10-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İranın Türkiyeye Yönelik Hedefleri
İranın türkiyeye yönelik hedefleri

Türkiye’ye yönelik tehditleri iç ve dış tehdit olmak üzere iki kısımda incelemek gerekir Fakat bunların birbirleri ile bağlantıları da vardır Her iç tehdit unsuru bir dış tehdit unsurunun uzantısıdır
1 Dış Tehdit
Türkiye’ye yönelik tehdidin en önemli sebebi Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik değeridir Diğer önemli bir sebep de Türkiye’nin çevresinin beşerî yapısının oldukça karmaşık olmasıdır Farklı ırklara, dinlere ve kültürlere sahip bu toplumlar zaman -zaman birbirleri ile çatışan rejimler tarafından yönetilmektedir
Türk milletinin birliğine ve Türk devletinin varlığına yönelik yıkıcı tehdit Türkiye üzerinde emelleri olan bazı dış güçler ve devletler tarafından yoğun bir şekilde bugün de sürdürülmektedir Atatürk:
“İki türlü cephe vardır Dahilî cephe, zahirî cephe, asıl olan dahilî cephedir Bu cephe bütün memleketin bütün milletin vücuda getirdiği cephedir Zahirî cephe doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silahlı cephesidir Bu cephe sarsılabilir, değişebilir mağlup olabilir Fakat bu hal hiç bir vakit bir memleketi, bir milleti mahvedemez Mühim olan memleketi temelinden yıkan, milleti esir eden dahilî cephenin çökmesidir Bu gerçeği bizden çok iyi kavramış olan düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar ve çalışmaktadırlar Bugüne kadar muvaffak da olmuşlardır Gerçekten kaleyi içten almak dışarıdan zorlamaktan çok kolaydır ”
Teknik gelişmeler insanın duygu, düşünce ve hareketlerini tahrip etme imkânını çok yükseltmiştir Bunun sonucunda toplumların millî hedefleri ve menfaatlerine ulaşmanın tek yolu olan “Sıcak Savaş”ların yanında “Soğuk Savaş” gündeme gelmiştir Sıcak savaş için çok değişik silahlar ve taktikler geliştirildiği gibi soğuk savaş için çok daha çeşitli taktikler ve silahlar kullanılmaktadır Birincisinde belki de insanın sadece bedenini yok etmek veya etkisiz hâle getirmek hedef olurken, ikincisinde insanın düşüncesi, ruhu hedef alınmaktadır
Soğuk savaşın diğer adı psikolojik savaştır Bugün psikolojik harekât siyâsî, ekonomik, askerî ve ideolojik faaliyetleri kapsayacak şekilde geniş anlamda kullanılmaktadır Çağımız devletlerinin iç ve dış politikalarının desteklenmesi ve benimsetilmesi maksadıyla başvurulan psikolojik harekât; savaş ve barış zamanında politik ve askerî hedeflere ulaşılması için düşman, dost ve tarafsız çevrelerde uygun tutum ve davranışlar yaratmak üzere plânlanan ve uygulanan siyasî, ekonomik, ideolojik ve askerî faaliyetlerdir
Sıcak savaşın destekçisi olarak yapılan soğuk savaşın hedefleri:
a Düşmanın moralini bozmak,
b Düşmanın savaşma istek ve azmini kırmak,
c Düşmanın müttefikleri arasına şüphe ve fesat tohumları ekmek,
d Düşmanın kendi toprakları üzerinde şüpheli emeller beslediği intibaını yaratmak,
e Tarafsız ülkelerin sempati ve yardımını kendi tarafına çekmek veya tarafsız kalmalarını sağlamak,
f Düşmanın kendi topraklarında veya işgâlindeki topraklarda mukavemet yuvaları kurmak ve bunların faaliyetlerini desteklemek,
g Ayrıca ülaaae yönelik düşman psikolojik harekatını etkisiz hâle getirmek için yürütülen karşı propaganda faaliyetlerinde bulunmak olarak belirtilebilir
Yakın zamanlara kadar Doğu blokundan kaynaklanan psikolojik harekât genellikle Batı ülkeleri üzerinden Türkiye’ye yansıtılmaktaydı Ayrıca Batı ülkelerinden ülkemize yöneltilen psikolojik harekâtın gereği olarak başvurulan siyâsî, ekonomik ve sosyal baskıların çoğu Batı sosyalist ve komünist partisi temsilcilerinin çabalarıyla gündeme gelmekteydi Komünist rejimin çöküp Doğu blokunun dağılmasına rağmen bu faaliyetler devam etmektedir
Batı dünyasının, kendisinin ve çevremizdeki ülkelerin de soğuk savaş taktiklerine hedef olmaktayız
Bu ülkelerden gelen tehditlerin tarihî uzantıları da vardır Bunları sırasıyla görelim:
a Sovyet Rusya’nın Türkiye Üzerindeki Emelleri;
Rusya Çar I Petro’dan itibaren Rusya’nın Ortadoğu ve Akdeniz’e yönelik emellerinin özünü “sıcak denizlere açılma” arzusu oluşturmaktadır Günümüzde buna ilâve olarak bölgenin zengin petrol yataklarına sâhip olması Rusya’nın iştahını kabartmaktadır
Rusya, Küçük Kaynarca Anlaşmasından (1774) itibaren “Şark Meselesi”ni canlandırmış ve bu amaca ulaşmak için diğer devletlerle gizli anlaşmalar yapmıştır Rusya coğrafyasındaki devletin adı, rejimi ne olursa olsun Türkiye coğrafyasına yönelik hedefi hep aynı kalmıştır
Rusya, I Dünya Savaşı sırasında Çanakkale zaferimiz sebebiyle müttefiklerinden yardım alamayınca çöküntüyü kullanan komünistler ihtilâl yapmışlar ve ihtilâl hükûmeti savaştan çekilerek yaptığı bütün gizli anlaşmaları açığa çıkarmıştır Bundaki amacı sosyalist prensipler değil, kendisinin içinde olamayacağı paylaşma projelerinin uygulanmasıyla uğrayacağı kayıptır Nitekim Sovyet Rusya ihtilali gerçekleştirip komünist rejimi rayına oturttuktan sonra emperyalist hedeflerine ulaşmak için harekete geçmiştir Bu sefer sıcak savaşın yanında soğuk savaşı gündeme getirerek
b Bulgaristan’ın Emelleri
Bulgaristan’ın Doğu bloku dönemindeki emelleri Sovyet Rusya paralelinde idi Kendisinin tarihî emeli; Karadeniz’den Adriyatik’e, Tuna’dan Ege’ye kadar yayılan İstanbul ve Trakya’yı da içine alan Büyük Bulgaristan’ı gerçekleştirmektir
c Suriye’nin Emelleri
Suriye’nin Hatay dâhil olmak üzere Güneydoğu Toroslar’a kadar uzanan topraklarımız üzerinde tarihî emelleri vardır Suriye, yakın zamana kadar Sovyet Rusya yanlısı bir politika izlerken Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki bölücü terörist faaliyetleri ve mezhep ayrılıklarını tahrik etmekteydi Suriye Yunanistan ile açık ve gizli ittifak yaparak bölücü, aşırı sol ve Ermenilerle işbirliği yapmıştır
d İran’ın Emelleri
İran, Osmanlılar döneminden beri Türkiye üzerinde açık emeller beslemektedir Tarihte İran coğrafyasına egemen olan bütün güçler yönünü mutlaka Anadolu’ya çevirmiştir Osmanlılar döneminde Şiilik vasıtasıyla Osmanlı ülkesinde taraftar toplamak yoluna gitmiştir Bugün de İran Şii nitelikli İslâm devrimini Türkiye’ye yaymak istemekte Buna ulaşmak için de öncelikle Atatürk düşmanlığını Türkiye’de yayarak Şii olmasa da Atatürk düşmanı Müslüman tipini oluşturma faaliyeti içindedir Diğer taraftan Türkiye’ye karşı terör ve bölücü faaliyette bulunan grupları da desteklemektedir Son yıllardaki faaliyetleri ile dikkat çeken Hizbullah terör örgütünün İran’ın resmî mezhebi Şii İslâm bağlantıları vardır
e Irak’ın Emelleri
Irak ile doğrudan olmasa da Musul Kerkük bölgesi meselemiz vardır Çünkü Musul Kerkük bizim Misâk-ı Millî sınırlarınız içinde idi Yine zaman - zaman gündeme gelen su meselemiz vardır
f Yunanistan’ın Emelleri
Yunanistan “Megalo İdea” şeklinde emelini formülleştirmiştir Bu politikanın amacı; Kıbrıs, Batı ve Orta Anadolu, Boğazlar, İstanbul ve Trakya’yı içine alan Büyük Yunanistan’dır Bugün Türkiye ile Yunanistan arasında Kıbrıs, Kıta sahanlığı, Kara suları, Fır hattı gibi meselelerimiz vardır Yunanistan tarihî ve dinî bağlar sebebiyle Batı dünyasından da destek almaktadır Dahası Yunanistan, Batı devletlerinin de Türkiye’ye karşı bir maşası görünümündedir 1999 depremleri iki ülke insanını birbirine yakınlaştırmış olmasına rağmen devletlerin ana politikalarında bir değişiklik olmamıştır
|
|
|