| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  1500’Den 1800’E Almanya Tiyatrosu 
 
            1500’den 1800’e Almanya Tiyatrosu
 
 Alman Tiyatrosu
 
 Alman Tiyatrosu
 
 1500’den 1800’e Almanya
 
 Rönesans Almanya’ya geç geldi
  Gerçek tiyatronun gelişiyse daha geç oldu  On sekizinci yüzyıla kadar iyi kumpanyalar yoktu  1767’den önce doğru dürüst bir tiyatro da yoktu  Alman oyun yazarlığının gelişmesi için Lessing (1729-1781), Goethe(1749-1832), Schiller(1759-1805) gibi yazarları beklemek gerekti  Almanya’nın tiyatroda böylesine geri kalmasının nedeni, bir ulus niteliği kazanamamış olmasında aranabilir  Küçük dükalıklar, ufak ufak prenslikler, bağımsız kentler, 1870’de Bismarc Almanya’yı birleştirmeden önce, bu memleketin Paris, Londra ya da Madrid gibi bir başkenti, bir kültür merkezi yoktu  Avusturya’nın başkenti Viyana düşman kenti sayılıyordu; üstelik oradaki sahnelerde de on sekizinci yüzyıl sonuna kadar daha çok operalar, şarkılı halk komedileri oynanmıştı  Gene de ayrı ayrı prensliklerde, ayrı ayrı kentlerde gelişen zengin, özellikleri belirmiş bir Alman kültürü vardı  Leipzig, Hamburg, Mannheim, Frankfurt, Münih, Weimar, Berlin ayrı ayrı birer küçük kültür merkeziydiler  
 Almanya’nın bir ulus olarak birleşmesini geciktiren nedenlerin başında savaşlar geliyordu; iç savaşlar, dinsel savaşlar, yabancı orduların memleketi yakıp yıkması
  Çok kan dökülen Köy Savaşı 1525’te sona ermeden Reformation kavgaları başlamıştı, bu çekişmeler ta 1648’e, Otuz Yıl Savaşları’nın sonuna kadar sürdü  Dinsel savaşlar Almanya’da, İngiltere ile Fransa’dakilerden çok daha yıkıcı oldu  Hapsburg, Fransız, İsveç orduları Almanya’yı yerle bir ettiler  Otuz milyon Alman yirmi milyona indi  Almanya’nın kendini toparlayabilmesi için bu acı olayların üzerinden bir yüzyıl geçmesi gerekti   
 Hans Sachs’ın Kısa Süren Tiyatrosu
 
 On altıncı yüzyıl başlarında bir tiyatro kıpırdanması olmuştu
  Ortaçağın dinsel oyunlarıyla ilgisi bulunmayan yerli bir komedi çeşidi yaratan Alman halkı buna Fastnachtsspiel (karnaval oyunları) adını vermişti  İtişip kakışmadan, kaba sözlerden bol bol yararlanan bu kısa komediler halkı eğlendirmek amacını güdüyor,sık sık da baştakileri yerme yoluna gidiyordu  En sevilen tip Narr denilen soytarıydı; eğlencesine düşkün, neşeli, biracı bir Alman tipi  Karnaval oyunlarında çoğunca insanoğlunun kötü yanları ele alınır, sonunda da bir mahkeme kurulup yargıçlarla alay edilirdi  Bu farsları halka açık binalara, kasaba alanlarına kurulan kaba sahnelerde amatör oyuncular oynarlardı; seyircilerden para toplanmazdı  Sonradan işi loncalar ele alınca birçok şehirlerde mastersingers denilen kumpanyalar ortaya çıktı   
 Karnaval oyunları yazanların en ünlüsü Hans Sach s(1494-1576) adlı bir ayakkabı tamircisidir
  Sachs yaşamı boyunca birçok uzun komedi, trajedi yazmış, ama asıl başarısını seksen beşi bulan karnaval oyunlarıyla sağlamıştır  Çoğunlukla konularını, kişilerini yerli tiyatronun gereklerine uydurdu, ama tarihten, Kutsal Kitap’tan klasiklerden de yararlandığı olurdu  1550 yılında eski, boş bir kilisede ilk Alman tiyatrosunu kurup bir süre devamlı oyunlar oynadı   
 Okullarda
 
 Okullardaki tiyatro çalışmaları hızlı bir gelişme göstermiyordu
  Katolik kilisesinin iki ünlü hümanizmacısı, Erasmus ile Melanchton Euripides’i Almanca’ya çevirdiler  Ama onyedinci yüzyıla kadar Almanlar klasik kurallara uyarak ya da klasik konuları ele alarak oyun yazmayı denemediler  Andreas Gryphius çıktığı yolculuklarda hem Fransız hem İtalyan oyunlarını görmüştü; Almanca oyunlar yazmaya girişti  Trajedilerinde ölçü kullanıyor, komedilerini düzyazıyla yazıyordu  Yazdığı oyunların yalnız okullarda oynanmış olduğu anlaşılıyor  Christian Weise basit, sağlam bir dille, düzyazı olarak çok değişik konularda oyunlar yazdı  Farslarında ahlak kurallarına uydurulmuş bir Narr tipi yer alırdı  
 İngiliz Komedi Oyuncuları
 
 1650 yılından önce Almanya’daki profesyonel kumpanyalar hep yabancı topluluklardı; ilkin İngilizler, sonra Fransızlarla İtalyanlar
  İngiliz Komedi Oyuncuları Almanya’da önemli bir etki yarattılarsa da bu etki kalıcı olamadı  1585’te Earl of Leicester Hollanda seferine çıktığı zaman yanına oyuncular da almıştı, bunlar arasında ünlü Shakspeare soytarısı William Kempe de bulunuyordu  Leicester’in oyuncuları önce Danimarka Sarayında beş yıl sonra da Dresden’de oyunlar verdiler  
 İngiliz Komedi oyuncularının repertuvarında Gammer Gurton’s Needle gibi komediler, jig’ler (danslı kısa oyun) interlude’lar, Kutsal Kitap’tan alınan oyunlar, Shakspeare ile Marlowe’dan kısaltılmış yapıtlar bulunurdu
  Önceleri oyunlar İngilizceydi, gülünç interlude’larda çatpa Almanca’da konuşulurdu  Bu yüzden de oyunlarda daha çok harekete önem verilir, uzun konuşmalar, şiire , felsefeye dayanan bölümler atılırdı  Birkaç yıl sonra kumpanyalarda hem erkek, hem de kadın yerli oyuncular yer almaya başlayınca, oyunların baştan sona Almanca oynanması sağlanmış oldu   
 Corneille ile Racine’in Alman oyun yazarlığı üzerinde az bir etkisi oldu, buna karşılık Moliér’in hiç etkisi olmadı
  1700 yılından sonra Commedia Dell’arte oyunları büyük bir ilgi gördüyse de 1767’ye Lessing’in Minna von Barnhhelm’ine kadar Alman oyun yazarları toplumsal komediye yanaşmadılar   
 Frederika Carolina Neuber
 
 Otuz Yıl Savaşları’nın sonuna kadar Almanya’da yerli kumpanyalar yoktu denilebilir
  Küçük oyuncu topluluklarıysa kent yöneticilerince hoş karşılanmaz, serserilerle, hırsızlarla bir tutulur, bir yere bağlanmalarına izin verilmezdi  Oynadıkları çoğunlukla kaba farslarla Haupt-und Staaksaktionen diye anılan yerli oyunlardı  Bu alanda ilk önemli adım Johann Velten adlı bir üniversite mezununun gezici kumpanyalardan birine girmesiyle atılmıştır  1669’da Velten, Corneille’in Polyeucte’ünden yapılmış kötü bir uyarlamada rol aldı; daha sonra da Moliére’in komedilerini, Hamlet’i oynadı  Ama halk Hanswurst ile Harlequin’i seyretmek istiyordu  
 Alman sahnesinin önem kazanması Frederika Carolina Neuber adlı bir kadının öncülüğüyle başladı
  Bir avukatın kızı olan Frederika, 1717’de evlenmek için evden kaçmış, sonra da kocasıyla beraber bir tiyatro kumpanyasına girmişti  1727’de kendi kumpanyasını kurarak Leipzig Pazarı’nda oyunlar verdi  Leipzig Üniversitesi’nin estetik profesörü olan Johann Christoph Gottsched Frederika’nın kumpanyasına on yıl kadar yardım etti  Gottsched, karısıyla, daha başka arkadaşlarıyla birlikte Frau Neuber’e klasik Fransız trajedilerini çevirdi, uyarladı  Neuber, Alman tiyatrosunun gerçek bir öncüsüydü  1739’da Gottsched ile Neuber’in araları açıldı  1742’de Neuber, genç bir öğrencinin, Lessing’in ilk komedisi Der Junge Gelehrte’i (Genç Bilgin) oynadı  Frederika’nın pahalı sahne düzenlerine, gösterişe düşkünlüğü,sonunda kumpanyanın dağılmasına yol açtı  Çoğu oyuncular gibi o da yoksulluk içinde öldü  
 Frederika Caroline Neuber oyuncularını dikkatle seçer, titizlikle prova yaptırırdı
  Onun kumpanyasından yetişen oyuncular Almanya’da bir oyunculuk geleneği kurulmasını sağladılar  Johann Friedrich Schoenemann, Neuber Kumpanyası’ndan ayrıldıktan sonra Almanya’nın ikinci büyük tiyatro adamı oldu  İki büyük oyuncu Konrad Ackermenn ile Konrad Ekhof onun kumpanyasındaydılar  
 Hamburg'da Tiyatro
 
 Hamburg bağımsız bir kentti, geniş, zengin bir kent
  On altıncı, on yedinci yüzyıllarda Fransız Sarayı’nı taklit etme isteğiyle operalar yaptıran kimi Alman dükalıkları, prenslikleri gibi,Hamburg’da 1678 yılında bir opera yaptırmıştı  Konrad Ackermenn Hamburg’a geldikten bir zaman sonra, 1765’de kentin yöneticilerini kandırarak bu opera yapısının kusursuz bir tiyatro biçimine sokulmasını sağladı  Böylece Almanya yalnızca iyi oyunları oynayan bir tiyatro kumpanyasına kavuşmuş oldu  Hamburg Tiyatrosu kurulduktan sonra Viyana’daki tiyatroda da iyi yapıtlara yer verilmeye başlandı  1771’de Gotha’da açılan ilk saray tiyatrosu ile 1778’de Mannheim’de açılan Ulusal Tiyatro da Hamburg’da kazanılan başarıların etkisiyle yaptırılmış tiyatrolardır  
 1767’de Ekhof, Ackermann, Sophie Schroeder “Hamburg Ulusal Tiyatrosu" 'nu kurdular
  İki yıl bile geçmeden başarısızlığa uğrayarak kumpanyayı dağıttıkları görüldü, ama birkaç yıl sonra yeniden kurdukları kumpanya çok büyük bir başarı kazandı  Bu ünlü oyuncuların Hamburg’da ilk oynadıkları yapıtlar arasında Lessing’in Minna von Barnheim’i, Moliére’in, Voltaire ve Goldoni’nin oyunları vardı  1771’de kumpanya yeniden canlandırılınca bunlara Goethe, Holberg, Calderon, Schiller, Shakspeare gibi yazarların oyunları da eklendi  
 Lessing
 
 Lessing, ilk profesyonel dramaturgdur
  İkinci bir görevi de haftada iki kere oyunlar, oyuncular, oynanış üzerine düşüncelerini yazıp bir keç sayfalık bir kitapçık halinde yayımlamaktı  Tiyatro bu işi yaparken yan tutmamasını, bir dergiye yazar gibi yazmasını istemişti  Ama Lessing üç ay sonra oynanışı eleştirmeyip yalnızca oyunlar üzerinde durmak gereğini duydu  
 Lessing’in yazdığı 104 eleştiri yazısı sonradan Die Hamburgische Dramaturgie adlı kitapta toplanmıştır
  Bu yazılar günümüzde de okunacak değerdedir  
 Gençlik yapıtı Der Junge Gelehrte’den başka en az dört oyun yazmıştır
  Miss Sara Sampson orta tabaka yaşamını ele alan duygulu bir trajedidir  Bu oyunda Alman sahnesine ilk olarak doğal dil çıkarılmış,düzyazı kullanılmıştı  Lessing, Minna von Barnheim adlı komedisinden sonra, gene düzyazıya dönerek Emilia Galotti’yi yazdı  Bu oyunda soyluların ahlak anlayışını yerer  Ölçülü olarak yazdığı Nathan der Weise adlı oyununda ise dinsel hoşgörüyü savunmuştur  
 Schroeder
 
 Ekhof’u, Lessing’i olan “Hamburg Ulusal Tiyatrosu” ilk açıldığında başarısızlığa uğramaktan kurtulamamıştı
  Halk iyioyunlarla düzenlenmiş bir repertuvara hazırlıklı değildi, duygulu komediler, cici baleler seyretmek istiyordu  Başarısızlık kumpanya içinde bir takım anlaşmazlıklar yarattı  Sonradan Almanya’nın en büyük oyuncusu olan genç Friedrich Ludwig Schroeder çevirdiği dolaplarla Ekhof’un kumpanyadan ayrılmasına yol açtı, ama kısa bir süre sonra kendisi de çekilmek zorunda kaldı  İki yıl kadar sonra ise, Schroeder dağılmış olan kumpanyayı yeniden canlandırmak isteğiyle iş başına geldi; oyunculuktaki ustalığı kadar, yöneticilikteki ustalığının da yardımıyla gerçek bir başarıya erdi  Bir yandan duygulu komediler, müzikli, danslı oyunlar oynuyor, bir yandan da Shakspeare, Lessing, Goethe, Schiller gibi yazarların en güzel yapıtlarını sahneye koyuyordu  
 Günün duygululuğa düşkün seyircilerine değil Shakspeare’i, Goethe ile Schiller’i seyrettirmek bile çok güç bir işti
  Goethe’nin Goetz von Berlichingen adlı oyunu hem Sturm und Drang (Fırtına ve Bunalım) diye anılan edebiyat hareketinin başlamasına yol açmış, hem de Shakspeare ile Alman seyircisi arasında bir köprü olmuştu  Sturm und Drang hareketi içinde yazılan oyunların hepsi Shakspeare’in kural dinlemez davranışına uyuyordu; ama bu oyunlarda düzyazı kullanılmaktaydı  Schroeder Sturm und Drang yazarlarının oyunlarını oynayan tek yönetmen değildi; buna karşılık Shakspeare’i Alman sahnesinde başarıya ulaştıran ilk tiyatro adamı olmak onuru yalnızca onundur   
 Goethe
 
 Johann Wolfgang von Goethe Almanya’nın en büyük şairiydi
  Oyun yazarlığı, tiyatro yönetmenliği alanlarında sağladığı başarılar şairliğinin, felsefe, doğa bilimleri üzerine geniş bilgisinin izlerini taşır  Ayrıca ressamlığı da vardı  Daha yirmi dört yaşındayken yazdığı Goetz von Berlichingen adlı oyunuyla Sturm und Drang hareketinin öncüsü olmuştu  Ertesi yıl ünlü romanı Genç Werther’in Acıları’nı yazdı  Wilhelm Meister adlı yapıtıysa Alman romancılığını otuz yıl etkisi altında tuttu  
 Elli yıldan sazla bir süre Goethe, Weimar Dükü’nün devlet işlerini yürütmesine yardım etmiş; ayrıca yirmi altı yıl dükalığın tiyatrosunu yönetmişti
  Önceleri Sarayın içindeki küçük bir tiyatroda amatörlerin oynadığı oyunları düzenlemekteydi  Kısa bir zaman sonra hükümette önemli görevler aldı; işlerinin çokluğu yüzünden sanat çalışmalarından uzak kalmaya başladı  Weimar’a 1775’te gitmişti; 1786,1787 yıllarını İtalya’da geçirdi  1791’de Weimar Dükü’nün yeni yaptırılan tiyatrosuna yönetmen oldu  
 Goethe Sturm und Drang çağında Shakspeare’in etkisindeydi
  Klasik tiyatro kurallarına uymak gereğini duymuyordu  Başkaldırmak kaçınılmaz bir şeydi  Kahramanlıkla trajedi yaşamda birbirinin ayrılmaz parçalarıydı  İnsan, birey değerlendiriliyordu  İtalya yolculuğu, Goethe’in düşüncelerinde de oyun yazarlığında da önemli değişiklikler yarattı  Klasik anlayışa yakınlaştığı görüldü  İtalya’dayken bitirdiği Egmont gene düzyazıydı, eski yapıtlarındaki duygusallıktan büsbütün uzaklaşmış değildi  Sonra Goethe düzyazıyı bıraktı, Iphigenia’yı ölçülü olarak yazdı  Oyunlarının en ünlüsü Faust’u ise Sturm und Drang çağının ilk günlerinde yazmaya başlamıştı, ancak 1832’de ölümünden üç ay önce bitirebildi  Böylece oyun iki ayrı sanat anlayışının ortak ürünü haline geldi  
 Weimar Dükü, sarayındaki tiyatronun bir yangın sonunda kullanılamayacak kadar zarar görmesi üzerine, yeni bir tiyatro yaptırmış, bir de kumpanya kurmuştu
  Oyunların bir türlü başarılı olamadığını görünce, Goethe’den tiyatronun başına geçmesini istedi  Bu göreve büyük bir coşkunlukla başlayan Goethe klasikleri, çağdaş oyunları Almanca’ya çevirdi, çevirtti, dekorlar çizdi, oyunculara tiyatro dersi verdi, dans etmeyi, eskrim yapmayı öğrenmelerini sağladı, pek çok oyun sahneye koydu  
 Schroeder’in oyun anlayışı karşısında Goethe’in savunduğu kuramlar hayli eski kalıyordu, ama ününün büyüklüğü Alman sahnesini uzun zaman etkisi altında tutmasını sağladı
  Bu iki büyük tiyatro adamı arasındaki görüş ayrılığının yarattığı çekişme, kendileri sahne yaşamından çekildikten sonra da uzun zaman sürdüyse de sonunda Schroeder anlayışının tam bir üstünlük sağladığı görüldü  
 Bir tiyatro yönetmeni olduğu halde Goethe’nin yazdığı oyunlar sahneye yatkın değildi
  Yapıtlarını sahneye kafaya tutar gibi yazmış olduğunu kendisi de söylemiştir  
 Schiller
 
 Schiller 1784’te Kabale und Liebe ile soyluların ahlak anlayışına saldırdı; 1787’de Don Carlos’la hoşgörüyü savundu
  1798’de Goethe onu Weimar’a getirdi; 1805’de veremden ölünceye kadar Schiller orada kalarak yeni oyunlar yazdı; Wallenstein, Maria Stuart, Die Jungfrau von Orleans, Die Braut von Messina, Wilhelm Tell  
 Schiller de Goethe gibi, ülküsel güzelliğe ulaşmak amacındaydı
  Oyunları Sturm und Drang’ın canlılığını, gücünü taşıyor, bireyi değerlendirme eğilimi toplumsallığa doğru gelişiyordu  Oyun yazarlığı alanında Schiller’in Goethe’ye üstün olduğu bir gerçektir  Bu iki Alman yazarın elli yıl sonra Fransız sahnesinde ortaya çıkacak romantik anlayışı önceden yaşadıkları söylenebilir  
 
 
 |