|
Prof. Dr. Sinsi
|
Padova’Da Bir Matematik Öğretmeni Galileo Galilei, Kopernik’İn Yeni Dünya Sistemini Kanıtlamak İstiy
IX
ARADAN GEÇEN ONYIL İÇİNDE, GALİLEO’NUN DÜŞÜNCELERİ HALK ARASINDA YAYILMAYA BAŞLAMIŞTIR GÜLMECE YAZARLARI, SOKAK ŞARKICILARI, ŞARKILARINDA HEP BU KONUYU TAŞLAMAKTADIRLAR 1632 YILI KARNAVALINDA İTALYA’’NIN HER YANINDA BU KONU ELE ALINMIŞ, KARNAVAL EĞLENCELERİ HEP GÖKBİLİMİ ÜZERİNE DÜZENLENMİŞTİR
PAZAR YERİ
( Kimi maskeli, kimi maskesiz bir kalabalık Karnaval alayını beklerken sokak şarkıcısı bir karı koca gösteri yaparlar )
ŞARKICILAR : Saygıdeğer Baylar Bayanlar! Kuzey İtalya’nın dilinden düşmeyen bir Floransa türküsünü, büyük masraflardan kaçınmadan, buraya sizlere getirdik Karnaval alayından önce dinleyin bizi Türkünün adı: Saray Fizikçisi Galileo Galilei’nin Korkunç Düşünceleri, ya da, Geleceğe Bir Göz Atalım!
Dünyayı yoktan var eden ulu tanrı
“Işık gerek”, dedi, güneşi çağırdı
“Senin işin aydınlatmaktır dünyayı
Çevresinde gezdireceksin lambanı ”
Tanrı buyruğuna göre bundan böyle
Astlar dönecek üstlerin çevresinde
Ve der demez başladı herkes dönmeye
Büyüklerin çevresinde küçükler
Güçlülerin çevresinde güçsüzler
Hem gökyüzünde böyle, hem yeryüzünde
Papanın çevresinde kardinaller
Kardinallerin çevresinde piskoposlar
Piskoposların çevresinde uzmanlar
Uzmanların çevresinde uşaklar
Uşakların çevresinde hizmetçiler
Hizmetçilerin çevresinde köpekler, tavuklar, dilenciler  
Saygıdeğer Baylar, Bayanlar, Büyük Düzen denir buna Orda Ordinum Tanrıbilimcilerin deyimiyle Ama, bakın n’oldu sonunda Derkeeen 
Bilgin Galileo geldi günün birinde
Fırlattı İncil’i, koştu dürbününe
Bir göz atar atmaz koca evrene
“Dur bakalım, kımıldama!” dedi güneşe
“Bundan sonra işler şöyle gelişecek
Hanım hizmetçinin çevresinde dönecek ”
Hayır, olmaz öyle şey! Bir yolunu bulalım,
Hizmetçi takımı azıttı, bu böyle gitmez
Gene de eğri oturup, doğru konuşalım
Kendi başına buyruk olmayı kim istemez?
Saygı değer yurttaşlar, katlanılır şey mi bu?
Sonu neye varır ki bunun?
Uşak miskin, hizmetçi pişkin
Zangoç kiliseye boş verir
Çırak yataktan çıkmaz uyur
Olmaz öyle şey! Olur mu? Sorarım herkese
Şakası kalmadı İncil’le alay edilmez
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse
Kendi başına buyruk olmayı kim istemez?
Bakın şimdi de, Bayanlar, Baylar, büyük bilgin Galileo Galilei nasıl görüyor geleceği?
Balık pazarında iki kadın
Ne yapacaklarını bilmez, şaşkın
Balıkçı elinde bir tutam ekmek
Kendi yutuyor balıkları tek tek
Duvarcı toprağı kazıyor
Su taşıyor, kireç karıyor
Tuğla üstüne tuğla koyuyor
Ev bitince, kuruluyor içine
Olur şey midir bu? Şaka değil arkadaşlar
Boynumuza geçen ip sağlam değilse kopar
Herkes yerini bilsin, bu işler böyle gitmez
Kendi başına buyruk olmayı kim istemez?
Kiracı kiraları ödemesin
Köylü efendisini tekmelesin
Papazın içeceği sütü kadın
Tutsun kendi çocuklarına versin
Olur şey midir bu? Yeter Galileo, yeter!
Herkes yerini bilsin, İncil şakaya gelmez
Eğri oturup da doğru konuşursak eğer
Kendi başına buyruk olmayı kim istemez?
Bende dağıttım kendimi bir ara
Hele dur bakalım, dedim kocama
A canım senin yaptığını
Başka bir gezegen yapamaz mı acaba?
Olur mu? göz yumulur mu? Hayır, üç kez hayır!
Tasmasını çözersen azgın köpek saldırır
Dediğim dedik, çaldığım düdük, bu böyle gitmez
Ama gene de, kendi başına buyruk olmayı kim istemez?
Acılarla yaşamayın yeryüzünde
Kalkın hadi, biraz toparlanın şöyle
Galileo Galilei’den öğrenin
A B C’ sini büyük mutluluğun
İnsan olan acıya katlanıp boyun eğmez
Kendi başına buyruk olmayı kim istemez?
(Şarkı boyunca, sahne değişik masklar taşıyan oyuncularla dolmuştur Şarkının bitiminde, Galileo’nun çok büyük boyutlu bir kuklası getirilir )
ŞARKICILAR : Bayanlar, Baylar, işte Galileo Galilei, incil’i yok eden adam! (Kalabalıktan gürültülü kahkaha ve alkışlar )
X
1633 : ENGİZİSYON DÜNYACA ÜNLÜ BİLGİNİ ROMA’YA ÇAĞIRIYOR
Ova sıcak; doruk soğuk
Sokak taşkın, saray suskun
FLORANSA’DAKİ MEDİCİ SAYAYININ BEKLEME ODASI
(Galileo’yla kızı, Floransa Dukasının kendilerini kabul etmesini beklemektedirler )
VİRGİNİA : Uzun sürdü
GALİLEO : Evet
VİRGİNİA : O adam burada gene izliyor bizi (Onlara bakmadan geçen birini gösterir )
GALLİLEO : (Gözleri iyi görmez artık ) Tanımıyorum
VİRGİNİA : Son günlerde sık sık görüyorum Ürkütüyor beni
GALİLEO : Saçma Floransa’dayız Korsikalı haydutların arasında değil
VİRGİNİA : Rektör Gaffone geliyor
GALİLEO : Ben de ondan korkuyorum işte Budala Şimdi gene anlatır, anlatır, anlatır  
(Üniversitenin Rektörü, Duka’nın yanından gelmektedir Galileo’yu görünce irkilir, başını kaldırmadan, onlara hiç bakmadan geçer gider önlerinden )
GALİLEO : Ne oluyor buna böyle? Gözlerim gene kötü bugün Selam verdi mi,vermedi mi, göremedim
VİRGİNİA : Belli belirsiz Yeni kitabında neler var baba? Dine karşı bir şey bulabilirler mi içinde?
GALİLEO : Kiliseye fazla dadandın sen Sabah karanlığında duaya koşmaktan vazgeçmezsen cildin bozulacak, bak görürsün Benim için dua ediyorsun, değil mi? (Sessizlik Biri geçer )
GALİLEO : Galliardo değil mi bu? Galliardo! Galliardo! (Adam bakmadan acele çıkar) Beni görmüş olması gerekir Topçuluk dairesi başkanı Vebadan kaçıyor sanki Bir şeyler oluyor Papalığın izin belgesi olmasa, kitaptan diyeceğim Kitabın sansürden geçtiğini biliyorlar Bundan ötürü bir tuzak kurmaya kalkışacak olurlarsa, papa kesinlikle karşı koyacaktır, ondan kuşkum yok Duka öğrencim ne de olsa Durumu anlatırım
VİRGİNİA : (Yumuşak) Duka gerçekten çağırdı mı seni, bugün buraya?
GALİLEO : Çağırmadı ama, geldiğimi biliyor, içeri haber verdiler Kitabı istiyor; parasını o ödedi Bir sor bakalım şu görevliye, niye bekletiyorlar bizi bunca zamandır?
VİRGİNİA : (Görevliyle konuşmaya gider Onları sürekli izleyen adam peşindedir ) Babamın görüşme isteği Duka Hazretlerine iletildi mi acaba?
GÖREVLİ : Ben nerden bileyim?
VİRGİNİA : Soruma karşılık değil bu
GÖREVLİ : Değil mi?
VİRGİNİA : Saygılı olmak zorundasınız (Görevli sırtını çevirir Virginia’ya, öteki adama bakarak esner )
VİRGİNİA : (Babasının yanına gelir) Duka Hazretlerinin işi varmış biraz
GALİLEO : “Saygılı” dedin Öyle bir şey duydum Neydi o?
VİRGİNİA : Hiç Saygılı davrandığı için teşekkür ettim Baba, kitabı bırakıp gidemez miyiz? Boşuna vakit yitiriyorsun
GALİLEO : Hani nerdeyse, vaktimin ne değeri var diyesin geliyor Sagredo beni Padova’ya çağırıyordu Belki de birkaç haftalığına oraya gideriz ha? Sağlığım eskisi gibi değil
VİRGİNİA : Kitapların yanında olmadan yaşayamazsın sen
GALİLEO : Bir iki sandık da o Sicilya şarabından koyarız arabaya
VİRGİNİA : O şarap yola dayanmaz, taşımaya gelmez derdin hep Hem sarayın üç aylık borcu daha var sana, parayı dünyada göndermezler oraya
GALİLEO : Doğru (Engizisyon Kardinali Duka’nın yanından çıkar )
VİRGİNİA : Engizisyon’un Başkanı (Kardinal, önünden geçerken Galileo’yu yerlere kadar eğilerek selamlar )
VİRGİNİA : Kardinalin Floransa’da ne işi var, baba?
GALİLEO : Bilmem Saygılı davrandı Onca yıl sustum ben de Öylesine övdüler ki beni, artık olduğum gibi kabul etmek zorundalar
VİRGİNİA : Şşşşşt! Saray Nazırı (Saray Nazırı gelir )
NAZIR : Duka Hazretleri, size ayıracak zaman bulabileceğini umuyordu, Bay Galilei Yazık ki, süvari okulunun geçit törenine katılmak üzere hemen gitmek zorunda Hangi konuda görüşmek istiyordunuz kendisiyle?
GALİLEO : Efendimize, yeni kitabımı sunmak istiyordum
NAZIR : Gözleriniz nasıl bugün?
GALİLEO : Şöyle böyle Duka hazretlerinin yüksek izinleriyle kitabımı  
NAZIR : Efendimiz gözlerinizin durumuna gerçekten üzülüyorlar Acaba çok uzun süre ve çok sık mı baktınız o eşsiz teleskopunuzdan? (Kitabı almadan gider, arkadaki görevlilerle konuşur )
GALİLEO : Kitabı almadı
VİRGİNİA : Baba, korkuyorum
GALİLEO : (Alçak sesle, kararlı) Toparla kendini, bir şey sezdirme Eve gitmiyoruz Camcı Volpi’ye gideceğiz Önceden anlaşmıştık Boş fıçı yüklü bir araba, gerektiğinde beni buradan götürmek için avluda bekleyecekti
VİRGİNİA : Biliyordun demek?
GALİLEO : Arkana bakma sakın (Saray Nazırı geri gelir )
NAZIR : Bay Galilei! Kutsal Engizisyon’un sizi Roma’da yargılama isteğine, Floransa sarayının daha fazla karşı koyamadığını Duka Hazretleri size bildirmemi istediler Engizisyonun arabası dışarıda bekliyor, buyurun Bay Galilei
XI
PAPA
VATİKAN’DA BİR SALON
(Papa Urban VIII - Eski Kardinal Barberini Engizisyon Kardinalini huzura kabul etmiştir Konuşma sırasında kendisine tören giysileri giydirilmektedir Dışarıda birçok kişinin ayak sesleri duyulur )
PAPA : (Yüksek sesle ) Hayır! Hayır! Olmaz!
KARDİNAL : Bütün fakültelerin profesörleri, bilginler, Kutsal kilisenin her katından din adamları bugün, burada, ağzınızdan çıkacak sözü bekliyorlar Kutsal kitap’a sonsuz inançla bağlı olan bu insanların karşına çıkıp, Kutsal kitap’ta yazılanların doğru olmadığını mı söyleyeceksiniz?
PAPA : Aritmetik cetvellerinin yok edilmesine göz yumamam Hayır
KARDİNAL : Efendimiz, korkunç bir kargaşa kapladı yeryüzünü Her şeyi aritmetikle açıklamayan kalkıyorlar “Bu iş hesap kitap işi Sayılara karşı çıkamazsınız,” diyorlar Peki, nerden çıkıyor bu sayılar? Kuşkudan elbet, herkes biliyor bunu Bu adamlar hiçbir şeye inanmıyorlar, her şeye kuşkuyla bakıyorlar Bundan böyle toplumu inanç yerine kuşku üstüne mi kuracağız? “Benim efendimsin ama, bunun iyi bir şey olup olmadığından kuşkuluyum ” “Bu ev, bu kadın senin, ama bilmem benim de olabilir belki ” Bir yandan veba, bir yandan savaşlar,bir de Reform hareketinin kiliseyi parçalayıp zayıf düşürdüğü bir dönemde bakıyorsunuz, matematikçi geçinen bir takım sürüngenler teleskoplarını göğe dikiyorlar ve bütün dünyaya, Papalığın bu alandaki görüşlerinin yanlışlığını yayarak, gücünü, yetisini sarsıyorlar Gemilerin okyanuslara açılmasından bu yana, zaten artık Tanrı’ya değil, pusula dedikleri o bakır kutuya inanır oldular Bu Galileo daha çok gençken başlamış makinalarla yazılar yazmaya Makinalarla mucizeler yaratacaklarmış Öyle ya Tanrı’ya ne gerek var artık, bundan böyle kendileri yaratacaklar mucizeleri
PAPA : Adam çağımızın en büyük fizikçisi İtalya’nın övünç kaynağı, herhangi bir kaçık değil
KARDİNAL : Öyle olmasaydı tutuklamak zorunda kalır mıydık? Kitaplarını Latince değil, halk diliyle yazıyor olması da ne yaptığını iyi bildiğini gösteriyor
PAPA : (Kulağı ayak seslerinde) Evet, işin bu yanı pek hoş değil Söyleyeceğim bunu kendisine Bu ayak sesleri sinirimi bozuyor Aklım takılıyor, bağışlayın
KARDİNAL : Belki de bu ayak sesleri benim söyleyebildiklerimden daha çok şey söylüyor size, efendimiz Kararınızı bekleyen bu insanları düş kırıklığına uğratmayacağınızı umarım
PAPA : Adamın dostları var Fransa’yı düşünün Viyana sarayını Kutsal kilise, çürümüş ön yargıların çöplüğü olmuş, demezler mi? Kılına dokundurtmam onun
KARDİNAL : Uygulamada fazla ileri gitmeye gerek yok Rahatına düşkün adamdır Çabuk boyun eğer
PAPA : Yaşamanın tadını o denli çıkarmayı bilen bir başka insan tanımadım Düşünmekten neredeyse cinsel bir tat alır Eski bir şaraba, ya da yeni düşünceye hayır demesi olanaksız (sessizlik) Fiziksel gerçeklerin burada hüküm giymesini istemiyorum (sessizlik) Bu ayak seslerine dayanılmıyor Bütün dünya bura mı toplandı?
KARDİNAL : Bütün dünya değil efendimiz, en seçkin kesimi (sessizlik)
PAPA : (Bitkin) Bir noktada anlaşalım: İşkence yok (sessizlik) mutlak gerekliyse araçlar gösterilebilir
KARDİNAL : Yeterlidir, efendimiz Bay Galilei makinaların dilinden anlar
|