Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Topçusunun Tarihteki Yeri Ve Gelişimi
Türk topçusunun tarihteki yeri ve gelişimi

Haydi Polatlı unutma onları
BİZİM kurtuluş günleri konuşmalarımızda adlarına yer verilen kahramanlar pek azdır, çoğunlukla yerel kahramanlardır
Oysa Şahin Bey yalnız Gaziantep’in, Şerife Bacı yalnız Kastamonu’nun, Topal Osman Ağa yalnız Giresun’un, Kara Mehmet Çavuş yalnız Çukurova’nın, Hasan Tahsin yalnız İzmir’in, Üstteğmen Agáh yalnız Bayburt’un değil, bütün Türkiye’nin, hepimizin kahramanıdır
TANIYIN
Ayrıca tümen, alay, tabur komutanı şehitlerimiz, zaferlerde payları olan yiğit komutanlarımız var Savaşa doğrudan katılmamış ya da adları az bilinen havacı, denizci, demiryolcu, telgrafçı, doktor, mühendis, usta, yönetici, gizli örgütlerde görevli serdengeçtiler, kağnıcılar, gönüllü hemşireler, yazarlar gibi daha nice kahraman var
Gençlerimize bu askeri ve sosyal kahramanları tanıtmalı, hiçbirini unutmadığımızı, bu yurtseverlere milletimizin vefasını, kadirbilirliğini, minnetini göstermeliyiz
PAYLAŞIN
Bu gibi değerleri paylaşmak bir milleti millet yapar; yeni yetişen kuşakların da yurtsever olmalarına, sorumluluk duyğusuyla yetişmelerine katkıda bulunur Bir genç günü geldiği zaman onlar gibi fedakárlık yaparsa milletinin onu unutmayacağına inanır
Yoksa millet giderek çözülür, gevşer, ayrışır, sonunda kuru kalabalık olur
Nitekim son zamanlarda bu konudaki ihmalin sonuçlarını görüyoruz Tıpkı mütareke döneminde olduğu gibi kuru kalabalık aydınları, kuru kalabalık bilim adamları ve kuru kalabalık yazarları belirdi yine
İSMİNİ KOYUN
Onun için derim ki, yerel yönetimler, bir sürü uyduruk, zevksiz, anlamsız, geriye dönük, cumhuriyete yakışmayan sokak, cadde, alan, park, bina, mahalle adlarının yerine kurucu atalarımız olan bu milli kahramanların isimlerini versinler, sembolik yerel kahramanlar da her yere mal olsun Varlığımızı borçlu olduğumuz bu emsasiz kahramanlarla her şehrimiz iftihar etse, güzel olmaz mı?
Okullarla işbirliği yapılarak ne zengin, ne anlamlı, ne heyecan verici listeler hazırlanabilir Böyle bir kampanya birçok konuda silkinmemize, birçok konuda durup düşünmemize de yol açar
ŞAŞIRTMA
Polatlı, Sakarya zaferinin ilçe boyutunda kutlandığı yerdir, bir devlet töreni özlemini çekmektedir Bir zamanlar bir istasyonla birkaç kerpiç ev ve handan ibaret bir yercik olan Polatlı, şimdi il olmaya aday, geniş, zengin bir ilçe Ama şaşırtıcı bir durumu var: Sakarya Zaferi’ni devlet töreniyle kutlamaya talip olan bu büyük ilçede, Sakarya Savaşı mucizesini yaratan gazi ordunun kahraman kolordu ve tümen komutanları ile şehit alay komutanlarından birinin adını taşıyan bir sokakçık bile yok Sanki Sakarya Savaşı hiç olmamış, sanki Polatlı kızılca kıyametin ortasında kalmamış, sanki zafer orada ilan edilmemiş, sanki Büyük Taarruz’a hazırlık orada kararlaştırılmamış Onların yerine ne isimler var, şaşarsınız
KADİR BİL
Devleti Sakarya zaferinin yıldönümünde bulunması için Polatlı’ya çağırmıştım Şimdi de Polatlı Belediyesi’ni bilinçli, sağduyulu ve kadirbilir olmaya, yakın geçmişine, Kurtuluş Savaşı destanına ve kahramanlarına sahip çıkmaya, bu konuda Türkiye’deki bütün belediyelere örnek ve öncü olmaya çağırıyorum
Haydi! Soylu Türk topçusu ve vahşi Coni
CEBELİTARIK’tan gizlice geçmeyi başaran U-21 adlı Alman denizaltısı 25 Mayıs 1915 günü Çanakkale’ye ulaşır
Gelibolu Yarımadası’nın güney bölümü (ucu), üç yönden İngiliz ve Fransız savaş gemileri tarafından çevrilmiştir Gemiler Türk mevzilerine ölüm kusuyor, Türk topçuları da sahile oldukça yaklaşmış gemilere ateş ederek hiç olmazsa zarar vermeye çabalıyorlar
Çanakkale önüne gizlice gelen U-21 ilk olarak Arıburnu yakınındaki Kabatepe önünde bulunan ve Türk mevzilerine ölüm yağdıran Triumph adlı büyük İngiliz zırhlısını gözüne kestirdi
Tam öğle saatiydi
TAM İSABET
İlk torpili yolladı Torpil geminin bordasına isabet etti Büyük bir patlama oldu Bordada çok büyük bir yara açılmıştı Geminin kurtulması mümkün değildi Yana yatarak batmaya başladı Sirenler, düdükler ötüyor, kampanalar çalıyor, kıyamet kopuyordu Geminin denize gömülüp gitmesi 8 dakika sürecekti Çevredeki gemiler, botlar, Triumph’a yardıma koşuştular Denize dökülen, atlayan gemicileri kurtarmaya koyuldular
VURMADILAR
Türkler hastaneleri bile yakıp yıkmayı, cephe gerisinde toplanan yaralılara bile ateş etmeyi marifet sayan bu vahşi gemilerden nefret ediyorlardı Bu ölüm makinelerinden birinin göbeğinden vurulduğunu ve batıyor olduğunu görünce elbette çok sevindiler Ama Türk topçuları bu fırsattan yararlanarak yaralı gemiye ve denize dökülmüş mürettebata ateş etmeyi savaş ahlakına aykırı buldular Ne yardıma koşan gemilere ateş ettiler, ne denize düşenlere
SOYLULUK
Ateşi kestiler (İ Artuç, 1915 Çanakkale Savaşı, Kastaş Y )
Emperyalist Coni ile vatanını savunan Mehmet arasında böyle derin bir civanmertlik ve soyluluk farkı vardı Bu fark, Çanakkale savaşları boyunca birçok kez yaşanacaktır
Türkiye’de (  ) tek müttefikimiz sultandır
MİLLİ Mücadele’nin gelişmesi üzerine ünlü casus Albay T E Lawrens, The Sunday Times Gazetesi’ne verdiği demeçte, Türkiye’deki durumu şöyle özetler:
"Türkiye’de (  ) tek müttefikimiz sultandır "
(G Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile ilgili İngiliz Belgeleri, s 202)
Yunanlılar halife ordusu
Yunan ordusu çocukların bile ırzına geçerken, İslamı Yüceltme Derneği bir bildiri yayımlar Bildiriden iki cümle: "Yunan ordusu Halife’nin ordusu sayılır Hiç de zararlı bir topluluk değildir "
İyi mi? Milli Mücadele din aktörlerinin ve din sömürücülerinin bu çeşit bin türlü oyunuyla dolu Tarihimizi bilsek birçok konuda uzlaşacağız ve "yeni emperyalizme" karşı kenetleneceğiz Ama bilmemekte ısrar eden, gerçeklerin açıklanmasından rahatsız olan şaşılacak kadar çok insan var
|