Yalnız Mesajı Göster

Antik Yunan Tiyatrosu..

Eski 10-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antik Yunan Tiyatrosu..




TİYATRO TEKNİĞİ

Koro ve Oyuncu: Koro ile oyuncunun gelişimi birbirine paraleldir Dionysos şenliklerinde Dithyrambos okuyan korolar ellişer kişiydi İÖ 487 yılında koro on iki kişiye indi Bunun bir nedeni, bir gösteride dört oyun ( 1 tragedya 1 satir) birden oynanma geleneği olabilir Ayrıca 50 kişilik bir koro çok masraflı olduğu kadar, kalabalık bir koroyu çalıştırmak da çok zordu
Koronun bütün temsil boyunca oyun yerinde kalması gerekiyordu, bu yazarlar için önemli bir sorundu Koronun sürekli oyunda kalması , seyirciyi inandırıcı bir duruma gelmesi gerekiyordu
İlk dönemlerde koronun çeşitli görevleri vardı Koro, oyundaki acı olaylara ayna tutan, onları yorumlayan bir araçtı Bir de oyunu 5 bölüme ayırıyordu
Oyuncuların usta olmaları ve seslerini çeşitli rollere göre değiştirip ona göre hareket etmeleri gerekiyordu, çünkü bir oyuncu maske takarak çok sayıda oyun kişisini, bu arada kadını da canlandırıyordu
Oyuncuların çok güzel şarkı söylemeleri ve gerektiğinde dans edebilmeleri önemliydi Yüzlerindeki ifadeleri değişmeyen maskelerle ifade esnekliğini, inandırıcı hareketleri getirmesi gerekiyordu oyuncunun Halk, oyuncuları Dionysos’un hizmetkarları sayıyordu Bu sanatçılar askere alınmazlardı Ayrı bir yerleri vardı toplumda Hatta sırasında elçilik göreviyle önemli bir yere gönderilirlerdi

Kostüm ve Maske:

Tiyatroda kullanılan esas kostüm KİTON’du ; boyundan ayak bileklerine kadar dökülüyordu Günlük yaşamda giyilen bir kostümdü; ancak tiyatrodaki bu kostüm diğerlerinden birkaç noktada ayrılıyordu
Grekler kadınsı görünüşte olabilir korkusuyla kolsuz kiton giyiyorlardı, oysa tiyatrodaki kostümün bileklere kadar uzanan kolları vardı
Günlük giyinişte, bele bir kemer konuyordu Oysa tiyatroda göğsü altından bir kuşak sarılıyordu
Günlük yaşamdaki kiton, beyaz ya da düz renkliyken, tiyatro kostümünün üstüne biçimsel süsler ya da hayvan resimleri yapılıyordu, bu süsler de renk renkti
Kiton’un üzerine bir pelerin atılırdı,uzunsa HİMATİON, kısaysa KLAMOS adını alırdı Bunlar da parlak renklerle süslenirdi
Renkler simgesel olarak kullanılıyordu Koyu renkler acıyı, açık renkler sevinci simgeliyordu Kraliçeler mor rengin egemen olduğu kostümler giyiyorlardı Böylece daha ilk başta renklerle oyun kişilerinin karakterleri de ortaya konmuş oluyordu
Oyuncular, boylarını yükseltmek için ayaklarına KOTHORNOS adı verilen yüksek tahta nalınlar giyerdi Bunlara bazı yerlerde embates ya da okribas denirdi Bu nalınların yüksekliği oyun kişisinin önemine göre alçak olurdu
Oyuncunun görünüşünü abartmak için ONKOS denilen maskenin üzerine giyilen bir çeşit peruka ya da baş süsü kullanılırdı Böylece oyuncunun boyu iki metrenin üstüne çıkardı İnce uzun olmasınlar diye oyuncular yastıkla genişletilirdi Bu kostüme KOLPOMA adı verilirdi
Tek bir oyuncu maske değiştirerek çeşitli rolleri oynayabiliyordu Maske, oyuncunun yüzünden büyük olduğu için, onbeş –yirmibin kişilik tiyatronun arka sıralarından da görünmeyi sağlıyordu
Maskelerin büyük, açık ağzı oyuncunun sesini büyütebileceği bir megafon biçiminde yapılıyordu Maske ifade kadar sesi de büyütüyordu
Maskelerin yapıldığı malzeme,bez, tahta mantardı Tragedyada 30 çeşide varan maske vardı Orta,yaşlı ve ihtiyar adam maskeleri altı, delikanlı ve genç erkek maskeleri sekiz, uşak maskeleri üç ve kadın maskeleri on bir çeşitti
Bunlardan ayrı olarak; tragedya ile komedya da efsane kişilerini göstermek için yapılan özel maskeler kullanılırdı Boynuzlu Acteon, Kör Fineus,Çok gözlü Argus gibi Irmakları,saatleri,musikiyi ve öç duygusunu gösteren maskeler de yapılırdı
Somation:Komedyada kostümlerin altını doldurup gülünç görüntü vermek Komedya oyuncularının kostümü kısaydı ve arkadan ,önden de doldurulunca yusyuvarlak bir görünüm alırdı Bacaklarını saran, daracık ( bazen ten renginde ,bazen süslü) bir triko giyerlerdi Bir de abartılmış phallus takarlardı Komedya oyuncuları onkos kullanmazlar ama çeşitli maskeler takarlardı Maskeler komedyada belirli tipleri ortaya çıkarmış ve bu tipler önce Roma komedyasına daha sonra Rönesans’ta, halk tuluat tiyatrolarına kadar etki etmiştir

SAHNE TEKNİĞİ

Tiyatro binaları, açık hava yapıları olmakla birlikte, buralarda sahne gereçleri, makineler ve dekor da kullanılıyordu Oyun yerinin gerisinde, ortadaki daha geniş olmak üzere , 3 kapı vardır
Ortadaki geniş kapıdan oyunun kahramanı, daha doğrusu kral, tiran gibi ülkeyi yöneten kimseler girer çıkarlardı Sağdaki kapıyı ikinci oyuncu, Soldakini de daha küçük rolü olan 3 oyuncu kullanırdı Bu kapılar esas binaya açılırlardı Binanın iki kanadına uzanan paraskenia adını alan koridorların biri kent merkezine, öbürü ise kentin kenar mahallelerine giden yola açılırlardı Bu kapılar aynı zamanda değişik sahnelerin gösterilmesine yarardı Özellikle ortadaki geniş kapı, bir iç sahne görevi görürdü PİNAKES adını alan boyalı panolar kullanılırdı Bunların oyunun konusu ile ilintili işlevi vardı Dekor konusunda periaktoy adını alan, ekseni çevresinde dönen büyük prizma panolar vardı Bunların her yüzüne değişik bir sahnenin görünüşü boyanırdı Sahne değişimi, bu prizmaların ekseni çevresinde dönmesiyle sağlanırdı
Ekkuklema: Yarım daire biçiminde bir yükseltiydi, bu yükselti kapılardan sığacak büyüklükteydi ve ek sahneler, taht salonu bu yükselti üzerinde gösterilirdi
Eksostra: Tekerlekli bir yükseltiydi, ama ilkinden daha alçaktı, bunun üzerinde de bazı kısa sahneler oynanır ya da ölmüş olan bir kimsenin durumu gösterilirdi
Mechane: Skene’nin sol yanına konulan küçük ve ilkel bir vinçti Bu vinçle tanrılar indirilip çıkarılırdı Theolopeion: Mechane’nin görevini yapan, biraz daha değişik bir araçtı Bazı kimseler bunun tanrıların durduğu bir üst yükselti olduğunu söylemektedirler
Keranos: Bir vinçti,sahne üzerindeki cesetleri kaybetmede kullanılırdı Ayoram: Askı makinesi, tanrıları havada göstermek için kullanılırdı, bunun mechaneden ayrıcalığı iplerinin gözükmeyişiydi
Krada: Sözlük anlamı, “incir dalı” dır Komedyada kullanılan vinçti Skope: Garip bir araçtı, oyun düzenini hazırlayan kimsenin ( didaskolos’un = eğitmenin) temsili seyrettiği yerdi Fruktorian: Gözetleme kulesiydi Distepia: İkinci kat anlamına gelir Oyuncuları, temsili seyrettikleri, binanın çatısıydı
Keraunoskopeyon: Yıldırım makinesiydi Bronteyon: Gök gürlemesi sesi veren araçtı Karon Basamakları: Oyun yeri olan orkestranın zemininden oyun yerinin altına inen basamaklardı Buradan hayaletler ya da yer altı tanrıları çıkardı
Anapiesmata: Mekanik olarak ruhları yeryüzüne çıkaran ilkel bir asansördü






Alıntı Yaparak Cevapla