir uykudan sert bir darbe ile uyandığı zaman akıllar başa gelecek ama o zaman da iş işten geçmis olucak
Uyanalım Elimizde daha çok imkanlar var En iyi savunmanın saldırı olduğunu artık öğrenelim Kendi kozlarımızı kullanalım Basiretli yapılan her hareket beynelmilel cihan piyasasında yapanın yanına, haksız da olsa, kar kalıyor Haklı davamızı yozlaştırmadan biz de öyle yapalım Bunun neler olduğunu, iş başındakiler şüphesiz herkesten iyi bilir
İhtiyatkarlığı korkaklık derecesine getirmekle yalnız kaybederiz Atılganlık, tehlikeyi göze almak, kazancın baş şarttıdır
Yaşamaya en çok hak kazananlar ölümü göze alanlardır
Ötüken, 15 Mart 1965
|
|
|