10-24-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
6 Kişilik Skeç - Arzuhalci Hasan Efendi
4 SAHNE
(önde mübaşir, arkasında zahtiye ve halk olduğu halde Kadı gelir, çok işi olan bir adam tavrıyle sahnenin ortasında, yüksekçe bir yere konulan koltuğa kurulur Hasan efendi sağdan, Çoban Durmuş da soldan girerler )
Halk — Kadı — Hasan Efendi — Sonra Hacı Mehmet Efendi ve Çoban Durmuş
HASAN EFENDİ (Kadı gelirken önüne çıkarak) — Hoş geldiniz, safa geldiniz Kadı efendi Allah ömrünüzü artırsın! Nasılsınız?
KADI EFENDİ (Çok işi varmış gibi bir tavırla) — Hoş bulduk Hasan efendi Siz de iyi misiniz? Davanız varsa çabuk olun! Burada çok kalmayacağım
HACI MEHMET EFENDİ (Telâşla ve zor nefes alarak içeri girer) — Biraz bekleyin Kadı efendi, şimdi gelecek
KADI EFENDİ — Kim gelecek?
HACI MEHMET EFENDİ — Müdafaamı yapacak adam Rica ederim bir dakika müsaade buyurun
KADI EFENDİ (Sabırsız bir tavırla ) — Beni başka işler
için bekliyorlar Fazla duramayacağım Hasmın buradaysa kâfi Davanı söyle?
HACI MEHMET EFENDİ — Çobanım Durmuş bir sürü koyunumu döve döve öldürdü KADI EFENDİ — Pekâlâ! Suçluyu getirin
HACI MEHMET EFENDİ (Gizlice giren ve halk arasına karışan Çoban Durmuş’u göstererek) — İşte burada, dinleyiciler arasında gizlenmiş, asılmak korkusuyla tir tir titriyor, ağzını bıçak açmıyor!
KADI EFENDİ (Cam sıkılmış) — İkiniz de karşıma gelin (Hacı Mehmet efendiye ) Şikâyetin ne ise anlat
HACI MEHMET EFENDİ — Kimsesiz bir çocuktu Acıdım, yanıma aldım ve çoban olarak yetiştirdim
KADI EFENDİ — Aylıkla mı yıllıkla mı?
HASAN EFENDİ (Bu sırada halk arasından çıkarak ilerler ve Hacı Mehmet efendi tarafından tanınmamak için eliyle yüzünü kapatır ) Aylık, yıllık vermeden nasıl çalıştırabilir?
HACI MEHMET EFENDİ (Hasan efendiyi tanıyarak) — Bu, muhakkak Hasan efendidir Sesiyle, tavrıyle ta kendisi!
KADI EFENDİ (Hasan efendiye) — Yüzünüzü niçin kapatıyorsunuz, dişleriniz mi ağrıyor?
HASAN EFENDİ — Evet efendim, rüzgâr, çok rahatsız ediyor
KADI EFENDİ — Hasan efendi, şu işi bir an önce bitirmek gerek
HACI MEHMET EFENDİ (Hasan efendiye) — Geçmiş olsun Hasan efendi
KADI EFENDİ (Hacı Mehmet efendiye) — Konuşmayın Yoksa davanızı bırakırım Mahkemede lâubalilik olmaz
HACI MEHMET EFENDİ (Daima Hasan efendiye) — On arşın kumaşımı sana satmıştım, değil mi? KADI EFENDİ — Hangi kumaştan bahsediyorsunuz?
HASAN EFENDİ — Yanılıyor efendim Hasmına sor Belki bir şey anlaşılır Bana söz düşmez (Birdenbire anlamış bir tavırla ) Aa! Söylemek istediği şey şu olsa gerek! Güya sırtımdaki elbisenin kumaşı onun koyunlarının yününden yapılmışmış Bunu da bu zavallı adam çalmışmış Sözün kısası, böyle karışık dava görmedim
KADI EFENDİ — Bana da öyle göründü! Efendiler sözünüzü tamamlayın
HASAN EFENDİ (Gülerek) — İstemeyerek gülüyorum Onu sadece davet etmek lâzım
KADI EFENDİ (Hacı efendiye) — Rica ederim Koyunlarımıza ait şikâyetinize devam edin
HACI MEHMET EFENDİ — Bu adam benim kumaşımı almadıysa asılmaya razıyım Geri versin Her şeyi anlatacağım
KADI EFENDİ — Hacı efendi! Şu koyunlarınızı anlatın Kaç koyununuzu aldı?
HACI MEHMET EFENDİ — On!
KADI EFENDİ -— Bizi ahmak, budala yerine mi koyuyorsunuz? Yetişir artık Siz böylece saded halicine çıkarsanız davaya son vereceğim
HASAN EFENDİ — Elbette Kadı efendi Bu hakarete katlanılamaz Bu adam bizi düpedüz deli edecek Münasip görürseniz susmasını emredin, biraz da hasmını dinleyin
KADI EFENDİ — Hakkınız var! (Çoban Durmuş’a) Buraya gel! Sen söyle bakalım
ÇOBAN DURMUŞ — MeeL
KADI EFENDİ — Ee! Bizimle eğleniyor musun?
HASAN EFENDİ — Ya deli, ya inatçı, yahut da kendisini koyunları arasında sanıyor
HACI MEHMET EFENDİ (Hasan efendiye) — Kumaşımı alıp götüren sendin (Kadı’ya dönerek) Ya bunun hilesini bir bilseniz, Kadı efendi!
KADI EFENDİ — Kumaş işini koyun davasına karıştırmayın, sadede gelin Yoksa kalkıp gidiyorum
HACI MEHMET EFENDİ (Çabuk çabuk söyleyerek) — Lütfen beni dinleyiniz Asılacağımı da bilsem ben doğruyu söylerim Bir hilekâr da beni dolandırdı Fakat bu davaya karışmayacağım Kadı efendi! Kumaşımın alındığını söylüyorum! Affedersiniz Koyunlarımı demek istiyorum Çok heyecanlıyım, beni mazur görün Tekrar ediyorum Bu Hasan efendi, Çobanım, sürünün başında iken! Evinde bana 1150 lira vereceğini söyledi Hayır, yanılmıyorum Nihayet hulâsa edeyim… 3 sene evvel çobanımla sözleştik İyi niyetle çalışacak, kusursuz, hilesiz koyunlarımı güdecekti Kumaşımı aldı Şimdi beni tanımak istemiyor! Bedelini kimden alacağım! Uzun zamandan beri koyunlarımı otlatıyordu Bu hain, yünlerimi çaldı ve sapasağlam koyunlarımı “bulaşık hastalığa tutuldu” diyerek birer birer yok etti! Kumaşımı koltuğunun altına sıkıştırdıktan sonra parasını almak üzere evine gelmemi söyledi; kaçtı, gitti
|
|
|