|  10-24-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Turistler Alışverişte Skeç 
 
            Turistler Alışverişte Skeç
 
 Turizm Haftası Skeç
 
 İki satıcı bir takım eşyalar satıyorlar
  Birbirleriyle kıyasıya yarış içindeler  Bu sırada üç turist gelir  Amaçları turistleri kazıklamak ve her şeylerini ellerinden almaktır  Ama sonuçta kurnaz Türkler, turist kılığındaki diğer kurnaz Türklere yenilirler  
 SATICI I : hanımlar
  Beyler, bayanlar! Heeyy merdivenden kayanlar, takısız kalanlar, takıya merak salanlar  Buyrun  
 SATICI II : Hey yandaki keriz! Bendeki derya, deniz … Geliniz, geliniz
  
 SATICI I : Sizden önce alanlar çok memnun kaldılar
  
 SATICI II : Ona gelenler geri dönemediler; çünkü kazık yediler, soyulmuş soğana döndüler
  
 (Bu sırada ileriden üç turist görünür
  ) 
 SATICI I : Aha bak karşıya
  Turistler geliyor  
 SATICI II : Bu turistler nedir ne yapmalıyız?
 
 SATICI I : Onları hoşnut etmeliyiz
  Yurdumuzdan hoşnut ayrılan her turist bizim yeni dostumuzdur  Mesela yani… 
 SATICI II : Gel, gel, come, al bu kazaklardan
  Bak  Clinton da buradan giyiniyor  
 SATICI I : Come nedir lan?
 
 SATICI II : Ben de anlamadım
  Come yazıyorlar, kam diye okuyorlar, sonra da gel demek istiyorlar  
 SATICI I (Anlamış görünerek…) : Haaa! (Seyirciye dönüp
   ) Bir şey anlamadım amma… 
 CLARA : Hello, How are you?
 
 SATICI II : Ne var yahu?
 
 MARY : Hello
 
 SATICI : Hela mı? Hela bu tarafta
  
 ELIZABETH : Hello my name is Elizabeth
  
 SATICI II : Ne diyo lan bu? Küfür mü ediyo yoksa?
 
 ELİZABETH : Oh my godd!
 
 SATICI I : Ne diyon sen manyak?
 
 İki satıcı neden manyak diyorsun diye kavga ederler
  Bu sırada turistler tezgahtaki malları aşırmaya başlarlar  Satıcıların aralarında da şunlar söylenir: 
 SATICI I : Turizm sevgi ile büyür
  
 SATICI II : Ne lan çiçek mi bu?
 
 SATICI I : Turizm kalkınmanın anahtarıdır
  
 SATICI II : İngiliz anahtarı mı bu?
 
 SATICI I : Bir memnun turist, bin turist yollar……
 
 Bu arada her şeyi alan turistler kendi aralarında konuşurlar
  
 CLARA : Ben bunlar kadar enayi satıcı görmedim hayatımda
  
 MARY : Şu İnek Şaban kılıklı, bana melûl melûl bakan adamı soyup soğana çevirmek için can atıyorum
  
 ELIZABETH : Cep telefonumun kontöre, cüzdanımın paraya, benim de heyecana ihtiyacım olmasaydı sizinle bu aptalları kazıklamaya gelmezdim
  Neyse, tiyatroya devam  
 MARY : Hey, frikik vermeyelim
  
 (Konuşmaya devam ederler
  ) 
 CLARA : What do you do?
 
 SATICI II : Yattı uyudu
  ( Satıcıya-seyirsiye dönerek…) Biz ortaokuldayken böyle derdik de… 
 MARY : Where are you from?
 
 SATICI I : Bunu mu istiyon? Eti Form! Al bu da şirketten
  
 SATICI II : Aha! İyi uyanık ha! Beleşten mal verip müşteriyi çekmek ha! Müşterimi çalanlar, dünyaya nam salanlar, aha turistleri kandıranlar, turizmin kökünü kurutanlar…
 
 SATICI I : Müşteri çalmadım, senin gibi kazık atmadım
  
 SATICI II :Peki dün yürüttüğün kazakları ne yaptın?
 
 SATICI I : Yürütmedim kazakları, kandırmadım salakları, gel beraber uyutalım safları
  
 ELİZABETH : Dediğinizi duyduk, biz sizi soyduk, turistlere kazdığınız kuyuya siz koyduk
  
 Turistlerin üçü birlikte “Goog bye’” diyerek uzaklaşırlar
  Satıcılara şaşırarak eşyalarını toplayıp turistlerin arkasından eşyalarını toplayarak hızla sahneyi terk ederler 
 
 
 | 
	|  |   |