Yalnız Mesajı Göster

Anadolu Ateşi (Miyase Sertbarut)

Eski 10-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anadolu Ateşi (Miyase Sertbarut)




SALİHA : Seni çok takdir ederdi Memduh Hem akıllı hem güzel bulurdu Ben de onun gibi düşünüyorum tabii
ŞEFİKA : Teşekkür ederim Saliha Teyze
SALİHA : Kim bilir Anadolu'ya geçmeseydi, belki ikiniz
ŞEFİKA : (SÖZÜ KESEREK BİRDEN) Size kahve yapmamı ister misiniz Saliha Teyze?
SALİHA : Zahmet olmasın yavrum
ŞEFİKA : Yoo ne zahmeti! Kahvenin şekerin yerini biliyorum zaten Şimdi yapar getiririm
EFEKT : AYAK SESLERİ UZAKLAŞIR
SALİHA : (KENDİ KENDİNE) Utandı kızcağız, en iyisi evlilik bahsini onunla değil de büyükleriyle konuşmak Kimbilir daha önceden ikisini evlendirseydim belki Memduh Anadolu'ya gitmez gözümüzün önünde olurdu Aman Allah'ım neler diyorum ben? Analık hissine kapılıp nasıl hodbin oldum birden Allah'ım sen affet!
EFEKT : GEÇİŞ MÜZİĞİ
TREN GARA GİRER ve DURUR
ANNE : İşte baban bu trende olmalı Rıza
RIZA : Pencereler asker dolu, nasıl tanıyacağız babamı, hepsi birbirine benziyor
ANNE : O bizi bulur oğlum, bekleyelim burada
ŞEFİKA : (ÜZGÜN) Ne kadar kötü durumdalar görüyor musun Yenge? Hepsi bitkin ve çaresiz görünüyor
ANNE : (AĞLAMAKLI) Sanki günlerce aç kalmış gibiler, askerî kıyafetleri bile parçalanmış Durum bu kadar ümitsiz olabilir mi Şefika?
ŞEFİKA : Bu askere moral verecek bir kahraman gerekiyor Yabancı askerler bizimkileri bu halde görünce iyice cesaret kazanacaklar
RIZA : Bütün askerler indi anne, babam niçin yok?
ŞEFİKA : Biraz daha bekleyelim Rıza, sonra sorarız
RIZA : Ben gidip askerlerden birine soracağım
ANNE : Ah, bu çocuk iyice söz dinlemez oldu
ŞEFİKA : Ne yapsın yenge, aylardır baba özlemi var çocuğun içinde
ANNE : Şuna bak, en sondaki vagona kadar gitti
EFEKT : GARIN UĞULTUSU
ASKER : Hey çocuk! Kime bakıyorsun?
RIZA : Şey Babamı arıyorum ben Bu trenle gelecekti
ASKER : Babanın adı nedir?
RIZA : Binbaşı Suphi efendim
ASKER : Yaaa Demek onun oğlusun?
RIZA : Neden gelmedi, siz biliyor musunuz?
ASKER : (RAHAT) Onların grubunu kestiler
RIZA : (KORKUYLA) Kestiler mi? Babam öldü mü?
ASKER : (GÜLEREK) Yok çocuğum yok, iyi anlatamadım ben Onların vagonunu kestiler Bu lokomotif çok zorlandı, çekemedi bütün vagonları Yani treni ikiye ayırdılar Onlar geride kaldı
RIZA : Onları kim getirecek peki?
ASKER : Şimdi bu lokomotif gidecek onları alıp gelecek Bu iş gece yarısını bulur Bekleme buralarda hadi evine git
EFEKT : PERONDA KOŞAN AYAK SESİ/ DURUR
ANNE : Ne konuştun o askerle yavrum?
RIZA : Babamın vagonu yolda bekliyormuş anne, bu lokomotif gidip alacakmış onları
ŞEFİKA : Eee, çok mu uzakmış onların kaldığı yer?
RIZA : Asker geceyarısını bulur, beklemeyin, dedi
ANNE : Tüh! Ne dersin Şefika bekleyelim mi burada?
ŞEFİKA : Gece tehlikeli olabilir yenge, eve gidelim Ağabeyim döndüğü zaman gelir eve
RIZA : Siz gidin, ben beklerim
ANNE : Aaa olur mu öyle şey? Fidye için çocuk kaçıran çeteleri anlatmadım mı sana? Hadi doğru eve gidiyoruz
RIZA : (AĞLAYARAK) Ya babamı da selam vermedi diye alıp götürürse yabancı askerler?
EFEKT : GEÇİŞ MÜZİĞİ
SOKAKTA AYAK SESLERİ
RIZA : Hala, bak evimizin kapısında biri bekliyor
ŞEFİKA : Çok garip Genç bir delikanlı Sen tanıyor musun yenge?
ANNE : Pek çıkaramadım Şefika
RIZA : Ben sizden önce koşup sorayım mı?
EFEKT : KOŞAN AYAK SESLERİ
ANNE : Şuna bak, daha cevabımızı almadan koşturdu gitti
ŞEFİKA : Biz de hızlanalım yenge, merak ettim
EFEKT : HIZLI ADIMLAR
ANNE : Kime bakmıştın evladım?
RIZA : Halamı soruyor anne
İZZET : Şefika Hanım'a bir mektup getirmiştim efendim
ŞEFİKA : Şefika benim, kim gönderdi sizi?
İZZET : Memduh Bey, hanımefendi
ŞEFİKA : (SEVİNEREK) Yaa Kendisi nerede peki? Şu an serbest mi?
İZZET : Evet, bu sabah serbest bıraktılar Ben de tevkif edilenlerin arasındaydım Memduh Bey her şeyi yazdı mektuba Rica ederim okuyun, cevabınızı almak için bekleyeceğim
ANNE : Kapı önünde konuşmayalım evladım, dikkat çeker Hadi, sen de bizimle eve gir Hem bir şeyler yer hem konuşuruz Şefika da mektubu okur
EFEKT : KISA GEÇİŞ MÜZİĞİ
YEMEK SOFRASINDAN SESLER
ANNE : Biraz daha yemek ister misin İzzet oğlum?
İZZET : Ziyade olsun efendim, doydum, teşekkür ederim
ANNE : Afiyet olsun çocuğum Eee Şefika, neler yazmış Memduh Bey?
ŞEFİKA : Anadolu'ya geçeceklermiş, onu bildiriyor yenge
ANNE : Başka? İzzet oğlum beklediğine göre başka şeyler de var galiba
ŞEFİKA : Rıza, sen biraz bahçede oyna, olur mu?
RIZA : Anladım, benden gizli konuşacaksınız Casusluk yaparım diye mi korkuyorsunuz?
ŞEFİKA : Öyle bir şey yapmayacağından adım gibi eminim Rıza Lütfen kırma beni, hadi biraz bahçeye çık
İZZET : İstersen birlikte çıkalım Rıza Bana bahçeyi gezdirirsin Kadınların kendi aralarında konuşması gerekir bazen Sen de bunu anlayacak yaşa gelmişsin
RIZA : Peki çıkalım İzzet Ağabey, siz de bana tevkifhanedeyken başınızdan geçenleri analatacaksınız ama, tamam mı?
İZZET : (GÜLEREK) Tamam tamam
EFEKT : UZAKLAŞAN AYAK SESLERİ // KAPININ AÇILIP KAPANMASI
ŞEFİKA : Keşke ağabeyim gelmiş olsaydı, ona da danışmak isterdim
ANNE : Ağabeyinin yerini tutamasam da elimden geleni yaparım Şefika Ne diyor Memduh Bey?
ŞEFİKA : Onunla birlikte Anadolu'ya geçip geçemeyeceğimi soruyor Kadın erkek herkesin milletin yanında olduğunu gösterme günü gelmiştir diye yazmış
ANNE : Çok zor Öyle değil mi Şefika? Off Keşke Suphi Bey şu an burada olsaydı Ne diyebilirim Şefika?
ŞEFİKA : Gitmek istiyorum yenge
ANNE : Biliyorum Şefika, istediğini biliyorum Bu gece ağabeyin geldiğinde ne deriz ona?
ŞEFİKA : Anlayışla karşılaması için dua etmekten başka çare var mı? Eğer sana çok kızacak olursa benim inat ettiğimi söylersin
EFEKT : İKİ EL SİLAH SESİ
ANNE : Aman Allahım! Birisi ateş ediyor Çocuk Şefika çocuk dışarda
ŞEFİKA : Sakin ol yenge şimdi çıkar bakarım
ANNE : (BAĞIRIR) Rıza! Oğlum!
EFEKT : BİTİŞ MÜZİĞİ
İKİNCİ BÖLÜMÜN SONU
IIIBÖLÜM
KİŞİLER
ŞEFİKA
ANNE
RIZA
İZZET
MEMDUH
ALBAY
ÖZET
ŞEFİKA : Ben Şefika 1919 yılında İstanbul'da yengemle birlikte kalıyorum Ağabeyim Binbaşı Suphi, Manisa'da askerî vazifesini devam ettiriyor Tarihin en kara günlerini yaşıyoruz Sokaklarda savaş sakatları, aç dolaşan terhis edilmiş erler, işsiz güçsüz eski yedek subaylar Havada yalnızca düş kırıklığı, umutsuzluk, kin ve inilti Yabancı subaylarsa kendi evlerindeymişcesine keyfî davranışlar içindeler Yeğenim Rıza evimizin bahçesinde dahi dilediği gibi oynayamıyor Komşumuz Üsteğmen Memduh Bey de benim gibi Anadolu ateşiyle yanıyor Onun nasıl bir vatansever olduğunu Sultanahmet Meydan'ındaki mitingde anladım Memduh Bey'le söze dökülmemiş bir gönül bağımız var Hislerimizi konuşmak için vatanımızın bu içler acısı halinin sona ermesini bekliyoruz İzmir'in işgalini protesto etmek için toplandığımız o gün Memduh Bey, ingiliz subayları selamlamadığı için tevkif edildi Birkaç gün sonra da eve İzzet adında bir genç geldi Bana Memduh Bey'den bir mektup getirmiş Serbest bırakıldıklarını, kimseye görünmeden Anadolu'ya geçeceğini benim de yanında olmamı istediğini söylüyordu Kararsızdım, ağabeyimden izin almadan gitmek zorunda kalacağım için endişeleniyordum Yengemle ne yapacağımızı konuşurken bahçeden iki el silah sesi duyduk Yeğenim Rıza ve mektubu getiren genç bahçedeydi Korkuyla bahçeye koştum
EFEKT : GİRİŞ MÜZİĞİ
ŞEFİKA : Rıza yavrum neredesin?
ANNE : Oğlum! Rıza'm!
RIZA : (AĞLAYARAK) Buradayım anne, çalıların arkasında
ANNE : Çok şükür! Hiçbir şeyin yok! Neydi o silah sesleri yavrum?
ŞEFİKA : İzzet Ağabey'in nerede?
ANNE : Kim ateş etti evladım?
RIZA : (KORKUYLA - KEKELEYEREK) ) İki tane yabancı subay geldi Üzerini aradılar İzzet Ağabey'in Silahı varmış Subayları yumruklayıp kaçtı, onlar da kovalamaya başladı, hem de arkasından ateş ettiler
ŞEFİKA : Yavrum benim çok korkmuşsun!
RIZA : İzzet Ağabey'i yakalarlarsa ne yaparlar hala?
ANNE : İnşallah yakalanmaz, yakalanırsa yazık olur delikanlıya O kadar genç ki
ŞEFİKA : Türklerin silah taşıması çok büyük suçmuş Kolay kolay bırakmazlar
ANNE : Bahçeye kadar girip üzerini aradıklarına göre bir şeyden şüphelenmiş olmalılar
ŞEFİKA : Keyfi davrandıkları ortada Onlar Türk'leri tevkif etmek için neden yaratıyorlar yenge İstanbullu Hristiyanlar silah taşıyor da neden Türk'lerin taşımasına izin vermiyorlar

DEVAMI VAR






Alıntı Yaparak Cevapla