Yalnız Mesajı Göster

Milli Mücadelede Maraş Savunmaları

Eski 10-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Milli Mücadelede Maraş Savunmaları




Konuşma esnasında Fransız askerleri sokağın iki tarafını tutmuştu Her an Türkleri tutuklayabilirdi Fakat Andre’nin emriyle askerler karargaha döndü 31 Ali Sezai Efendi’nin bu şekilde açık uyarıcı konuşmasından Andre çok etkilenmiş olacak ki müdahale etmekten vazgeçti Böylece Müslümanlar bir sıkıntıya düşmekten korunmuş oldu32

Bu görüşmeden sonra Maraş’ın düşmana karşı savunulması için bir teşkilat kurmak amacıyla Belediye Başkanı Arifbey zade Bekir Sıtkı ve Beşen zade Hacı Nuri Beyler, Ali Sezai Eendi’nin yanına vardılar Bu toplantıya Ulemadan Hüsnü Refet, Şişman zade Arif, Çukadar zade Hacı Mustafa, kardeşi Hacı Mehmet, Dede zade Mehmet Hilmi, Karaküçük zade Hacı Mustafa, Leblebici Kavas zade Hafız Ali, Kocabaş zade Hacı Ahmet Bey, Hacı Naci, Hüdayi zade Tahsin, Kısakürak zade Mehmet Ali ve Ahmet Mümtaz Efendiler de katıldı33

Bayrak olayı hakkında Türklerin fikrini almak amacıyla Fransız Guvenörü General Querette halk içine girdi Karşılaştığı Aşıklıoğlu Memili ile konuştu Karşılıklı konuşma esnasında Querette “Bir çaput parçası olan bayrak için bu kadar gürültü yapıyorsunuz Yarın kullanacağım top ve tüfekten çoluk ve çocuğunuza acımıyor musunuz?” dedi Bu söz karşısında Aşıklıoğlu Memili, “Bayrağımız bizim hayatımızdır Sabah erkenden kalktığımızda ufak çocuklarımıza varıncaya kadar bütün ailece ilk defa kaleye bakarız Bayrağı görür seviniriz, görmezsek o gün ölürüz Top tüfek dediğin şeyden Türkler korkmazlar Sen top getirip buraya çıkaracak olursan biz çoluk çocuğumuza zaten senin topunun sesini işittirmeyiz Senin topundan evvel o çoluk çocuk denilenleri evvel emirde (önce) biz keseriz Damları (evleri) yıkarız, yakarız Ondan sonra serbest serbest seninle harb ederiz İsterseniz o vakit bütün dünyanın toplarını buraya getiriniz” diyerek cevap verdi34 Bu ağır ve çok açık cevabı veren Aşıklıoğlu Memili karşısında Generel Querette çok etkilendi ve morali bozuk bir şekilde karargaha gitti Karargahta süngüleri takılı Fransız ve Ermenilerden oluşan hazır kıta askerleri gözden geçirdi Querette, halkın tepkisinden ve konuşmalarından çok etkilenmiş olacak ki tutuklamış olduğu insanların çoğunu serbest bıraktı Fakat mutasarrıf vekili Cevdet Bey, Jandarma Kumandanı İsmail Abdüllatif, Şube Başkanı, Belediye Başkanı, Kocabaş zade Hacı Naci, Nafıa Mühendisi Abdüllatif’, Bayazıt zade Mehmet, Müftü Hacı Mehmet, Tevfik, Eytam Müdürü Refet’i karargahta tutuklu olarak bıraktı Evkaf Müdürü Evliya Efendi, Querette’nin ne yapmak istediğini anlamış olacak ki toplantıya katılmadığından serbest kalmıştı
7 Maraş Muharebeleri

İngiliz işgalinde olduğu gibi Fransızların işgali altında statükonunun devamını isteyen Maraş’taki Türkler, 18 Ocak 1920 Ermenileri yanlarına çekerek işgalcilere karşı birlikte mücadele etme teklifinde bulundular Fakat Ermeniler bu teklife yanaşmadılar Bunun üzerine Ermenilerin tarafsız kalmasını istediler, ancak Ermeniler bunu da kabul etmediler Bunun üzerine Türkler tek başlarına Fransız ve Ermeniler ile savaşmak zorunda kaldılar36

Savaş başlamadan önce Hıristiyan köylerinde Latin manastırının baş rahibi ve Terassanita şirketine mensup Yenice Kale’de bulunan İtalyan şubesinden Patri Albert; aslen Maraşlı olan, Fransız vatandaşı ve Döngele rahibi bulunan Sabuncu Balin Katyan’ın oğlu Patri İsteban ve yanında bulunanlarla birlikte Fransız askerleri için zahire topladı Savaş başlamadan bir gün önce yani 20 Ocak 1920’de Parti Albert ve Parti İsteban yanlarında bulunan kuvvetle birlikte Fransız birliklerine katıldı Fransız birliğine katılır katılmaz Fransız askerlerinin güneyden Maraş’a doğru gelişini kolaylaştırmak ve onlara yardımcı olmak amacıyla Türkoğlu tarafına gitti37

Birkaç günden beri Fransız-Ermeni ve Türk tarafı endişe içinde bulunduklarından çarşı ve pazar kapalı idi Taraflar kendi semt ve mahallelerinde savaşa hazır durumda bekliyorlardı Fransız karargahına davet edilenlerin bir kısmı Amerikan Koleji’nden çıktıkları zaman, kolejin civarında toplanan Maraş halkı sonucu heyecanla bekliyordu Halk, mutasarrıf vekili ile daha birkaç kişinin tutuklu olarak karargahta alıkonulduklarını haber alır almaz silah başına diye bağırdı Bunun üzerine halk da derhal şehir içinde daha önce belirlenmiş olan yerlere dağıldı 21 Ocak 1920 günü silahlar atılmaya başlandı Karşılıklı silah atma hareketi bir kaç dakika içinde bütün şehre yayıldı Maraşlılar kendine verilen görevi dikkatle ve cesaretle yapmaya, gösterilen yerleri ve evleri işgal ederek ateş etmeye başladı Yollardan geçen Fransız ve Ermeni askerlerinden oluşan düşman devriyeleri öldürüldü Yakın bulunan ve ulaşılabilen düşman mazgal ve mevzilerine taarruza başlandı İlk anda düşmanın bütün haberleşme sistemleri tahrip edildi Türklerin bu planlı ve kararlı taarruzu hızla devam etti Onların, başarılı mücadelesini gören Fransız ve Ermeni askerleri şaşkın bir durumda kalarak ne yapacaklarını bilemediler Düşmanın Amerikan Koleji’nde bulunan kolları dışında kalan şehir içindeki kuvvet kolları muhasara altına alındı Amerikan koleji ve kışlada altı adet güçlü dağ topu ile dört santimetre çapında iki adet nordanfilled silahı vardı Ayrıca bir nordanfilleld de Abarabaşı Kilisesi yanlarına yerleştirilmişti Savaş başladığı andan itibaren düşman askerleri bu toplarla şehre ateş etmeye başladılar Kışla mevkii her tarafa hakim yerde olduğundan buradan atılan top ateşleriyle, dışarıdan ve yakın köylerden kafileler halinde yardım için Maraş’a gelen insanlar tedirgin edildi Şehrin ortasında ve hakim tepe üzerinde bulunan Abarabaşı Kilisesi’nin çan kulesine yerleştirilen ağır makineli tüfekle şehrin her tarafı ateş altında tutuldu Bu sebeple sokak arasından ve yollardan gidip gelmek çok güçleşti Bunun üzerine ulaşım ve haberleşmeyi sağlamak amacıyla duvarlar delinerek evden eve geçilebilecek yollar açıldı Gece gündüz sokak savaşına devam edilerek bölge bölge düşman mevzileri işgal edildi Şehirde gece gündüz durmadan on gün süren bu sokak muharebeleri ve bu sırada çıkarılan yangınlar, Fransız askerlerinin moralinin bozulmasına neden oldu Türklerin bu denli düzenli savaşından Fransız askerleri olumsuz yönde etkilendiler Bilhassa gelişmelerden aşırı derecede endişelenen General Querette, alevler içinde kalmış olan şehirde hızla devam eden harbin onuncu günü, Mutasarrıf Vekili Cevdet Bey’i serbest bırakmak zorunda kaldı Ayrıca durumu aleyhlerinde gören General Querette, Türkler tarafından ateş kesildiği takdirde mütareke yaparak anlaşmaya hazır olduğunu söyledi Serbest bırakılan Mutasarrıf Vekili Cevdet Bey hükümete geldi ve derhal heyet-i merkeziye ile şehir etrafında savaşa devam eden kolların kumandanlarını durumdan haberdar etti Yani Genaral Querette’nin mütareke yaparak anlaşma teklifini bildirdi Bunun üzerine Heyet-i Merkeziye, Fransız askerlerinin kayıtsız şartsız silah, mühimmat ve cephaneyi teslim etmelerini, şehirden kesin olarak ayrılmalarını istedi Ayrıca hayatlarının güvenlik içinde olacağını, şehirden ayrılırken ancak güneye doğru gitmelerine izin verileceği cevabı verildi38

Fransızlar karşılarında büyük bir askeri birlik görmediklerinden Türk çetelerine teslim olmaya cesaret edemediler Şehir içinde silahlı çatışma aralıklarla devam ettiğinden çarşı, pazar ve sokaklarda hareket etmek güçleşti39

Türkler ile Ermeniler ve Fransızların Maraş’ta birlikte yaşama ümidi kalmadı Bunun üzerine şehirde kanlı bir mücadele başladı ve taraflar birbirlerini yok etmek için bütün güçlerini kullanmaya başladılar Ermeniler, Fransızları teşvik ederek top ve makineli tüfek atışlarıyla Türk evlerinin yıkılmasına sebep oldular 40

Fransızlar harbin birinci günü Elbistan yoluna hakim olmak amacıyla Kışla’nın batısındaki Yumurta Tepesi’ne ve doğusundaki Alıçsekisi’ne ve şehrin batısındaki Mercimek Tepesi’ne ellişer kişilik müfrezeler gönderdi Bu şehre hakim yerleri tahkime başladı Harbin ikinci gecesi Bertiz Kolu, Ahır Dağı’nın arkasından batıya doğru yürüyerek gece yarısı Yumurta Tepe’nin kuzey doğusunda bulunan Sulutarla’yı ve Kışla’nın kuzeyindeki Taşocağı’na hakim bulunan Kandıl sırtlarını işgal ederek sabahleyin taarruza başladı Bertiz kolu Kışla’nın kuzeyindeki Taşocağı’nda ve Yumurta Tepede bulunan düşman müfrezeleriyle karşılaştı Kışla’nın kuzeyindeki meydanlıkta düşman tarafın hayvanlarını toplu bir halde görünce şiddetle ateş ettiler Yapılan ateş sonunda bu hayvanların bir çoğu telef oldu bir çoğu da başıboş olarak Kışla civarında bulunan mahallelere kaçtı

Bertiz Kolu, Çaylak sırtlarında zayıf ve dağınık şekilde bulunuyordu Buna karşılık Fransız kuvvetleri, Kırkgöz üzerinde, Taşocağı ile Yumurta Tepesi’nde tahkimat yaparak ağır ve hafif makineli tüfeklerle ateşe başladı Ayrıca ağır bomba ateşi ile makineli tüfek ateşini takviye etti Düşman mevzileri iyi tahkim etmiş olduğundan etkili bir şekilde ateş devam etti Türk çeteleri yaptığı birkaç taarruzda, düşmanın yaptığı ağır bomba ve makineli tüfek ateşi nedeniyle başarısız oldu Boş yere kayıp vereceğini düşünen Türk müfrezesi, taarruza devam etmekten vazgeçti Aslında Bertiz Kolu, Elbistan ve Göksun yollarını kapatmak ve düşmanı mümkün mertebe taciz etmek ve oyalamakla görevlendirilmişti

Şehrin güneyinden gelen Türkoğlu Mustafa Çavuş’un kumandasında bulunan müfreze ile Maraş’ın Nahırönü ve Karamanlı mahallelerinin sevk ettiği müfrezeler birleşerek Mercimek Tepesi’nde bulunan düşman askerlerine karşı taarruz ettiler Bu taarruz neticesinde Fransızların Mercimek Tepesi’nde bulunan kırk kişilik kuvveti tamamen imha edildi






Alıntı Yaparak Cevapla