Yalnız Mesajı Göster

Anadolu Ateşi (Miyase Sertbarut)

Eski 10-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anadolu Ateşi (Miyase Sertbarut)




İZZET : İşte bulduk sizi Memduh Ağabey
MEMDUH : Nasıl şaşkınım bilemezsiniz Aman Allah'ım rüyada gibiyim? Sevdiğim iki insan da burada karşımda duruyor N'oldu kağnı kolunu bıraktınız mı?
ŞEFİKA : Eee yalnızca siz terfi edecek değilsiniz ya Bize de önemli vazifeler verdiler
MEMDUH : Yoksa istihbarat dairesinden gönderilecek olan iki kişi siz misiniz?
İZZET : N'oldu ağabey, bizi beğenemedin mi yoksa?
MEMDUH : Ah sizi beğenmez miyim çocuk, ama bu çok tehlikeli bir vazife İnsan ortak mazisi olduğu, yakından tanıyıp sevdiği insanları ateşin içine nasıl atar?
ŞEFİKA : Bir asker gibi düşünün Memduh Bey, şu an önce vatan demeniz lazım
MEMDUH : Ah Şefika Ben bugüne kadar her türlü tehlikenin üstüne korkmadan atıldıysam seni de düşmana ezdirmemek içindi Sevdiğim ve ilerde evlenmeyi planladığım kadın esir edilmiş bir vatanda yaşamasın diyeydi Şimdi nasıl olur da seni sabotajlar için kullanabilirim?
ŞEFİKA : Rica ederim Memduh bey, burada herkesin içinde hislerinize hakim olmanız size daha çok yakışır Eğer evlenip mesud bir yuva kurmak isteseydik, bununla iktifa ediyor olsaydık Anadolu'ya geçmezdik değil mi? Madem ki şu an buradayız vazifemiz neyse onu yapmak mecburiyetindeyiz
MEMDUH : Şefika sen benden daha iyi bir askersin galiba
ŞEFİKA : Ben şu anda Zühre Hanım gözünüzde neyse o olmak isterim
İZZET : Bu hizmet yolculuğundan dönüş yoktur Memduh Ağabey
EFEKT : KAPI AÇILIR KAPANIR
SAMİ : Uyandınız mı yüzbaşım?
MEMDUH : Gel Sami Şimdi vazifelerimizle ilgili açıklamalar yapacağım Ekibimiz küçük, fakat yapacağımız hizmet pek büyük
İZZET : Sonunda tam istediğim gibi bir vazifeye kavuştum
MEMDUH : Sözümü kesme İzzet Bu ekip askerî bir disiplin içinde faaliyet gösterecektir
İZZET : Emredersiniz yüzbaşım!
MEMDUH : Şimdi, bizden beklenen düşman gerisinde hemen faaliyete geçerek geniş ölçüde sabotajlar yapmak Yunan birliklerinde panik yaratacak propaganda taaruzuna girişmektir Gerek sabotajlar, gerek ordumuzun genel taaruza kalkmasından sonra, girişeceğimiz propaganda çalışmaları için her şey düşünülmüş ve hazırlanmıştır Sizden en önemli ricam; her yerde parolaya dikkat etmeniz
İZZET : Anadolu ateşi
MEMDUH : Evet, Anadolu ateşi Kurmay başkanı tahrip edilecek cephane, malzeme yığınakları ile büyük düşman birliklerinin çekiliş yollarını tıkayacak köprülerden hangilerinin atılacağını bütün detaylarıyla bana anlattı, harita üzerinde açıklamalar yaptı Şimdi kaybedecek zamanımız yoktur Şafak söküyor Şimdi hep birlikte çifte giden köylüler rolüne bürüneceğiz Bunu renk vermeden başaracağımızı ümid ediyorum
SAMİ : Yolda düşman devriyeleri sorguya çekerse
MEMDUH : Bu da gelebilir başımıza Ölüm tehdidi, her türlü işkence ve baskı altında kalabiliriz Asla sır vermeyeceğiz
ŞEFİKA : Asıl sabotajları nerelerde yapacağız yüzbaşım?
MEMDUH : İlk 30 kilometreyi aştıktan sonra vazife taksimini yapacağım Beşimizin de ayrı vazifesi olacak Bu benim değil ordu ve vatanın bize yüklediği bir ödevdir ve sorumluğumuz onlara karşıdır Allah yardımcımız olsun
EFEKT : BİTİŞ MÜZİĞİ
IV BÖLÜMÜN SONU

VBÖLÜM
KİŞİLER
ŞEFİKA
MEMDUH
SAMİ
DÜŞMAN ASKERİ
İZZET
ZÜHRE
BİR KADIN (50-55 yaşlarında)
ANNE
RIZA
KOMŞU KADIN
SOFİYA (16-17 yaşlarında bir Rum kızı)
ÖZET
ŞEFİKA : Ben Şefika Türk tarihinin en kara günleri yaşanırken İstanbul'daydım Komşumuz Üsteğmen Memduh Bey, manevi kardeşim saydığım İzzet ve bir grup vatansever insanla millî kuvvetlerde yer almak için Anadolu'ya geçtik Memduh Bey'le söze dökülmemiş bir gönül bağımız var Hislerimizi konuşmak için vatanımızın bu içler acısı halinin sona ermesini bekliyoruz Ben ve İzzet kardeş kağnı kollarındaki sevkiyatla ilgileniyorduk Memduh Bey'den uzun süre haber alamadık Garp Cephesi istihbarat dairesinde çalışmaya başladık Askerî disipline uygun ve gönülden çalıştığımız için bize çok gizli bir görev verildi İzzet kardeşimle eski bir değirmende, ekipteki diğer kişilerle buluşacaktık Aylardır haber alamadığımız Memduh Bey'i de orada bulduk Ekibin komutası ondaydı ve vazifemiz cephane ve malzeme yığınaklarını tahrip etmek, köprüleri imha etmekti Köylü kıyafetlerine bürünerek vazife yerine doğru yürümeye başladık Yolda düşman devriyleriyle karşılaşmamak için dualar ediyordum Çünkü gizli görevimiz ortaya çıkmasa dahi, tarlaya giden köylülere de zulüm yaptıklarını biliyorduk
EFEKT : GİRİŞ MÜZİĞİ
MEMDUH : Biraz geride kalır mısın Şefika? Konuşmak istiyorum
ŞEFİKA : Değirmendeki konuşmanıza benzer sözler söyleyecekseniz hiç başlamayın yüzbaşım
MEMDUH : (YALVARIRCASINA) Bana komutanın gibi değil, nişanlın gibi davranamaz mısın? Adımı söyle Şefika Ben senin adını söyleye söyleye hayat buldum Yaşamak istiyordum ve senin adını tekrar tekrar söylemek sanki bana çelikten bir zırh giydirdi, sanki kurşun işlemez bir sihir yaptı
ŞEFİKA : Ben bütün bu gönül bahislerini İstanbul'da dinlemek istiyorum yüzbaşım Şu anki şartlar
MEMDUH : (SÖZÜNÜ KESEREK) Ama belki de İstanbul'u hiç göremeyeceğiz Belki bir cephaneyle birlikte biz de havaya uçacağıtz
ŞEFİKA : Rica ederim yüzbaşım, asker ocağında karşılaşan iki insan olarak kabul edelim biribirimizi Eğer hislerimize kulak verirsek bu çok önemli vazifeyi başarmamız zor olur
SAMİ : Yüzbaşım biraz ileride düşman devriyeleri var galiba Ne yapalım yolumuzu değiştirelim mi?
MEMDUH : Hayır hayır, bu daha çok dikkat çeker Bizi mutlaka farketmişlerdir, en iyisi doğruca gitmek Unutmayın çift sürmeye giden köylüleriz
EFEKT : KISA MÜZİK
DÜŞMAN ASKERİ: (BOZUK TÜRKÇE'YLE) Durun! Hangi köydensiniz? Nereye gidiyor sunuz?
MEMDUH : (KÖYLÜCE) Biz Değimenköy'deniz Tarlaya gidiyoruz
D ASKERİ : Garip! Sapasağlam adamlarsınız sizi askere çağırmadılar mı?
MEMDUH : (KÖYLÜCE) Unuttular herhalde beyim!
D ASKERİ : Unuttular ha! (KAHKAHALARLA GÜLER) Bunu vatanıma döndüğümde arkadaşlarıma anlatacağım Unutmuşlar Madem onlar unuttu, siz niçin askelik şubelerine gitmediniz? Savaştan korktunuz değil mi? Bir de Türkler için cesur derler Ne palavra!
İZZET : (MIRILDANIR) Palavra olmadığını pek yakında göreceksiniz
ŞEFİKA : (FISILDAR) Deli misin İzzet, kendine hakim ol!
DASKERİ : Ne mırldanıyorsun sen delikanlı? Askere gitmek isterdin sen değil mi? Anan baban mı bırakmadı yoksa?
ŞEFİKA : (KÖYLÜCE) Kardeşime bakmayın siz, tarlaya gitmek için sabırsızlanıyor da
D ASKERİ : İyi iyi gidin bakalım Sakın Türk askerlerine yiyecek içecek vermeyin ha! Zaten şeyhülislamınız da fetva vermiş, hepsinin katli gereklidir demiş
SAMİ : Bizim yiyeceğimiz bize zor yetiyor zaten, kimseye veremeyiz
D ASKERİ : Bizden gelen olursa boş çevirmeyin ama, yiyeceğiniz yoksa da kadınlarınız güzelmiş (KAHKAHALAR) Korkmayın korkmayın! Hadi şimdi gidin, ama bir gece kapınızı çalabliriz ona göre
EFEKT : AYAK SESLERİ
MEMDUH : Neyse bunu da atlattık arkadaşlar
İZZET : Ben dayanamayıp boğazına sarılacaktım adamın
ŞEFİKA : Soğukkanlı ol kardeşim Şu an onlar ne derse desin, önemli değil, alacağımız sonuç önemli
ZÜHRE : İyi ki sataşmadı bize
MEMDUH : Eğer öyle bir şey yapmaya kalkışsaydı Gizlediğim parabellumun mermilerini yiyecekti namussuz
ŞEFİKA : Keşke bizlere de silah verilmiş olsaydı
MEMDUH : Tehlike anında kullanmak için iyi olurdu, ama şÜphelendiklerinde üzerimizi arayıp hepimizi silahlı bulurlarsa kurtulamazdık ellerinden
İZZET : Daha yolumuz var mı Memduh Ağabey? Bu şımarıkların dersini bir an önce vermek istiyorum
MEMDUH : Bir on kilometre daha yürüyeceğiz Küçük, eski bir bağ evinde bizim için bırakılmış tahrip kalıpları, bomba, dinamit gibi malzemeler var Nasıl kullanılacağını öğreteciğm size Zaten Sami Bey'le Zühre Hanım bu konuda tecrübeli Zannederim siz de hemen öğrenirsiniz Bu gece darmadağın edeceğiz Yunan ordusunu Panik, korku ve cephane eksikliği mahvedecek onları, kaçacakları köprü de yıkılmış olacağından arkadan gelen ordumuz onları iyice sıkıştıracak
İZZET : Kim korkakmış görsünler bakalım
ŞEFİKA : Zafer bizimdir İzzet kardeş!
EFEKT : GEÇİŞ MÜZİĞİ
ŞEFİKA : Bu bağ evinin kapısı açık yüzbaşım Böyle bir yere nasıl bırakırlar malzemeyi?
MEMDUH : Kilitli olsa daha çok şüphe uyandırırdı Şefika Hanım
EFEKT : KAPI GICIRDAYARAK AÇILIR
İZZET : Burada eski bir masadan başka bir şey yok!
MEMDUH : O masa çok kıymetlidir İzzet
ZÜHRE : Masanın altında mı yoksa?
MEMDUH : Evet zühre Bacı Sami Bey, masanın ucundan tutun da kaldıralım
SAMİ : Peki yüzbaşım
MEMDUH : Zühre Bacı, o kilimi çekip alın ordan
İZZET : Burada bir kapak varmış
ŞEFİKA : (TAKDİRLE) Çok iyi düşünülmüş!
MEMDUH : Evet iyi düşünüldü Aşağıda bol miktarda el bombası, dinamit ve tahrip kalıpları var Aşağıya inip size uzatacağım, Sami Bey düzgünce sıralayın malzemeyi İzzet, sen gözcülük et Şefika Hanım, Zühre Bacı, pencereden, kapıdan uzak durun sizi gören olmasın
EFEKT : GEÇİŞ MÜZİĞİ
İZZET : Vakit geceyarısını buldu Memduh Ağabey, artık çıkalım mı?

DEVAMI VAR






Alıntı Yaparak Cevapla