Yalnız Mesajı Göster

Edirne Savunmasi 1912

Eski 10-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edirne Savunmasi 1912




Ne mahsur şehrin ahalisini tehdit eden açlık, ne üst üste saldıran hücum dalgaları, ne askerlerinizin başına düşmanın yağdırdığı hücum dalgaları, ne moral bozucu yığınlarla beyannameler, ne soğuk, ne hastalık, ne de ölüm gibi şeylerin hiç birisi sizin o kaya gibi imanınızı sarsamadı, hiç bir şey sizin o akla sığmaz fedakârlığınızı gevşetemedi Bununla beraber, mukadderat, iradenizden daha kuvvetli çıktığı için, nihayet onun o zalimane hükmüne boyun eğmek mecburiyetinde kaldınız, fakat daha sulh zamanından itibaren bütün gayretinizi takviyesine hasrettiğiniz bu kalenin her surunda sizin isminiz artık silinmez harflerle nakşolup kalacaktır

İşte öyle olacağı içindir ki, ilerde, destan rüyaları görecek şairler bu yıkık istihkâmlardan ilham almaya ve taşların sırlarını söyletmeye geldikleri zaman, kahramanlıklarınızla dünyaya ün salan bu tabyaların üstünden birden bire onlara, sizin arslan çehreniz görünecek ve en hisli şiirler işte onun o coşkun ilhamından fışkıracaktır





General, siz üstünden ulvi bir lerze geçmesine sebep olduğunuz için, bütün dünyanın size bir minnet borcu var İşte bundan dolayı, düşman eline sağ geçmiş olmaktan mütevellit büyük acınızın içinde eğer size teselli verebilecek bir söz ve kalbinize kuvvet verecek bir işaret tasavvur edebilirse, hayranlarınız şimdi size işte o teselli ile o kalp kuvvetini vermek istiyorlar Osmanlı padişahlarının eski payitahtını müdafaa için o kadar şecaat ile çarpıştınız ki, nihayet siz de, Şıpka, Plevne kahramanlarının şanlı silsilesine katıldınız Padişahınızın size tevcih ettiği "Gazi" unvanı, vatanınıza olan hizmetlerinizi ebedileştirmiş oldu

Bu altın kitabın, başından sonuna kadar imzaları sıralanan sayısız hayranlarınız, bu gün size takdim etmekte oldukları şeref kılıcının o şanlı müdafaanızın bütün hafızalarda nakşolup kalacağını, bu unutulmaz muhasara esnasında sizden uzak bulunmuş binlerce kalbin de sizin kalbinizle beraber çarpıp, bütün ızdıraplarınıza iştirak etmiş olduklarını ve siz vatanınıza karşı vazifelerinizi yaparken, onların da size candan hayır dua ettiklerini hatırlatması temennisindedirler

Paris–1913 Nisan

İşte bir taraftan dünya umumî efkârında Edirne Müdafii Şükrü Paşa'ya hayranlık ve saygı gösterileri yapılırken, diğer taraftan İttihatçılık ve İtilafçılık mefkûreleri ile ikiye bölünüp parçalanmış sevgili vatanımızda haset ve şahsî kıskançlıkların alabildiğine azması neticesinde, 6 aylık itibarlı, Bulgar yaverli, otomobil tahsisli bir Sofya esareti sonunda Türkiye'ye dönen ünlü askere yapılan muamele "Paşa, halk seni linç edecek" uydurması ile huduttan itibaren perdeleri inik bir vagonla ve Sirkeci garından Şişli'deki evine kadar da kapalı faytonla getirilmek ve tekaüt edilmek olmuştur

Edirne Müdafii Şükrü Paşa Sofya'daki serbest esaret hayatının her gününü riyaziye ve meslek topçuluk problemleri çözmekle geçirerek avunmuş ve bunları bir kitap halinde o zamanın Veliahdı, sonraki Çar Prens Boris'e hediye etmiş, o da bunları Sofya Asker Müzesi'ne bağışlamıştır

İstanbul'daki menkûbiyet hayatında da ömrünü Alman Kalis Kütüphanesi'nde ve evindeki mütevazi kütüphanesinde geçiren emekli asker son darbeyi de kendi telif eserleri ile senelerden beri topladığı kıymetli kitaplarının emaneten durmakta olduğu bir akraba evinin büyük Aksaray yangınında yanmasıyla yemiştir

Şükrü Paşa Edirne müdafaasında sürdüğü bedenî sefalet hayatı neticesinde yakalandığı müzmin bir siyatik hastalığının tedavisi için gittiği Bursa kaplıcalarında zatürreye yakalanmış ve İstanbul'a avdetinde 5 Haziran 1916 tarihinde evinde vefat etmiştir

Ölünceye kadar menkûp ve ruhen mustarip yaşayan Şükrü Paşa'nın kadir ve kıymeti adeta musalla taşında anlaşıldığından, Türkiye'nin Birinci Dünya harbindeki müttefikleri Alman, Avusturya ve Bulgar kıt'alarının da iştiraki ile büyük bir kalabalığın yollara taştığı millî cenaze töreni yapılmış, naşı, zamanın Padişahı Sultan Beşinci Mehmet Reşat tarafından yaptırılan Mevlâna Kapı'da, Merkez Efendi Mezarlığı’ndaki mütevazi kabrine defnedilmiştir

Şükrü Paşa'nın kabrinde her sene Mevlâna Kapı Okulu'nun küçücük öğrencileri ihtilaf yapmaktadır Ayrıca, Kadirbilir Maarif camiasının Edirne'deki mensuplarından Hüsnü Öğe adındaki bir vatanperverin öncülüğü ve mülkî ve askerî Edirne makamlarından şahsî gayretlerile 1963 senesinde kurulan "Merkez Şükrü Paşa İlkokulu" ile merhum askerin ruhu şad edilmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla