Yalnız Mesajı Göster

Anadolu Ajansının Milli Mücadele Ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yaptığı Hizmetler Nel

Eski 10-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anadolu Ajansının Milli Mücadele Ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Yaptığı Hizmetler Nel




Ajans işine paralel olarak yürütülen diğer bir çalışma da İrşat Encümeni’nin kurulması idi TBMM yeni teşkilâtlanırken düşünülen komisyonlardan biri İrşat Encümeni olmuştur Bursa Mebusu Şeyh Servet Efendinin bir İrşat Encümeni kurulması için verdiği teklif doğrultusunda 27 Nisan 1920’de bu konu Mecliste tartışılmış, hatta bazı mebuslar bu işin önemine binaen İngilizler gibi bir İrşat Vekâleti kurulmasını önermişlerdi Sonunda Encümen kuruldu ve Şeyh Servet (Bursa), Şeyh Seyfi (Kütahya), Abdülhalim Çelebi (Konya), Rıfat Bey (Konya), Halil Bey (Burdur), ve Hüseyin Mazlum Baba (Denizli)’ dan oluşan üyeler çalışmaya başladılar Bu zevata 10 Mayıs 1920’de yeni ilâveler yapıldı Bunlar; Hafız İbrahim Bey (Isparta), Mesut Bey (Karahisar-ı Şarki), Sıddık Bey (Çorum), Emin Bey (Erzincan), Muhittin Baha Bey, Mehmet Şükrü Bey (Karahisar-ı Sahib) idiler 13 Mayıs 1920’de İktisat Encümeni’nden Yunus Nadi Bey ve Mahmut Celal Bey de Encümene katıldılar33 Bu Encümen birçok yasayı hazırlamış, teşkilâtlanmaları plânlamıştı Ancak bir bakanlık kadar geniş teşkilâtı gerektirdiği için bu vazifeyi yeni kurulacak bir müesseseye bırakmayı veya İrşat Vekâletine dönüştürmeyi tartışmaya başladılar İzmit Mebusu Hamdi ve Burdur mebusu İsmail Suphi’nin başını çektiği mebuslar Türkiye’nin ve millî davamızın acilen çok ilmî usullerle tanıtılması gerektiğini uzun uzun anlatarak İrşat Encümeni’nin yetersiz kaldığını ve dolayısıyla vekâlete dönüştürülmesini isterlerken; Emin Bey (Bursa), Mehmet Şeref Bey (Sinop) ve Süleyman Sırrı Bey (Yozgat) ise Dahiliye Vekâletine bağlanmasını teklif etmişlerdi34 Mustafa Kemal Paşa da cevaben yaptığı konuşmada “İrşat ve propaganda ordu kadar, hatta ordudan daha önemlidir” diyerek tartışmalara katılmıştı35

Encümenin çalışmalarından herkes memnun olmasına memnun idi, ancak yukarıda belirtildiği gibi, faaliyetlerini bu yapılanma ile mi, yoksa önemine binaen bir bakanlık veya genel müdürlük olarak mı sürdüreceği, hatta hangi makama bağlı olacağı da belli değildi Başlangıçta daha çok dış kamuoyuna yönelik endişelerden dolayı bu kuruluşlar bazen Meclise, bazen de Hariciye Vekâletine bağlanıyorlardı36 Daha sonraları bir ara Dahiliye Vekaletine bağlı kaldılar, 13 Mayıs 1924’ ten itibaren ise doğrudan Başvekâlete bağlanmışlardır

Tabii bu kuruluşların başka ihtiyaç ve problemleri de vardı İrşat ve propaganda amacıyla kurulmuş olan Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti parasızlık, teşkilâtsızlık ve tecrübesizlik gibi sebeplerden ötürü beklenen tanıtım faaliyetlerini lâyıkıyla yapamadığı iddiası ile meclisin sert eleştirilerine hedef oluyordu Bu kadar eleştirilen kuruma haliyle yönetici dayanmıyor ve iki buçuk ay içinde altı değişik müdür göreve getiriliyordu Nihayet doğudaki irşat görevlerinden henüz dönmeden Ahmet Ağaoğlu, bu müdürlüğe getirilmiş (29 Kasım 1921) ve başarılı hizmetler yapmıştır37

Matbuat Müdüriyeti ve Anadolu Ajansı bu dönemde idare tarafından elden geldiğince desteklenmiştir Buna iki örnek verebiliriz: Osmanlı döneminde muhtelif hizmetler için kurulmuş vakıf gayri menkulleri, vakfiyedeki şartlara ve vakfın mantığına aykırı olsa bile bu yıllarda Anadolu Ajansının idaresine veriliyordu İstiklâl Caddesi’ndeki bazı binalar vakıflardan kiralandığı gibi,38 bazı vakıf arsaları üzerine de ajans binaları yapılmıştır39

Bu kuruma daha birçok alanda destekler verilmekteydi Bir misal olarak, doğu halkını irşada giden aydınlara harcırah olarak bütçenin “İstihbarat ve irşad faslından” 200000 kuruşluk ödenek ayrılmıştır40 Bütçede para bulunmadığı durumlarda hazineden avanslarla da müdüriyetin desteklendiğini görüyoruz41 Aynı hesaptan Moskova gibi yurt dışı merkezlerdeki tanıtım faaliyetlerini sürdürenler için ödeneklerin ayrıldığı görülmüştür42

Bu malî ve siyasî desteklere rağmen gerek Anadolu Ajansı (AA) gerekse Matbuat Müdürlüğü ve İrşat Encümeni kendilerine verilen görevi yaparken icraat ve harcamaları nedeniyle pek çok defalar eleştirilmişlerdir İlk Meclisin bu özgür ve demokratik yönü bu haliyle takdire şayan olmuştur Bütün bu eleştirilere, sık sık yönetici değiştirmelerine rağmen o dönemin kıt kaynaklarına oranla önemli hizmetler de gerçekleştirilmiştir Özellikle Meclisteki muhalif grup ciddi eleştirileriyle Meclise ve bu kurumlara bir dinamizm kazandırmıştır43

Matbuat Müdürlüğünün diğer bazı icraatlarını da şöylece özetleyebiliriz: Müdürlük, malî desteğin yanı sıra kanunî olarak da güçlendirilmiş, birçok yetkiyle donatılmıştır Devletin bu kurumları arasındaki şifre ile haberleşme yetkisi44, ajanslar ve basın kuruluşları arasında geçilen bütün haberlerin telgraf şeklinde Erkan-ı Harbiye’ye verilmesi ve 911923’ten itibaren Bakanlar Kuruluna gönderilmesi,45 Anadolu’dan İstanbul’a hangi olayların bildirileceği ve gazetelerin gönderilmesi,46 gibi faaliyetleri üstlenmiştir Ayrıca Batum Cemiyet-i İslâmiyesi’nin Anadolu ile ücretsiz haberleşmesini de müdürlüğün sağladığını görüyoruz

Matbuat Müdüriyeti ve Anadolu Ajansı zamanla güçlendirildikçe Ajans yeni gayrı menkuller almıştır Şükrü Saraçoğlu’nun teklifi ile yarı resmî statüde Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi’ne dönüşmüş (1925) hükûmetin hakimiyeti ve desteği altında daha da güçlendirilmeye çalışılmıştır Ancak hükûmet sık sık başvurduğu gazete, dergi ve kitap yasaklama ve toplatmalarla bu basın işinin arzulanan istikamette gelişemeyeceğini gördüğünden 1931’de Türkiye’de ilk basın yasasını yaparak, basını yola getirmek isteyenlerin ve İsmet Paşanın görüşü doğrultusunda, gazeteci ve yazarları rahatsız eden bir kanunî düzenlemeye gitmeyi gerekli buldu Bu yasa huzursuzluk kaynağı olacak maddeler içerdiğinden 18 Haziran 1933’de yeni bir yasa ile rahatsızlık veren maddeleri değiştirilmiştir






Alıntı Yaparak Cevapla