Yalnız Mesajı Göster

Padova’Da Bir Matematik Öğretmeni Galileo Galilei, Kopernik’İn Yeni Dünya Sistemini Kanıtlamak İstiy

Eski 10-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Padova’Da Bir Matematik Öğretmeni Galileo Galilei, Kopernik’İn Yeni Dünya Sistemini Kanıtlamak İstiy




IV
GALİLEO VENEDİK CUMHURİYETİ’NDEN AYRILIP FLORANSA SARAYINI SEÇMİŞTİR SARAY BİLGİNLERİ TELESKOPLA BULDUKLARINA İNANMAZLAR
Böyle gelmiş böyle gider, der eskiler
Yararlı değilsen, çek arabanı, der yeniler
GALİLEO’NUN FLORANSA’DAKİ EVİ

(Galileo, Andrea ve Federzoni Duka’yı beklemektedirler Bir ses duyulur: “Floransa Dukası Cosimi di Medici hazretleri!” Bayan Sarti koşarak girer, kenara çekilir Floransa Dukası, ardında saraylı iki hanım, Saray Nazırı, felsefe profesörü ve matematik profesörü olmak üzere girerler Odadakiler saraylıları selamlarlar Dokuz yaşındaki Duka, Bayan Sarti’nin gösterdiği yere oturur Saray Nazırı “Başlayalım” işaretini verir)
GALİLEO - Soylu efendim, üniversitenizin profesörlerine, huzurunuzda, yeni buluşlarımı sunabilmek benim için büyük mutluluktur Saygıdeğer hocalar, Jüpiter’in uyduları olan Medici yıldızlarını incelemekle başlamak isterler mi acaba?
ANDREA - (Teleskopun önündeki tabureyi göstererek) Buraya buyurun lütfen
FİLOZOF - Teşekkür ederim, yavrum Korkarım iş bu kadar basit değil Çok sözü edilen, ünlü teleskopunuzdan bakmadan önce bir tartışma açmak daha doğru olacak sanırım Konumuz: Bu türlü gezegenler varolabilirler mi?
MATEMATİKÇİ - Geleneksel kurallara uygun bir tartışma
GALİLEO - Ben de, teleskoptan bir baksanız, kendi gözlerinizle görürsünüz, diyorum
ANDREA - Buyurun lütfen
MATEMATİKÇİ - Evet Evet Tabii Mutlaka bilirsiniz, geleneksel düşünceye göre dünya dışında herhangi bir merkezin çevresinde dönen yıldızlar varolamaz
FİLOZOF - Sayın matematikçimizin (Matematikçiye döner) bu gibi yıldızların olabilirliği konusundaki kuşkusunun ötesinde, ben de bir felsefeci olarak, şunu sormak istiyorum: Böyle yıldızlar gerekli midir? Aristoteles divini universum, quaedam miracule universi Orbes mystice canorea, arcus crystallini circulatio corporum celestium
GALİLEO - Tartışmayı günlük konuşma dilinde sürdürsek nasıl olur? Dostum Bay Federzoni Latince bilmez
FİLOZOF - Anlaması gerekli mi?
GALİLEO - Evet
FİLOZOF - Özür dilerim Ben onu yanınızda çalışan mercek ustası sanmıştım
ANDREA - Bay Federzoni hem işçi, hen de bilgindir
FİLOZOF - Teşekkür ederim yavrum Madem Bay Federzoni öyle istiyor
GALİLEO - Ben öyle istiyorum
FİLOZOF - Tartışmamız inceliğini yitirecek, ama ev sizin eviniz Ölümsüz Aristo’nun evreni, o gizemli, o şiirsel küreleriyle, kristal kubbeleri, güney yarım küreyi kaplayan takımyıldızlarının zenginliği ve gök kubbenin saydam yapısıyla öylesine görkemli bir simetri ve güzellik anıtıdır ki, bu yapının uyumunu bozmaya kalkışmadan önce iyice düşünmemiz gerekir
GALİLEO - Efendimiz, varlığı olanaksız ve gereksiz görülen yıldızlarınıza siz acaba teleskopla bir bakmak istemez miydiniz? (Cosimo yerinden kalkmak ister, çevresindekilerin işaretiyle yeniden oturur)
MATEMATİKÇİ - Olmayanı gösterebilen bir teleskop, pek güvenilir bir teleskop olmasa gerekir, diyeceği geliyor insanın
GALİLEO - Ne demek istiyorsunuz?
MATEMATİKÇİ - Sizi daha çok kızdırmayacağını bilsem, gök kubbede var olanla, teleskopunuzdan görünenlerin apayrı şeyler olabileceğini ileri sürerdim
FİLOZOF - Daha kibarca söylenemezdi doğrusu
FEDERZONİ - Medici yıldızlarını merceğin üstüne mi boyadık yani?
GALİLEO - (Sakin) Beni dolandırıcılıkla mı suçluyorsunuz?
MATEMATİKÇİ - Asla! Böyle bir şeyi nasıl yapabiliriz soylu efendimizin huzurunda? (Saraylılar eğilip Duka’ya selam verirler Duka hanımlardan yaşlısının kulağına bir şeyler söyler)
HANIMLARIN YAŞLISI - Hayır efendimiz, yıldızlarınıza bir şey olmadı Beyler sadece yıldızlarınız gerçekten var mı, yok mu onu araştırıyorlar (Sessizlik)
KADINLARIN GENCİ - Teleskoptan bakınca Büyük Ayının kılları tek tek görünüyormuş, öyle mi?
FEDERZONİ - Evet Boğanın da her bir şeyi
GALİLEO - Beyler, şimdi şu teleskoptan bakacak mısınız, bakmayacak mısınız?
FİLOZOF - Bakacağız, tabii
MATEMATİKÇİ - Tabii, tabii (Sessizlik Birden Andrea döner, dimdik, odayı baştan başa geçer, annesi kolundan tutar)
BN SARTİ - N’oluyor sana?
ANDREA - Aptal be bunlar! (Elinden kurtulur, çıkar)
FİLOZOF - Zavallı yavrucak
NAZIR - Efendimiz, saygıdeğer baylar, saray balosunun kırkbeş dakika sonra başlayacağını anımsatabilir miyim?
MATEMATİKÇİ - Uzatmaya ne gerek var? Bay Galilei eninde sonunda gerçekleri kabul etmek zorunda kalacak Jüpiter’in uyduları olsaydı, gök kubbeyi kırıp geçmek zorunda kalırlardı Bu kadar basit
FEDERZONİ - Çok şaşacaksınız ama, gök kubbe yok
FİLOZOF - Hangi okul kitabını çarsanız açın, olduğunu göreceksiniz
FEDERZONİ - Öyleyse yeni kitaplar yazılsın
MATEMATİKÇİ - Efendimiz, meslektaşlarımla benim ileri sürdüğümüz düşünceler gücünü ölümsüz Aristo’dan almaktadır
GALİLEO - (Aşağıdan alarak) Baylar Aristo’ya inanmak başka, gerçeğe, elle tutulur gerçeğe inanmak başka Yalvarırım size, gözlerinize inanın yeter
MATEMATİKÇİ - Belki beni eski kafalı bulacaksınız ama, ben sık sık Aristo’yu okurum, gözlerime de ancak okurken inanırım
FEDERZONİ - Aristo’nun teleskopu yoktu
MATEMATİKÇİ - Adamınıza söyleyin lütfen bilimsel bir tartışmaya burnunu sokmasın
FİLOZOF - Burada yüce Aristo’ya leke sürülecekse, bu tartışmanın sürdürülmesini bütünüyle anlamsız buluyorum
GALİLEO - (Öfkesini bastırarak) Baylar, evren üstüne bildiklerimizin tümüne bir bakarsak, acınacak durumda olduğumuzu görürüz Ben mutlu bir raslantı sonucu, evrenin çok küçük bir parçasını biraz daha yakına getiren bir araç buldum Yararlanın bundan
FİLOZOF - Efendimiz, bayanlar, baylar Soruyorum size: Nereye götürür bizi bütün bunlar?
GALİLEO - Bilim adamları olarak, gerçeğin nereye götüreceğini sormak bizim işimiz olmamalı derim
FİLOZOF - (Müthiş kızgın) Gerçek bizi her yere, hiç istemediğimiz yerlere götürebilir
MATEMATİKÇİ - Bay Galilei, sizi yanlış anlamadıysam, iki bin yıllık öğretileri yok saymamızı istiyorsunuz
GALİLEO - İki bin yıldır gökyüzüne bakıyorduk, Jüpiter’in uydularını görmüyorduk, ama onlar hep vardı Baylar, can çekişen öğretileri savunmayalım (Duka uyumak üzeredir) Efendimiz! Venedik tersanesinde çalışırken yapı ustalarıyla, marangozlarla, gemicilerle sürekli ilişkilerim oldu Okuma yazma bilmezlerdi, yalnızca beş duyularına güvenirlerdi Onlardan çok şey öğrendim ben Klasik bir eğitimin olanaklarından yararlanamamış, ama, gözlerini kullanmaktan korkmayan bu insanların buradaki baylar hakkında ne düşündüklerini çok merak ediyorum (Sessizlik)
FİLOZOF - Bütün işittiklerimizden sonra, Bay Galilei’nin hayranlarını tersanelerde bulacağından hiç kuşkum yok
NAZIR - Efendimiz, üzülerek söylemek zorundayım, bu son derece yararlı ve öğretici tartışma öngörülenden çok fazla vakit aldı Balodan önce dinlenmelisiniz biraz (Bir işaret üzerine Duka Galilei’yu selamlar Saraylılar hızla çıkmaya başlarlar)
BN SARTİ - (Duka’nın önüne dikilip bir tabak kurabiye sunar) Bir kurabiye almaz mıydınız, efendimiz? (Hanımların en yaşlısı Duka’yı dışarı çıkarır)
GALİLEO - (Arkalarından koşar) Bir kez olsun teleskoptan baksaydınız yeterdi
NAZIR - Duka Hazretleri, ortaya koyduğunuz düşünceleri, çağımızın bu konudaki en büyük yetkilisine iletecek, Vatikan’ın Roma’daki Araştırma Merkezi’nin başgökbilimcisi, Peder Christopher Clavius’un görüşlerini alacaktır






Alıntı Yaparak Cevapla