Prof. Dr. Sinsi
|
Amma Da Aldanmışız. 13 Kişilik Komedi Oyun
HOCA — Baklava hakkı için bilmiyorum
DERVİŞ AĞA —Peki sen neyeye gittin ziyafet diye?
HOCA — Bilmem
MUHTAR — Şaştım kaldım
HOCA — Bir söz vardır bilir misiniz?Aç horoz kendini arpa ambarında sanırmış İşte öyle
MUHTAR — Yine anamadım
DERVİŞ AĞA — Annadıysam,arap olayım
HOCA — Canım,rüya görmüşüm Yuya,Deyviş Ağa,yuya göymüşüm
DERVİŞ AĞA — Niçin “yuya” diyoysun?”Yuya” de,”Yu…ya
MUHTAR — Ruya mı?Ben de hakikat sanmıştım
ALİ AĞA — Efendime söyliyeyim,fakat yani nasıl oluyor da hoca o kadar,efendime söyliyeyim,yemek adı biliyorsun,yani…Efendime…
(Resmî giyimli jandarma onbaşısı girer Terlidir Kasketi elindedir Kasabadan geldiği bellidir )
ONBAŞI — Selâmualeyk…
HEPSİ — Ve aleyküm selâm,hoş geldin onbaşı
MUHTAR — Hoş geldin onbaşı…
ONBAŞI — Cümleten,ne derler ona,hoş bulduk
MUHTAR — Çok kaldın kasabada onbaşı?
DREVİŞ AĞA — Sahih,onbaşı,neyede kaldın?Meyak…
ONBAŞI — Hiç,vallâhi,bizim şeye,kaymakama,sonra,şeye,şey maarif memuruna filân uğradım da
MUHTAR — (Kendi kendine) “Bizim kaymakam ” Boyun kopsun
ONBAŞI — Sonra da mal müdürünü ziyaret ettim “Artık bizim,şeyleri anlayıverin,vergileri versinler ” diyor Tahsildarı dayıyacak kapıya…
MUHTAR — Topluyoruz Daha ekin gelmedi Bankanot kesmiyoruz ya
ONBAŞI — Size bir haberim de var
HOCA — Hayrola,”Hayırlı olsun ” deyin
ONBAŞI — Köye bir muallim veriyorlar,maarif memuru söyledi;şöyle bir çıtlatıverdi
MUHTAR — Oh,ne iyi
HOCA — (Keser ) Malimi nidecek,elli altmış haneli köy Para para;mektep yaptılar Bizim hoca parasını zor veriyorlar Para veren yok ya Al sana bir batman buğday,biraz da fasulye…”Peki para?” “Ha, o yok ” Bir de malim besleyecekler “Malim,malim,öğle namazı kaç rekattır?”desem,apışıp kalır
DERVİŞ AĞA — Duy,hoca,sahih,onbaşı ne zaman veyecekler?
ONBAŞI — Durun söyliyeceğim,şu şey memuru,neydi o muhtar,dilimin ucunda,ha,evet,maarif memuru var ya,burnundan konuşan adam,dedi kiLBurundan konuşarak taklidini yaoar ) “Şey sizin köye yeni bir öğretmen veriyoruz ”
KAHVECİ — (Yanaşarak) Onbaşı,çayı yeni demledim?
HEPSİ — Aman…
KAHVECİ — Ha?Yeni demledim,vallâhi
ONBAŞI — Dur konuşuyoruz,şey görüyorsun
KAHVECİ — Taze değil mi?Demin attım çayı Kan gibim,tavşan kanı,muhtar Tavşan kanı (Gider )
MUHTAR — Peki,peki…Getir bir çay…Tavşan gibim…Sen tavşanı nerde gördün?Sanki
ONBAŞI — Evet,kaymakam dedi ki…şey,ben de şeyini şey yaptım…Mal müdürü…tüf…İyice şey oldum
MUHTAR — Evet,maarif memuru?
ONBAŞI — Hey babana rahmet Maarif şeyi…öğretmen,yani malim gelecek dedi Sizin şeye,köye…
ALİ AĞA — Anladık,efendime söyliyeyim Geç Sonra?
ONBAŞI — İşte,o şey,malim,şey,daha mektebinden yeni mezunmuş…
HEPSİ — Yeni mi mezunmuş?
ONBAŞI — Şey,maarif şeyi dedi ki “Çekeceğiniz var…o şeyden ”
HOCA — İşte buna “hoşafın yağı kesilmek” denir
ONBAŞI — Hem bu köydenmiş…
MUHTAR — Bu köyden mi?Yo,yo…öğretmen mektebine bizim uşaklardan kimsecik gitmedi
ONBAŞI — Şeyini,neydi o?Şeyini muhtar,ismini söyledi maarif şeyi amma unuttum
MUHTAR — Bizim köyden kimse gitmedi oraya
ONBAŞI — Adını dedi,unuttum
DERVİŞ AĞA — Onbaşım Hatıylamaya çalış,onbaşım
ALİ AĞA — Efendime söyliyeyim bu yeni yetişme malimler de çok tuhaf,efendime söyliyeyim Çocuklara bir şey öğretmezler
ONBAŞI — (Kendini zorlamaktadır ) Adını hatırlayamadım Şey,,,şeye,yere batsın şeyi…Muhtar,bana şeyli,mimli bir isim söyle…şeyli…
ALİ AĞA — Mimli isim mi?Efendime söyliyeyim O da ne demek?
MUHTAR — Mehmet,Mahmut…
HOCA — Muhammet
|