10-24-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Lozan Barış Konferansı Geniş Bilgi
Lord Curzon’un tutumu ve diğer gelişmeler karşısında konferansın anahtar ülkesi olarak İngiltere’yi gören Türkiye, bu ülkenin kısmen de olsa tatmin edilmesi gerektiğine inanmaya başlamıştır Bu nedenle S Rusya’nın tüm kışkırtmalarına rağmen, Boğazlar konusunda İngiltere’nin tezine yaklaşılmış ve bu konuda İngiltere’ye belli ölçüde taviz verilmiştir Ancak diğer konularda hiçbir olumlu gelişme sağlanamamış, bu yüzden de 4 Şubat 1923’de görüşmeler kesilmiştir Türk tarafı ve diğer heyetler Lozan’dan ayrılmışlardır
Lozan Konferansı’nın Kesilme Dönemi-Türkiye’de Yaşanan Olaylar
4 Şubat 1923-23 Nisan 1923 arası Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı dönemdir Bu dönemde görüşmelerin yeniden başlaması için taraflar birbirlerine yeni projeler sunarken, bir yandan da Türkiye’nin iç politikası Lozan Konferansı ile doğrudan veya dolaylı ilgili bazı gelişmelere sahne olmuştur
Konferansla ilgili içte yaşanan olaylardan ilki, 17 Şubat 1923’de İzmir İktisat Kongresi’nin toplanmasıdır Türkiye’nin uygulayacağı ekonomik politikanın belirlendiği bu kongrede Türkiye, Türk kanunlarına uyulması kaydıyla yabancı sermayeye karşı olmadığını ortaya koymak suretiyle, Batıya sosyalist olunmayacağı mesajını vermiştir Yine bu kongrede Türkiye, ekonomik anlamda tam bağımsızlıktan yana olduğunu vurgulayarak, kapitülasyonlara sıcak bakmadığını ima etmeye çalışmıştır
İzmir’de İktisat Kongresi sürerken, Ankara’da da mecliste sıcak saatler yaşanmıştır II Gruba bağlı bazı muhalif milletvekilleri, Lozan’dan dinen heyete ve hükümete yönelik sert eleştirilerde bulunmuşlardır Bu tartışmalar sırasında M Kemal, İsmet Paşa başkanlığındaki heyetten yana tavrını koyarak, İsmet Paşaya olan güvenini bir kez daha göstermiş ve tartışmalara son noktayı koymuştur Bu tarihten sonra meclis, Lozan görüşmelerinin ilk bölümünde yaşanan sıkıntıların ışığı altında, sorunlarına yeni çözümler bulmaya çalışmıştır Türkiye barış şartları konusunda ortay koyduğu yeni tezini 8 Martta bir nota ile İtilaf Devletlerine sunmuştur Bu projeye göre Musul, Türkiye ile İngiltere arasında barıştan sonra 12 ay içerisinde görüşülüp, karara bağlanacak, anlaşma sağlanamaması durumunda Milletler Cemiyetine gidilecektir Projede Boğazların statüsü ve azınlıklar konusunda anlaşmazlık olmadığı açıklanmış, borçlar ve kapitülasyonlar başta olmak üzere ekonomik konularda Türkiye’nin başından beri izlediği tavrın değişmediği ifade edilmiştir Yani kapitülasyonlar tamamen kaldırılacak, borçlar ise taksim edilerek, ödemeler altın para hesabına göre yapılacaktır İtilaf Devletleri bu notaya cevap vererek, görüşmelerin 23 Nisanda yeniden başlayacağını açıklamışlardır
Türk notasının müttefikler tarafından kabul edilmesinden sonra ilk iş olarak meclis, 1 Nisan 1923’te TBMM seçimlerinin yenilenmesi kararını almıştır Bu kararın alınmasında Lozan görüşmelerinin kesinti döneminde, muhalif grubun meclisteki tutumunun ve engellemelerinin rolü büyüktür Seçimlerin yenilenmesi halinde, Lozan Antlaşması imzalanmış bile olsa, Bu antlaşmanın TBMM’nin onayından geçirilmemesi tehlikesi doğacaktır Seçimlerin yenilenmesi kararının TBMM tarafından onaylanmasından sonra, Milli Mücadeleyi gerçekleştiren birinci TBMM’nin faaliyetleri sona ermiştir
Bu kesinti döneminde Ankara’da yaşanan bir başka gelişmede, Amerikalı Chester grubuna madenler, petrol kaynakları, demiryolları ve limanlarla ilgili verilen imtiyazlardır Türkiye bu imtiyazları vererek, barış görüşmelerinde ABD’nin desteğini kazanmaya çalışmıştır Özellikle Musul konusunda İngiltere’ye karşı, ABD’ni bu yolla kendi yanına çekmeye çalışmıştır Ancak Musul konusunda Türkiye’nin istekleri gerçekleşmeyince Chester İmtiyazı hayata geçirilememiştir
Lozan Görüşmelerinin Yeniden Başlaması Ve Antlaşmanın İmzası
II dönem görüşmelerde yine Türk heyetinin başkanı İsmet Paşadır Ancak Türk heyeti bu dönemde , birinci döneme göre daha rahat ve daha güçlü bir konumdadır Çünkü heyet meclisin feshedilmesiyle, II Grubun baskısından kurtulmuş ve M Kemal Paşanın tam desteğini alarak Lozan’a gelmiştir Bu dönemde İngiltere’yi Sir Horaca Rumbold, Fransa’yı General Pelle, İtalya’yı ise Montagna temsil etmiştir
Birinci tur görüşmelerde istediklerini büyük ölçüde elde eden İngiltere, ikinci tur görüşmelerde Türkiye’ye fazla zorluk çıkarmayacağı ve konferansa fazla önem vermeyeceği Türk heyeti tarafından düşünülmekteydi Nitekim Lord Curzon’un görüşmelerden çekilmesi, İngiltere’nin konferansı fazla önemsemediğinin delilidir Gerçekten de birinci dönem ve kesilme dönemindeki girişimlerle, İngiltere ile arazi, sınırlar ve askeri sorunlar büyük ölçüde çözümlendiği için, ikinci dönemde daha çok mali ve ekonomik oturumlara ağırlık verilecektir Nitekim beklendiği gibi olmuş ve Türkiye ekonomik ve mile sorunlarda Fransa Ve İtalya ile karşı karşıya gelirken, Yunanistan ile savaş tazminatı konusunda anlaşmazlığa düşmüştür
|
|
|