| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Ters Evlenme (Ortaoyunu) Skeç 
 
            K – Bende tutundum
  İrice bir oduna sarıldım  Gözümü açtım ki ne göreyim    
 P – Ne gördün?
 
 K – Bir ceviz kabuğunun içindeyim
  Meğer tutunduğum yer geminin yelken direğiymiş  
 P – Şimdi saçmaladın
  Hiç ceviz kabuğunun içinde yelken direği olur mu canım  
 K – Sen ne diyorsun yukarıdan koca gemi öyle gözüküyor
  
 P – Sonra
    
 K – Yine büyük bir dalga beni koparıp aldı, suların içinde debeleniyorum
  
 P – Kurtar kendini Hasancım
  
 K – Can havliyle sarıldım bir yere, baktım bizim kaptanın ayağına sarılmışım
  Kaptan, sana yalvarıyorum, bir şeyler yap dedim  Kaptan düşünüyor  Şaşırdım İsmail! 
 P – Niye şaşırdın Hasancım?
 
 K – Düşünen adamın heykelinin tımarhanede, kendisinin hapishanede olduğu bir yerde bizim kaptan aradan nasıl sıyrılıp da bizim gemiye kaptan olmuş ona şaşırdım
  Kaptan hala düşünüyor  Ne düşünüyorsun kaptan ekonomiden sen mi sorumlusun  Demir atacağım ama baştan mı atacağım kıçtan mı onu düşünüyorum dedi  
 P – Sorumluluk sahibi adam
  E sonra    
 K – Düşündüğün şeye bak kaptan dedim
  Sen şu demiri atta ister baştan, ister kıçtan olsun  
 P – Olur mu canım dalganın geliş yönü çok önemli
  
 K – Onu bilmem biz fena dalgaya düştük
  Kaptan kıçtan demir attı  Oh, dünya varmış ben rahatladım  Dalgaların şiddeti azaldı  Liman kadar olmasa da deniz duruldu  
 P – Tabi denizler durulmaz dalgalanmadan
  
 K – Ama benim mecalim yok, iki seksen bir doksan uzandım yattım güverteye
  Arkadaşlar suratıma şap şap vuruyorlar  Kendine gel Hasan Efendi diye sesleniyorlar  
 P – Denizci dayanışması diye buna derler
  
 K – Yok canım kahveden arkadaşlar
  
 P – Onların ne işi var orada efendim
  
 K – Anlasana İsmail, benim bir yere gittiğim yok
  Sahilde kahvede otururken güneşin altında içim geçmiş  Dalga seslerinin etkisiyle uyuya kalmışım  Arkadaşlarda uyandırmak için kolonya sürüp yüzümü tokatlıyorlarmış  
 P – Şimdi bu anlattıkların rüyamıydı
  
 K – Tuhafsın İsmail
  Hiç acemi adama dümen teslim ederler mi? 
 P – Koskoca ülkenin dümeni acemilere teslim ediliyor Hasan Efendi, geminin lafımı olur
  
 K – O da doğru ya
  
 P – Seni bizim mahalleye hangi rüzgâr attı
  
 K – Ah sorma eski mahallede yapamadım, kriz geçiriyorum
  
 P – Aman sus o kelimeyi kullanma
  
 K – Niye yahu?
 
 P – Millet kötü etkileniyor
  
 K – Benim krizimden onlara ne oluyor
  
 P – Olur mu canım milletçe etkileniyoruz
  
 K – Yapma be
  İsmail ben ne önemli adammışım  Benim insanım işte bu İsmail! Benim köylüm, benim memurum, benim işçim benimle (bilgi yelpazesi  net) ilgilensin ha, gözlerim yaşardı  Bu sinir krizi artık vız gelir tırıs gider  
 P – Sinir krizi mi?
 
 K – Evet
  
 P – Aman neyse bende bir şey zannettim önemli değilmiş
  
 K – Olur mu İsmail
  Eski mahallede iş bulamadım belki buralarda vardır diye kalkıp geldim  Sen muhtarmışsın aman aklında olsun unutma  
 P – Sen merak etme Hasan Efendi
  
 K – Bizim evi göstereyim beni arayınca orada bulursun
  Bak şu ev  
 P – Hani nerede?
 
 K – İşte şu ev
  
 P – Hangi ev?
 
 K – Şu kahverengi boyalı ev
  
 P – Hangi kahverengi ev?
 
 K – Saçmalama İsmail şurada bir paravan var
  Ona yenidünya derler, evin yerine geçer  Hatırlasana Ortaoyunu oynuyoruz  Hadi ben gidiyorum  Bize de beklerim  
 P – Gelir bir acı kahveni içerim
  
 K – Tabi tabi çayda demlerim
  
 P – Seni pinti herif seni
  Hiç değişmemiş  Hadi kal sağlıcakla  
 ( Pişekâr ortaya gelirken Zenne şarkı söyleyerek meydana gelir
  “Aman doktor” ) 
 G – Ah ah! Ben şimdi İsmail Efendiyi nereden bulacağım
  Kime derdimi anlatacağım  Kimler derdime derman olacak ah, ah! 
 P – Hayrola hanım kızım!
 
 G – Ay! Siz miydiniz İsmail Efendi, korkuttunuz
  İyi insan lafının üstüne gelirmiş  
 P – Hayrola hanım kızım nedir seni böyle muzdarip eden dert
  Söyle de derman olalım 
 G – Ah İsmail Efendi ah!
 
 P – Kızım adımımı ezberliyorsun orasını anladık Derdini söyle
 
 G – Annemin çok selamı var Abime ait bir iş için beni size gönderdi
 
 K – Ne gibi iş efendim?
 
 G – Ne gibi olacak abimin hali zaten malum Biliyorsunuz abim Tuzsuz Deli Bekir içkici, ayyaş, serserinin tekidir
 
 P – Bilirim kızım bilirim İçip içip etrafı rahatsız eder Herkes ondan şikayetçi
 
 G – Son zamanlarda iyice azıttı Her akşam evde bize eziyet ediyor
  Gece gündüz içiyor bir dakika ayık gezdiği yok 
 K – Çok fena, onu bu halden vazgeçirmenin bir çaresine bakmalı
 
 G – Annem bunu düşündü Nihayet evlendirirsek belki bu halden vazgeçer dedi
 
 K – Aman hanım kızım bu halde bir adama kim kız verir
 
 ( Tuzsuzun narası duyulur
  ) 
 P – Bu da ne yangın mı var?
 
 G – Eyvah abim! Bu abimin sesi nerede olsa tanırım Saklanalım İsmail Efendi beni sizinle
 
 konuşurken görmesin bacaklarımı kırar
 
 P – Korkma kızım, bir şey olmaz, baban yaşındayım
  Tuzsuz evladım beni sever, sayar, hürmet eder  
 G – Siz bilirsiniz efendim
  Ben şuraya saklanıyorum  
 ( Tuzsuzun narası duyulur
  ) 
 P – Kızım düşündüm de yalnız başına saklanman doğru değil
  Dur beraber saklanalım  
 ( Tuzsuz ortaya gelir, sarhoştur
  Şarkısını söyler  “On yedi tek düz” ) 
 T – Eyt! Dağ başında duman yiğit başında hal eksik olmaz eyt! ( Nara atarak çıkar
  ) 
 G – Gördünüz abimin halini
  Neredeyse yıkılacak  Haline, kılığına bakmadan evlenmek isterim diye bize baskı yapıyor  
 P – Hangi kadın ona kız verir, hangi kız onu kocalığa kabul eder
  Bu imkansız kızım işiniz gerçekten zor  
 G – Bizim değil efendim sizin zor
  
 P – O ne demek o?
 
 G – Annemle düşündük
  Abim evlenirse belki bu hallerinden vazgeçer  Annem, Tuzsuza göre bir kızı, bulsa bulsa Pişekâr İsmail Efendi bulur dedi  Kızım git ona selamımı söyle, abine münasip bir kısmet bulsun dedi  
 P – Bu imkansız, mümkün değil, ihtimal veremiyorum, olanaksız, olasılık bile değil, söz konusu edilemez, mümkünatı yok
  
 G – Efendim annem size bu keseyi gönderdi
 
 P – Hay hay efendim, tabi hanım kızım
  Yalnız çok zahmetli olacak nasıl olur bilmem ki 
 G – Şimdilik bununla masrafları karşılar dedi
  Devamı gelecekmiş  
 P – Siz hiç merak etmeyin efendim ben en kısa sürede size haber veririm efendim
  Zaten Tuzsuz evladım da temiz çocuktur  Vakti gelmişti  
 G – Para insana neler söyletmez ki Utanmasa abimi ermiş ilan edecek
  
 P – Efendim hanım kızım?
 
 G – Mühim değil
  Kalın sağlıcakla  ( Çıkar  ) 
 P – İyi de ben şimdi nereden bir kız bulacağım
  Kimin başını yakacağım  Aklıma bir çare gelmiyor  Nasıl birini istiyordu bu Tuzsuz kara kaşlı, karagözlü, mini mini, çıtı pıtı Allah Allah! Aklıma bir çare gelmiyor  Kara kaşlı, karagözlü Kara kaş, karagöz Kavuklu Hasan Efendi! Çok iyi fikir  Bu sayede kimsenin başını yakmayız  Hem üç beş kuruş kazanırız hem de Tuzsuz yaptıklarına pişman olup tövbe eder  Şimdi gidip Hasan Efendiyi buna razı edeyim  ( Gidip kapıyı çalar  ) Tak tak tak! Hasan Efendi Hasan Efendi! Gel seninle önemli bir konu konuşacağım 
 K – Olmayan kapımı yıktın be İsmail
  Hayrola nedir bu kadar önemli mesele 
 P – Destur erkek var!
 
 K – Ona ne şüphe hem de erkek güzeli
  Bunu kime söyledi ya? 
 P – Hanım kızım burada senden başka kimse var mı tabi sana dedim
  
 K – Hanım kız, ben mi? Saçmalama İsmail benim ben Kavuklu Hasan Efendi tanımadın mı?
 
 P – Efendim kırk yıllık ahbabımın kızını tanımaz olur muyum
  Haspa ne kadar güzelleşti gelinlik çağa geldi 
 K – Bu herif çıldırdı mı? Kız kim benim ben İsmail aklını başına topla
 
 P – Aklım başımda
  Kızım diye ben de sana söylüyorum  Çıplak sokağa çıkılmaz ayıptır 
 K – Yahu sen beni çağırdın ben de geldim
 
 P – Hoş geldin hanım kızım Lakin başını ört de öyle sokağa çık
 
 K – Eyvahlar olsun! Bu herif zıvanayı iyice gevşetmiş beni kız sanıyor
  Yahu kız diye kime söylüyorsun? 
 P – Hanım kızım sana söylüyorum
  Maşallah geldin yetiştin  Tam gelinlik zamanın  Böyle açık saçık sokağa çıkmak sana yakışır mı? 
 K – Ben kızım ha Ben de kendimden şüphelenmeye başladım
  Acaba kız mıyım dersin? Gökkuşağının altından geçip farkında olmadan kız mı oldum acaba Böyle şaka olmaz doğru söyle İsmail 
 P – Elbette kızsın, bu şimdi olma değil Anadan olma bir şey
 
 K – Galiba ben de çıldıracağım Bu burma bıyıklara ne diyeceksin?
 
 P – Onlar senin saçların Kuyruk olduğu için aşağı doğru sarkmış
 
 K – Haydi buna bir kulp buldun Ya evdekine ne diyeceksin?
 
 P – Evdeki kadın senin yengen
 
 K – Ya çocuklar?
 
 P – Onlar senin yeğenlerin
 
 K – Şunun alt tarafı ne olacak onu söyle
 
 P – Seni evlendiriyorum
 
 K – Oh oh güzel
  Kiminle? 
 P – Tuzsuz Deli Bekir’le
 
 K – Oh oh oha! Şimdi saçmaladın o adam beni keser
 
 P – Bir şey olmaz korkma arkanda ben varım
 
 K – Bende ondan korkuyorum ya
 
 P – Korkma rahat edersin hanım kızım
 
 K – Ey artık saçmaladın kerata
 
 P – Vay utanmaz, baban yerinde olduğum halde el kaldırıyorsun öyle mi?
 
 K – Al aklın başına gelmezse tekme bile yiyeceksin
 
 P – Yazıklar olsun kızım sana
 
 K – Ne olursa olsun yine dayak
 
 P – Dinle Hasan Efendi
 
 K – Ha şöyle! Canım cennetten çıkma nasıl işe yarıyor
  Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar Yalan mıydı Yaşar 
 P – Beni iyi dinle ister kız ol ister erkek
 
 K – Erkek olurum arkadaş
 
 P – Şimdi sen de bir para yok değil mi?
 
 K –Yok ne gezer
  Tıngır tıngır oturuyorum 
 P – Şimdi birader beni dinle geçen gün bir hanım kız ile görüştüm
 
 K – Ne var hayır ola İsmail
 
 P – Ne olacak onun bir biraderi var
  Gece gündüz sarhoş, hiç ayık gezmez ve kendisini bilmez  Şimdi evlenmek istiyormuş  Derken annesi bana bir kız bulsun diye haber göndermiş  Ben de düşündüm taşındım aklıma sen geldin  Seni gelin gibi giydiririz kuşatırız kadın gibi sokağa koyarız  Belki bu hal Tuzsuza bir ders olurda eski hallerinden vazgeçer  
 K – Tutun bir hoca dersini versin canım
  
 
 
 
 
 
 |