|  10-24-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Güzel Gören Güzel Düşünür 
 
            Güzel Gören Güzel Düşünür
 
 HULUSİ: Allah´ım bu ne sıkıcı bir hayat böyle! Her günüm adeta zehir, her akşamım cehennem gibi geçiyor
  Ben artık dayanamayacağım  Bunca yıl çalışıp didindim, elde avuçta bir şey yok  Hala yamalı elbiselerle dolaşıyorum  Çorabımın ucu delik, gömleğimin düğmeleri yok  Allah´ım ölmek istiyorum artık! CEVDET: Hayırlı sabahlar amca!
 HULUSİ: Böyle hayırlı sabah mı olur be adam?
 CEVDET: Niye, hayrola ne oldu? Canını sıkan olay nedir?
 HULUSİ: Şu kılığıma kıyafetime bir bak
  Dilenci gibiyim  Fakirlik beni kahrediyor  Çoraplarım bile yamalı, delik deşik CEVDET: Üzüldüğün şeye bak! Haline şükretsene yahu
  Bak benim ayaklarıma, çorapları bırak, ayaklarımda ayakkabım bile yok  Ama senin gibi halimden şikayetçi değilim   HULUSİ: Peki niye mutlusun?
 CEVDET: Ben halime şükrederim
  HULUSİ: Şükredecek neyin var ki, baksana bir ayakkabın bile yok
   CEVDET: Bak beyim şu gelen adamı görüyormusun? O benim kardeşimdir
  Bak onun ayakkabıları değil, ayakkabı giyecek ayakları bile yok  En azından benim ayaklarım var  Ya ben de onun gibi olsaydım  Bu yüzden Allah´a şükrediyorum  Çünkü kardeşim gibi sürünerek yaşamıyorum   ŞEHMUZ: Merhaba Abi!
 CEVDET: Merhaba kardeşim
  Hoş geldin  ŞEHMUZ: Hoşbulduk abi
  Ne o, arkadaşınla tanıştırmayacak mısın? HULUSİ: Şeey ben Hulusi
  Duvar ustasıyım   ŞEHMUZ: Memnun oldum
  Ben Şehmuz  Ben de şu gördüğün tartı aletiyle geçinip gidiyorum işte  Kazancım az-maz ama buna da şükür
  Kimseye muhtaç olmadan yaşamam için yetiyor   HULUSİ: Halinden memnun musun yani?
 ŞEHMUZ: Niye memnun olmayacakmışım ki? Bak elim, kolum tutuyor
  Ayaklarımdan başka bir eksiğim yok ki  Gerçi ayaklarım da olsaydı daha iyi olurdu ama, ne yaparsın işte kader  Trafik kazasında kaybettim onları  Yaşadığıma şükrediyorum   HULUSİ: Yahu hala şükredecek neyin kalmış ki
   ŞEHMUZ: Aaa, öyle deme
  İnsan şükretmek için hep daha aşağıdakilere bakmalı  Bak, bak, bak  Bizim Cemal de geliyor  Kör Cemal derler ona  Gözlerini daha 6 yaşındayken kaybetmiş  Anlıyacağm dünyası kapkaranlık  En azından benim dünyam aydınlık  Ya onun yerinde olsaydım  HULUSİ: Pes doğrusu!
 ŞEHMUZ: Heey Cemal, bu taraftayız! Direğe dikkat et
  Gel, gel de seni yeni arkadaşla tanıştırayım   CEMAL: Merhaba
   HULUSİ: Hoşgeldiniz, ben Hulusi
   CEMAL: Ben de Cemal
  Kör Cemal derler bana  Üzülürüm öyle demelerine ama ne yaparsın, körüz işte  Adamlar haklı  Ama ben mi seçtim ki kör olmayı? Ben de istemez miydim dünyayı doyasıya seyretmeyi  Kuşları, böcekleri, insanları izlemeyi  Kimbilir şuradaki çiçekler ne kadar güzeldir  Öyle değil mi? HULUSİ: Eee, evet gerçekten o çiçekler çok güzel ama nasıl farkettiniz o çiçekleri
  ? CEMAL: İnsan sadece gözleriyle görmez dünyayı Hulusi bey
  İşte ben bunun için halime şükrediyorum ya  Dokunabiliyorum, tadabiliyorum ve en önemlisi koku alabiliyorum  Orada çiçek olduğunu kokusundan anladım  Sahi sen farketmemiş miydin onları? HULUSİ: Şeey, yani siz deyince farkına vardım tabi
   CEMAL: Yazık, çok yazık
  Oysa Allah o güzelliği sizin gözleriniz için yaratmıştır  Siz gözleriniz sapasağlam olmasına rağmen farkedemiyorsanız hayattan nasıl lezzet alıyorsunuz peki? HULUSİ: Be, be, ben evet ben mutsuz biriyim
  En azından az öncesine kadar mutsuz biriydim  Mutsuz oluşumun sebebini fakirlik sanıyordum, oysa mutsuzluğumun sebebi kör olmammış   CEMAL: Bakın beyefendi, kimse görmeyi bilmeyen kadar kör olamaz
  Doğru, benim gözlerim görmez ama mantığımın gözleri çok keskindir  Asla, keskin sirke olup da küpüme zarar vermem  Ve halime şükrederim  HULUSİ: Sen de mi haline şükrediyorsun, niye?
 CEMAL: Niyesi var mı? Ya yatalak hasta olsaydım
  Felçli olsaydım  Yoo, öyle bile olsam mutlu olmak için bir sebep bulurdum  Şimdi halime bir kere daha şükrediyorum  Çünkü ya sizin gibi olsaydım  O zaman benim halim ne olurdu? Bakar kör ve mutsuz biri   CEVDET: Hulusi Bey, siz ağlıyorsunuz!
 HULUSİ: Evet dostlarım, ağlıyorum
  Bırakın ağlıyayım  Taşlaşmış kalbimin hamuru göz yaşlarımla yıkanıp yumuşar belki  Sizler bana mutluluğu öğrettiniz  Ne olur aranıza beni de alın   ŞEHMUZ: O nasıl söz Hulusi Bey, biz kimiz ki seni de aramıza alalım?
 CEMAL: Evet, biz üç garibanız sadece
  Hergün bu parka gelir, bu banka oturur sohbet ederiz  Bundan sonra sen de gel  Daha mutlu oluruz   HULUSİ: Evet dostlarım, daha mutlu oluruz, bizden daha mutlusu da olmaz hatta
  Sizleri çok seviyorum  
 
 
 | 
	|  |   |