Prof. Dr. Sinsi
|
Urfanın Direnişleri
"  Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti'nin bu işgallere karşı topyekün savunma ve mukavemet esasım kabul etmiş olmakla birlikte, bu meseleye bigâne kalamıyacağı ve sözü edilen mevkiler halkının önce ciddî şekilde bunu protesto edeceği; protestolara Fransızlar tarafından ehemmiyet verilmediği takdirde, milletin bütün mevcudiyetiyle Fransız işgal kuvvetlerine karşı fiilî olarak kendini müdafaya selâhiyatdar addedecektir" diyen Mustafa Kemal Paşa, bu kararı Anadolu'daki bütün Müdafaa-yı Hukuk şubelerine duyurmuştur
Mustafa Kemal Paşa, 19 Kasım 1919 tarihinde de, "Anadolu ve Rümeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi nâmına" kendi imzasıyla uzun bir protesto beyannâmesini basına vermiş ve bu bildiri gazetelerde neşredilmiştir Bu bildiride Mustafa Kemal Paşa özetle, mütareke hükümlerine aykırı olarak Urfa ve diğer güney illerinin, bu defa da Fransızlar tarafından haksızca işgal edildiğini; itilâf Devletlerinin, milletimizi vatanımızın en güzel parçalarından mahrum bırakmak niyetinde olduklarını; vatanımızın bedeninden koparılacak parçalarla, kendilerine menfaat sağlamak istediklerini; milletimizin bölünme, parçalanma ve esarete razı olmaktansa, meşru haklarını bütün varlığıyla, azimle savunacağını; Ermenileri siyasî parlarına âlet edenlerin, bu güne kadar yapmış ve yapmakta oldukları haksız muameleleri şiddetle protesto ettiğini bildirmiştir Urfa Mutasarrıflığı'na gönderdiği 28 Kasım 1919 tarihli talimatında da, "Gayemiz, vatanın kurtulmasıdır  Mütareaaae ve milletlerrarası hukuka aykırı en ufak hareketi bile protesto etmekten çekinmeyiniz Milli teşkilâtı kuvvetlendirmeğe hizmet ediniz  " demiştir
Mustafa Kemal Pasa bir başka direktifinde de, gerilla harbinin nasıl yapılacağına ilişkin şu talimatı vermiştir "Fransızlar aleyhine Kuvva-i Millîye'nin harekâtına, her yerde fiilen cevap vermek mecburiyetindeyiz  Kıyam (millî ayaklanma), peyder pey tayin olunacaktır Birinci devre Urfa millî ayaklanmasıdır (hareketidir) Bu devrede çeşitli cephelerin vazife, maksat ve hareket tarzları, aşağıda belirtilmiştir  " diyerek, ilk hareketin Urfa'da başlatılmasını hedeflemiştir Nitekim, 13 Kolordu Komutanlığı'na da Urfa'daki millî mücadeleye katkıda bulunulması için gerekli direktifleri vermiş ve Urfa millî mücadelesine katkıyı sağlamıştır
Urfa ve Havalisinden Tepkiler
İşgaller üzerine Urfa'daki aşiret reislerinden bazıları, Osmanlı İçişleri Bakanlığı'na gönderdikleri bir telgrafta, Urfa'nın, Selçuklulardan beri Türk vatanı olduğunu, camileri ve medreseleriyle bir Osmanlı memleketi olan bu beldenin, bundan sonra da Osmanlı Devleti'ne bağlı kalacağını bildirmişlerdir Urfa şehir merkezinden gönderilen bir başka telgrafta da, Ermenilerin durumuna dikkat çekilerek, "Ermenilerin, Urfa'da dükkânlarını kapatıp evlerine çekilmelerinin, işgali kolaylaştırmak ve haklı göstermek için düzenlenen bir oyun olduğu" şeklinde değerlendirilmiştir
Ras'ul'ayn'de, Fransız üniforması altında Ermeni askerlerinin trenle gelmesi üzerine, 500 kadar halk süvari ve piyade olarak, hükümet binası önünde toplanmış; devlete bağlı olduklarım ve son nefeslerine kadar fedâyi can etme pahasına da olsa esareti kabul etmeyeceklerini belirtmişlerdir Bu topluluğun, kırmızı zemin üzerine "Nasrun min Altahî ve Fethûn Karibun" (Allahın yardımı ve fetih yakındır) yazılı bir bayrak taşıdığı görülmüştür
Siverek'ten de, işgali kınayan telgraflar çekilmiştir İzoli Aşireti Reisi Hacı Kaya Bey de gönderdiği bir telgrafta, işgalleri kınadığını belirttikten sonra telgrafını "Yaşamak için ölmeğe karar verdik" diyerek tamamlamıştır
Millî Mücadele Basınının Tepkileri
Anadolu basını da, işgaller karşısında suskun durmamış ve o günün imkânları nisbetinde, üzerine düşeni yapmaya çalışmıştır Erzurum'da yayımlanan haftalık Albayrak gazetesi, 20 Ekim 1919 tarihindeki bir yorumunda, "   Toros Dağlar'ın güneyinde taşıyla, toprağıyla, kanıyla ve herşeyi ile Türk olan mübarek yurtlarımızdan biri de Urfa'dır Bu sancağın ruhu o kadar millîdir ki, türküleri ve mayaları okunduğunda, bütün Anadolu Türk'ünün ruhunda derin heyecanlar, bediî hazlar husûle gelir" demekte ve onu izleyen günlerde bir başka sayısında da, başladığı "Türk varlığından ayrılık kabul etmeyen vatan bucaklarından: İzmir, Adana, Maraş, Urfa, Antep" başlıklı seri ve haftalarca süren makalelerinde işgali protesto etmiş ve yermiştir Albayrak gazetesinde bu günlerde "Albayrak" başlığı altında yer alan ve âdeta bir slogan hâline getirilen şu kısa şiir de çok manalıdır:
|