10-24-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
4 Kişilik Komik Skeç - Bir Deli
(içerden genç bir adam girer)
Kemal(sessizce oturur)fffffff
Mülayim:size de merhabalar
Kemal:ne diyorsun yaa
Mülayim:ne oldu? Yoksa sevgilinden mi ayrıldın?
Kemal:aynen öyle Allah Allah!! Sen kimsin hemşehrim yavv
Mülayim:ben arka mahalledeki tımarhaneden kaçan mülayim bakan!!
Kemal:anlıyorum!
Mülayim:deli olduktan sonra en çok duyduğum laf!ee neden ayrıldın
Kemal:kimden!
Mülayim:sevgilinden
Kemal:babası vermedi kızı bana
Mülayim:ne kadar garip sanki babası evlenecek evlatlar sevdikten sonra bizlere bok düşer sözü ne kadar doğrudur aslında bizde iki kişinin aşkına onay vermek bir adettir bazen gerçekten sevenleri ayırırız bazen de birbirlerini hiç tanımayan iki kişiyi evlendiririz bunu anlamak gerçekten mümkün değil sevmek bir insanı tanımakla başlara halbuki ama sözlerle değil yada yüz güzelliğiyle değil göz güzelliğiyle gözler birbirine aşık olduktan sonra gerisi hikayedir çünkü gözler kalbin kapısıdır oradan içeri girebildiysen görünüş hiç önemli değildir işte aşk böyle başlar sonra kalpte bir heyecan başlar ne tıppın nede bilimin bilemediği bir salgıdır bu…
daha 17 yaşındaydım babamın sürekli çıkan tayinlerinden dolayı hep memleket değiştiriyorduk bu kez tayin Diyarbakır’a vurmuştu lise son sınıfa geçmiştim sınıfa girdiğimde herkes bana değişik biçimlerde bakıyordu sonra sırama geçip oturduğumda tam çaprazımda oturan bir kız gördüm o kadar güzel bakıyordu ki esmer tenine yeşil gözüne öyle yakışmış ki sonra bir müddet bakıştık daha sonra bir hanım edasıyla çevirdi yüzünü bende utanmıştım o güne kadar hiçbir kıza o kadar uzun bakmamıştım aradan kaç teneffüs kaç ders geçti…sonra ben kalem isteme bahanesiyle yanına gittim o arada hiç anlayamadığım şekilde tanıştık bu tanışma bir süre sora arkadaşlığa sonra aşka dönüştü ömrümde hiç hissetmediğim duyguları yaşıyordum ve şiir yazmaya başlamıştım aklıma o kadar güzel şeyler geliyordu ki onunla ilgili bir gün ona gül koparıp götürmüştüm gülü vereceğim sırada öğretmen bizi gördü hem benim ailemi hem de onun ailesini çağırdı okula babamda bir araba dayak yedim o da tabii kendimden çok ona üzülmüştüm çünkü o yeşil gözleri çok korkunç bir hal almıştı sonra bana görüşmek istemediğini söyledi ama yalan söylüyordu bu gözlerinden anlaşılıyordu sonra gecelerce ağladım gecelerce uyuyamadım çünkü aşık olmuştum sonra onunla evlenme kararı almıştım babamın verdiği harçlıkları biriktirip ona yüzük aldım günlerce okulda aç kaldım ama olsun ona aldığım yüzüğün bol gelmesinden korkmuştum
Sonra aileme söyledim babam o gün beni yine iyicene dövdü yüzükte dayak yerken cebimden çıktı sonra harçlıktan kesti beni ama ben kararlıydım onu alıp kaçıracaktım
artık okulun son günleri gelmişti sonra onu yanıma çağırıp evlenmek istediğimi söyleyecektim yaptım da okulun son günü karneleri aldıktan sonra elinden tutup kaçamak bir yere götürdüm elini tuttum ve birden elinde yüzük gördüm yıkılmıştım onu çoktan nişanlamışlardı o da ağlıyordu bende ve ağlayarak hıçkırıklarla terk ettim orayı… ama hiçte pişman olmadım çünkü aşık olduğumu hissettiğim zaman daha çok sevmiştim hayatı geleceğe daha sıkı sarılmıştım işte bu yüzden sevmelidir insan sevmek insanı kötüden şeytanlıktan saklar hayatın engellerinden daha çabuk daha zararsız geçirir insanı…
kemal:ağabey sen kiminle konuşuyorsun?
Mülayim:kendimle(Biri daha gelir,adam çok dertlidir birden koltuğa çöker)
Mülayim:ne oldu beyefendi sizin şikayetiniz nedir?
Serhat:(etrafında kilere bakar)bu adam da kim yav?sende kimsin kardeşim
Mülayim:ben arka mahalledeki tımarhane den kaçan mülayim bakan
Serhat:ee ne var
Mülayim: bugün herkesin başı dertte yoo bir şey yok esasında sadece derdinizi merak ettim çok hüzünlü oturdunuz sadece bu yüzden
Serhat:-------- ev sahibi gene kirayı artırmış memur maaşı gene azalmış evde huzur yok!oğlum okuyor para gönderemiyorum , sigaraya zam gelmiş,karım isyanlarda sanki bunların olmasını ben istemişim gibi daha ne olsun……
Mülayim:anlıyorum kardeşim görüyorsunuz değil mi yada anlıyor musunuz şu hayatımızı zehir eden şeye bazen yeşil oluyor, bazen sarı oluyor her dile göre isim değiştiriyor,o olmadan huzur olmuyor,o olmadan sevgi olmuyor ki buna hiç inanmıyoruz ama kendimizi kandırıyoruz,ve o olamadan hayat yaşanmıyor paradan bahsediyorum o yuvaları yakan çoğu zaman gözyaşlarını akıtan,ihanete sürükleyen,insanın aklına bin bir şeytanlık getiren şeyden
Eksik olduğunda bize eksik kelimesinin ne demek olduğunu hatırlatan bir anlamda siz hiç parasız kaldınız mı desem çoğunuz bir yerde bir zaman yoksul olmuşsunuzdur yada hissetmişsinizdir belki bazılarınız hissetmemiş yada olmamış olabilir ama yoksul olmak parasızlık değildir sadece çok zengin olup ta parasızda olabilirsiz çünkü fikir yoksunu bir para geleceğin en büyük yoksuludur aynı zamanda zira az parayla mutlu olmakta bir mutluluktur para kazanma işi biraz tanrının bize bahşettiği ama bizim kullanmaya denemdiğimiz aklı kullanmakla mümkündür aslında düşünün sigara içmeyen bir insanın cebinde en az iki milyon kalır ve günde iki paket sigara içmeyen insanın cebinde haftalık yirmi sekiz milyon kalır bunu dört ile çarptığınız zaman ayda cebinize yüz on iki milyon kalır bunu yıl olarak hesaplarsanız bir milyar üç yüz kırk dört milyona tekabül eder ve işte bağımlılığınızın size cezası size yılda milyarla çıkıyor ve sizin verdiğiniz paralarla bu döngü dönüyor hayatta her şey birbirine bağlı olayların devamıyla süregelmiştir virgülsüz bir cümle gibi sürekli devam eder her sebebin bir sonucu vardır ve her sonuç bir sebebe zemin hazırlar hayatta olayların etrafında döner güneşin dünya üzerinde döndüğü gibi olaylar öyle değişir ki siz güneşin o güzel dokunuşuyla mesut iken birden kış bastırabilir işte hayat böyledir mevsimlerin hızlandırılmış halidir ama unutmayın ki her kışın sonunda bir yaz ve her yazın sonunda bir kış vardır işte gördüğünüz gibi nereden nereye geldik bir para bizi hayatın temeline götürdü o bize her şeyi yaptırıyor bu dünya yalancı cennettir diye boşuna söylenmiyor çünkü bu dünyada paran olduğu sürece cennet yaşarsın sevapların yerini para alır burada ama para dünyadan daha büyük bir yalandır çünkü sonu yoktur bir kere para;bu dünyada sonu olmayan tek değerdir çünkü sıfır her ne kadar toplamada etkisiz eleman olsa da hayat için çok etkin bir elemandır paranın bu yalancı hayat devam ettikçe sonu yoktur ama bizler hayatın sonunu görecek kadar uzun ömürlü olamayabiliriz ve sizden son olarak şunu istiyorum(bankta oturanlara hitap ederek)her para kazanışınızda bir düşünün elinizdeki paralar kaç euro,dolar,pound sevaba denk gelecek kaç…
Buraya neden geldiğimi belki anlamamış olabilirsiniz bu gördünüz banka ben her ay gelirim çünkü burası çok güzel bir yerdir insanlar gelir gider ve hepsinin bir derdi bir şikayeti vardır onları dinleyerek kendimce şeyler söylemeye çalışırım ama kendimce kendimle çünkü benim hayatta yaşamam için gerekli bir şey yok aklını kaybetmiş bir insanım ben akıl hastasıyım en kaba tabirle ama istiyorum ki benim harcadığım akıl servetimi başkaları harcamasın istiyorum cebinize sadece paralarınızı koyun aklınızı değil
Neyse efendim beni dinlediğinizi için teşekkür ederim zira hastahanedekiler beni merak ederler son olarak aşkı hayatın olduğu her yerde engelleri, sınırları tanımazca yaşatın ama parayı sadece paranın olduğu yerde yaşatın… sizde(banktakilere) seslenir
Hadi Allahaısmarladık… 
SON
|
|
|