Prof. Dr. Sinsi
|
3 Kişilik Komik Skeç - Böyle Olur Bizim Oralarin Stand By Anlaşması
2/
ŞEVKİ: Buyur abi, günlük olağan çayınızı getirdim… Afiyet olsun
NEVZAT: Ülen Şevki bir de “mı acaba” deseydin var ya, alacaktım ayağımın altına… Ne dikiliyorsun başımda… Aııhh ver bakayım len şu elindeki gazeteyi
ŞEVKİ: Ama abi daha manşetine bile bakmadım
NEVZAT: Hadi hadi sen müşterilerle ilgilen…
ŞEVKİ: Tamam ama ne olursun bu sefer bulmacasını çözme?
NEVZAT: Tamam çözmem için rahat olsun… (Çayını karıştırır, gazeteyi açar) Bakalım O ne len… (Okur gibi) “Kemal derviş tenis oynadı” (Çayından bir yudum alır – çay için-) Ohaa oha bu ne len, bu dudak payı ne len? Merdivenle mi ineceğiz çaya, ülen Şevki çaycılık stajını Mozambik’te mi yaptın be… (Gazeteyi tekrar düzeltir) Bakalım ne var başka, hah… (Okur gibi) “İstanbul, 2008 olimpiyatlarına aday olamadı Olay Kadıköy Çarşı Esnafında şok etkisi yaptı ‘Avrupa Avrupa duy sesimizi’ sloganları eşliğinde sokaklara dökülen Çarşı Esnafını, Olimpiyat Komitesi Yetkilileri: ‘kontenjanlar dolu olduğu için 2008’e aday olamadık ama, 3816 Olimpiyatları için büyük bir ümit taşıyoruz’ diyerek sakinleştirdi ”
ŞEVKİ: Abi, çay parasını tahsil edelim
NEVZAT: (Cebini yoklar) Ana hiç bozuk para kalmamış… Geçerken vereyim
ŞEVKİ: Defter de epey kabardı bak abi!
NEVZAT: Ulan ülkenin dış borcundan daha mı fazla be
ŞEVKİ: Ama abi?
NEVZAT: Topu topu 30 bardak çay borcumuz var, yaptığın muameleye bak be Ulan ben IMF miyim de tak çıkarıp vereyim, istediğin parayı
ŞEVKİ: Lamı cimi yok abi, bu sefer kesin alacağım çay parasını!
NEVZAT: (Sakin) Şevkiii… Amorti Şevkiiii, yaklaş sana ne diyeceğim Hani şu Naciye var ya, senin sözlün
ŞEVKİ: Eveet
NEVZAT: Onun annesi var, Bedriye 
ŞEVKİ: Eveeeet
NEVZAT: Senin müstakbel kaynanan… Bedriye hanım Kadıköy’deki işine kimin minibüsüyle gidip geliyor…
ŞEVKİ: Eeiii?…
NEVZAT: Otoban Nevzat’ın elbette ki Bak Amorti Şevki, seninle bir Stand by anlaşması yapalım
ŞEVKİ: Beni katakulliye getirmeyeceksin di mi abi?
NEVZAT: Getirir miyim Amorti Şevki? Bak işte anlaşma; ben Bedriye Hanım’dan minibüs parası almayacağım, sebebini sorarsa da Amorti Şevki alma dedi diyeceğim
ŞEVKİ: “Şevki” de; Amorti şevki deme
NEVZAT: He tamam, sen de buna karşılık benim borçları sileceksin; anlaştık?
ŞEVKİ: Anlaştık he he… Gazete sen de kalabilir abi, bulmacayı da çözebilirsin
NEVZAT: Ulan Peşin parayı duyunca nasıl yamıştın… Hadi bana eyvallah
3/
EFEKT: Cadde gürültüsüne çığırtkan sesleri karışmıştır
HAMDİ: Hadi Aksaray Aksaray Aksaray
NEVZAT: (Uzaktan yaklaşır) Ulan sen deminden beri “Aksaray” diye mi bağırıyorsun lan?
HAMDİ: Aksaray Aksaray… Ne oldu abi?
NEVZAT: Olum Aksaray iki ay önceki hattımızdı Lan Şuralara, şu çevrene bir baksana lan burası neresi?…
HAMDİ: Anaaa… Abari! 
NEVZAT: İndir içerdeki Aksaray yolcularını… Olum ben sana boşuna mı veriyorum lan, üç ayda yirmi milyonu, iki aydır öğrenemedin… Kadıköy diyeceksin, Kadıköy’e varınca da “Üsküdar” diye bağıracaksın
4/
HAMDİ: Hadi Üsküdar Kadıköy, Aksüküdar Akkadıköy Aks Üsküdar
NEVZAT: Ben ne Yapayım lan seni Badanaj Hamdi? Hadi söyle ne yapayım şimdi?
HAMDİ: (Hüzünlenir) Abi ne bağırıyorsun ya, kaşında Teke Tek Programı konuğu mu var? Ağzım alışmış işte, diyemiyorum
NEVZAT: (Yatıştırmaya çalışır) Canım canım… Hadi aslanım, dersin sen Ben seni diksiyon kurslarına yollayacağım Gülgün Feyman’dan ders aldırtacağım Reha Muhtarlar, Ali Kırcalar ders verecek sana
HAMDİ: (Sevinir) Gerçek diyorsun, değil mi abi?
NEVZAT: (Kendi Kendine) Hıh diksiyon kurslarına gönderiyim, ondan sonra Ana Haber Bülteni Spikeri ol bizi kazıma (Hamdi’ye) Hadi aslanım, hadi Badanaj Hamdi’m benim, yaparsın sen, söylersin sen
HAMDİ: Nevzat Abi, Bir şey diyeceğim, ben yine iyiyim biliyor musun?
NEVZAT: Tabi iyisin oğlum
HAMDİ: Bizim bir muavin arkadaş vardı, İzmarit Avni,
NEVZAT: Tanırım, Bir ara Sumsuk Zihni’nin yanındaydı
HAMDİ: O abi, “Yukarı Dudullu Halâskârgazi”diyemediği için işten atılmış biliyor musun? “Git adını söyleyebileceğin bir hatta çalış” demişler
NEVZAT: Ben biliyordum yeteneksiz olduğu
HAMDİ: Hadi söyle “Yukarı Dudullu Halâskârgazi”
NEVZAT: “Yukarı Dudullu Halâskârgazi”
HAMDİ: “Kara kartal sarkar dal kalkar; dal sarkar kara kartal kalkar”, hadi söyle 
NEVZAT: Len de git işine’
HAMDİ: Kadıköy, Kadıköy!
NEVZAT: İyi bağır yolcu gelmiyor, İyi bağır da yolcular toplansın (Kendi de bağırır) Hadi Kadıköy Kadıköy, Kadıköy Böyle bağıracaksın
HAMDİ: Üsküdar Kadıköy, Kadıköy…
Bu bölüm “Şoförsem Günahım Ne” adlı oyunumun birinci bölümünden
ÖNCEKİ SAYIDA NE YAZMIŞIZ
BULMACA BULDURMACA
1/
EFEKT: Kuş cıvıltıları
NEVZAT: Hamdi, söyle bakalım; bir renk?
HAMDİ: Sarı
NEVZAT: Sa…rı… Sarı uymuyor
HAMDİ: Kahverengi
NEVZAT: Kah ve…ren…gii Üç harf eksik kaldı
HAMDİ: O zaman “neskahverengi”
NEVZAT: Nes kah veren…gi… Oldu lan… Dur bakalım bu “Kö” neymiş Altının ikisi, bir nota… Kö diye bir nota var mı lan Hamdi Orhan babadan böyle bir nota duydun mu sen hiç?
HAMDİ: Orhan Baba’dan duymadım da, kıpraşımlı bir sanatçı var ya ondan duymuş olabilirim Ha Azer Bülbül 
NEVZAT: Dalga geçme Şurada, ayda yılda bir gazete bulmuşuz, ayda yılda bir bulmaca çözüyoruz içine turp suyu sıkma
HAMDİ: Ha hatırladım abi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Devlet Konservatuarı yaylı sazlar bölümü, müzikte yeni arayışlar yapıyordu, gazetede okudum… onlar bulmuş olabilir… bu kadar aradıklarına göre, bulmuşlardır dokuzuncu notayı herhalde
|