|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye'nin Fransızlar Tarafından İşgali
İşte bu durum karşısında halk, devletten beklediğini bulamamış ve nefs-i müdafaa durumuna geçerek bölgede “Çete Harbi”ni başlatmıştı Önce ferdi, sonra kitle hareketine dönüşen bu mücadele, güneyde Milli Mukavemeti ortaya çıkarmıştı Böylelikle bütün Çukurova’da başlayan milli direnişler, Osmaniye mıntıkasında da kendisini göstermişti” Bu milli direnişlerin sonucunda Bahçe ve Haruniye’de (Düziçi) yapılan savaşlar; Osmaniye’de Kovanbaşı ve Kanlı Geçit Savaşları ve Mamure Baskını12 adıyla önemli muharebeler ceryan etmiştir İşte bu savaşları tarihi gelişim itibariyle şöyle izah edebiliriz;
1 BAHÇE VE HARUNİYE’DE (DÜZİÇİ) YAPILAN SAVAŞLAR
Osmaniye iline bağlı Bahçe ve Haruniye kazaları da 19 Aralık 1918 tarihinde düşman tarafından işgal edilmişti13 Böylece Bahçe ve Haruniye’ye gelen Fransızlar ve Ermeniler diğer işgal mıntıkalarında yaptıklarını burada da tekrarladılar 12 Şubat 1920’de Fransızların Maraş’ta yenilerek atılmaları hadisesi bu havalinin çabucak uyanmasına sebep olmuştu Maraş’ta deneyim kazanan Fransız komutanları Haruniye’nin (Düziçi) ileri gelenlerini göz hapsine alarak onları yakınen izlemeye başlamışlardı Bunun üzerine Haruniye Bucak Müdürü Hüseyin Hilmi Bey, Çetebaşı Mehmet Yeşil, Hacı Efendi, Çerçioğlu Hüseyin Efendi ve İlbeyli’den Habib Ağa bir araya gelerek memleketi düşmandan kurtarma çarelerini aradılar Bugünlerde Tufan Bey’in Andırın’da Yağcıoğlu’nun evinde bulunduğu öğrenildi ve Tufan Bey ile görüşmek ve gerekli tedbirleri almak üzere yanına gittiler Böylece Haruniyeliler bütün dertlerini anlattılar Tufan Bey bunlara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti nizamnamesine göre teşkilat kurmalarını ve derhal silahlanarak, Fransızlarla mücadeleye girişmelerini söyledi14
Bu görüşmeden hemen sonra Haruniye’ye dönen heyet, gizli bir toplantı yaparak, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığına Hüseyin Hilmi Bey’i, üyeliklere Mehmet Yeşil, Hacı Efendi, İsmail Ökkeş ve Ya-zılmazoğlu Süleyman Ağa’yı seçtiler ve böylece Haruniye’de Milli Mücadele örgütlenmiş ve 4 Mart 1920 günü Kuva-yı Milliye kurulmuştu Bundan sonra da, Kuva-yı Milliye bölgede derhal harekete geçerek teşkilatı kuvvetlendirmeğe ve lüzumlu silah ve cephaneyi tedarike başladılar15
Bütün bu hazırlıkların sonunda 300 kadar mevcuda ulaşan Haruniye Kuva-yı Milliyesi ilçenin dışında bulunarak zaman zaman Fransızlara baskınlar yapmaya başlamıştı Bundan dolayı kayıplar vererek zor duruma düşen Fransız kuvvetleri Haruniye’nin güneyine demiryolu boyuna çekilmek zorunda kalmıştı16
Diğer taraftan 7 Mart 1920 günü 150 kişilik bir Ermeni kuvveti, Haruniye’nin 4 km Kuzeyinde Gökçayır bölgesine gelerek, Sabunsuyu kuzeyindeki Milli Kuvvetleri yok etmek istediyse de, onların bu gelişini daha önceden haber alan Kuva-yı Milliye taarruz ederek, iki saat süren çarpışmadan sonra Ermeniler 15 ölü bırakarak kaçtılar Bu sırada Bahçe’den gönderilen 25 kişilik Ermeni takviye birliği de yolda pusuya düşürülürek imha edilmiş ve 15 Mart günü de Milli Kuvvetlerimiz Fransızların Haruniye - Yarbaşı arasındaki irtibatı temin ederek ve yiyecek sevkiyatı yapan, 11 kişilik bir düşman kuvvetini de yok ederek, bir başarı daha elde etmişlerdi17
Bu sıralarda Tufan Bey, Andırın Milis Kuvvetleri ile Gökçayır’a gelerek Kurtlar köyünün Kaya mevkiinde karargahını kurmuştu Haydar tepesi civarında da Fransızların karargahı bulunmaktaydı Beş kişilik keşif grubu gönderilerek düşman hakkında bilgi alınmak istendiyse de bir sonuç alınamamıştı Yöredeki muharebeler de kısa aralıklarla da devam etmekteydi Fakat bu yöredeki Milli Kuvvetlerimizin TrForumuz Biz rare durumu pek parlak görülmüyordu18 İşte tam bu sırada 27 Mart 1920 tarihinde Binbaşı Yörük Selim Bey ve Yüzbaşı Abdullah Bey, Çavuş Türkoğlu, Mustafa ve Darendeli Abdullah Bey’in idaresinde birkaç yüz kişiyi bulan Maraş Kuva-yı Milliyesi ve iki ağır makinalı tüfek ile Haruniye bölgesine gelerek emir ve komutayı ele aldı Böylece Haruniyelilerin yüzü gülmüş ve Haruniye Kuva-yı Milliyesi oldukça kuvvetlenmişti Yörük Selim Bey buradaki Fransızlara baskınlar yapmış ve bu çarpışmada düşmana çok kayıplar verdirmişti Bu çarpışmada Yıldırım bölüğünün komutanı Yüzbaşı Abdullah en önde hücum ederken şehit düşmüştü Bu olayın sonunda Milli Kuvvetlerimizin eline silah, malzeme ve cephane geçmiş ve sonuçta buradaki Kuva-yı Milliye güçlenmişti19
Yöredeki Kuva-yı Milliye müfrezeleri devamlı olarak demiryolunu ve özellikle köprüleri tahrip ederek Antep ve Adana bölgeleri arasındaki bağlantıyı kesiyorlardı 15 Mayıs 1920 günü Yarbaşı ve Bahçe arasında ve Yarbaşı’na üç kilometre mesafede Kokarpınar köyünün güneyinde 8 Ve 9 Tümenler arasındaki köprü de tahrip edilmişti Bu arada Demiryolunu korumakla görevli ve içinde 150 kadar er olan bir Fransız zırhlı treni aynı anda bu bölgeden geçmekteyken, sökülen vidalar dolayısıyla yıkılan köprüde suyun üzerine devrildi Esasen civarda pusuda bulunan milli kuvvetlerin baskın tarzında ateşleriyle Fransızlar yok edilmişti Ancak sekiz er kurtulmuş ve esir alınmıştı Bu çarpışmayı haber alan Fransızlar Mamure’den 300 kişilik bir kuvvetle akşama doğru çarpışma bölgesine yetişmişti Ertesi günü yapılan çarpışmalarda Fransızlar bir topçu bataryasının desteğine rağmen çok kayıp vererek Yarbaşı’na çekilmek zorunda kalmış ve buradan da trenle Mamure’ye dönmüştü Milli Kuvvetlerimiz bu çatışmada 25 Fransız askerini esir almış ve çok sayıda ağır makinalı tüfek, silah ve cephane de elde etmişti Fransız ölüleri arasında bir binbaşının cesedine de rastlanmıştı Bu muharebeler sonucunda Mamure ile Bahçe arasında hiçbir lokomotif kalmadığından Fransızların bu bölgede gidiş-gelişleri bir süre için durmuştu20 Bu sıralarda 30 Mayıs 1920’den geçerli olmak üzere bölgede Fransa ile Ankara Hükümeti arasında 20 günlük bir mütareke yapılmış ve bunun üzerine Haruniye ve Bahçe civarındaki çarpışmalara da ara verilmişti21
20 günlük bu mütarekeden sonra Fransızların Kayabaşı’ndaki kuvvetleri tekrar sarıldı Bu durum karşısında Fransızlar yöreye yeniden takviye kıtaları gönderdi Bunlarla yapılan çarpışmalarda çok kayıp veren Fransızlardan, ayrıca bir çok gereç ele geçirilmişti Bu sırada 500 mevcutlu bir kuvvetle Yarbaşına gelen Yörük Selim Bey buradaki Türk kuşatmasını kuvvetlendirmesine rağmen, Fransızlar bir çıkış hareketi yaparak önce Mamure’ye burada da tutunamıyacaklarını anlayınca Osmaniye’ye kadar çekildiler Bu suretle Bahçe ve Osmaniye arasında hiçbir Fransız askeri kalmadı Bu çarpışmalar üç gün sürmüş ve Fransızlar çok sayıda ölü ve yaralı vermişlerdi Böylece Haruniye ve Bahçe düşman işgalinden kurtulmuştu22 Bu muharebeden geri çekilen Fransız kuvvetleri demiryolunun iki tarafındaki yeni yetişmiş ve henüz biçilmemiş buğday ve arpa ürünlerini tamamen yakmışlardı23
Haruniye bölgesinde bütün Kuva-yı Milliye’yi emrine alan Yörük Selim Bey Osmaniye’ye gelerek 7 gün süren çarpışmalar yapmasına rağmen, Fransız kuvvetleri Osmaniye’den tamamen atılamadı Bir kaç gün sonra Selim Bey islahiye cephesine gönderilmiş ve Haruniye’de ise yalnız yerli Milli Kuvvetler kalmıştı24
2 OSMANİYE CİVARINDA YAPILAN SAVAŞLAR
A KOVANBAŞI SAVAŞI
Bu savaş Osmaniye bölge komutanlığı emrindeki birliklerle yapıldı Türk Kıtaları Osmaniye bölgesinde şu şekilde tertiplendiler Osmaniye civarında bulunan bütün Milli Kuvvetler bir araya toplanarak savaş vaziyeti aldılar Ayrıca Ceyhan’da bulunan Milli Kuvvetler de herhangi bir duruma karşı hazır vaziyete geldiler
Fransızlar ise, 5 Ekim 1920’den itibaren İskenderun’dan karaya yeni kuvvetler çıkararak, mevcut kuvvetlerini takviye etmeye başlamışlardı Böylece Fransızlar burada yaklaşık olarak bir tümene yakın kuvvet topladıktan sonra, 10 Ekim 1920 sabahı düzenli bir şekilde taarruza başlamışlardı2’’ Buradaki bütün Fransız topçuları bir anda, Türk kuvvetlerine karşı ateşe başlamışlar ve topçu ateşinin desteği altında piyadelerini de ileri sürmüşlerdi Fransız piyadesinin bu ilerleyişine, Türk piyadeleri şiddetli bir ateşle karşılık verince Fransızlar bu ateşe dayanamayarak geri çekilmek zorunda kalmışlardı
Burada başarısız olan Fransızlar, bu defa kuvvetlerini Haruniye’de bulunan Milli Kuvvetlerin bulunduğu, Kovanbaşı sırtına yönlendirerek, 300-400 metreye kadar yaklaşmışlar ve Milli Kuvvetlerin şiddetli ateşiyle karşılaşmışlardı Buna rağmen, taaruzlarına büyük bir hız veren Fransızlar, bu saldırılarından da bir sonuç alamamışlardır Fakat Haruniye kuvvetleri çok sıkışmış ve bunun üzerine 26 Alay tarafından takviye edilen Milli Kuvvetler, öğleden sonra birliklerimize 20-30 metre kadar yaklaşan Fransız kuvvetlerine karşı taaruza geçerek, geri püskürtmüşlerdi
Türk kuvvetlerinin elinde bulunan savaş malzemesinin yetersiz olduğunu farkeden Fransızlar, tekrar karşı bir taarruza geçmişlerdi Bu taarruza, ellerinde az sayıda bulunan makinalı tüfeklerle karşı koyan Milli Kuvvetler, düşmanın taarruzunu kırmışlar ve ayrıca cephe gerisinde bulunan toplar da kuvvetli bir şekilde ateşe başlayınca, Fransızlar büyük kayıplar vermişlerdi Bundan sonra da yedekte bekleyen Ceyhan’daki Milli Kuvvetler’e de taarruz emri verilince, Fransızlar daha fazla dayanamayıp Ceyhan’ın kuzeyine çekilmek mecburiyetinde kalmışlardı
|