10-24-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Lozan Barış Konferansı Geniş Bilgi
Görüşmelerin ikinci dönemini, birinci dönemden ayıran bir başka nokta ise, Türk heyeti ile hükümet arasındaki görüş ayrılıklarının belirginleşmesi ve ilişkilerin gerginleşmesidir İsmet Paşa ve vekiller heyeti başkanı Rauf Bey arasında ciddi tartışmaya yol açan konulardan ilki borçların ödenmesi ile ilgilidir M Kemal Paşa ve Rauf Bey, İsmet Paşaya gönderdikleri talimatta, İstanbul’un boşaltılması ve borçların frank olarak ödenmemesi konusunda taviz vermemesini istemişseler de, İsmet Paşa bu talimatı hemen uygulamamış, Ankara’nın ısrarı sonucunda kararını değiştirmiştir Borçların ödenmesi sorununda bozulan ilişkiler, Yunanistan’dan istenen savaş tazminatı konusundaki anlaşmazlıktan dolayı daha da büyümüştür Venizelos’un Karaağaç’ın Türkiye’ye savaş tazminatı olarak verilmesi teklifine Ankara’nın olumsuz cevap vermesine karşın, İsmet Paşa kendi iradesiyle Yunan teklifine olumlu yanıt vermiştir Bu tutum İsmet Paşa İle Rauf Bey arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmiştir İmtiyazlar konusunda İsmet Paşa ve Rauf Bey arasında yaşanan görüş ayrılığı, artık bu iki devlet adamının tamamen farklı çizgilere çekilmesine neden olmuştur Ancak bu kritik dönemde M Kemal Paşanın İsmet Paşayı destekleyen tutumu, muhtemel bir siyasi krizi engellemiştir Hükümet ile heyet arasındaki anlaşmazlığın M Kemal Paşanın girişimleriyle aşılmasından sonra, Lozan Ant 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştır
Lozan görüşmeleri, kesinti dönemleri de dahil olmakla birlikte 8 ay sürmüş ve çok çetin şartlarda geçmiştir Görüşmelerin bu kadar uzun ve zor geçmesinin genel sebepleri şunlardır:
Konferansta Türkiye’nin tutumu açık ve kesindir Türkiye sadece her medeni millet gibi kayıtsız şartsız bir bağımsızlık istemektedir Müttefikler ise yüzyılların kökleştirdiği alışkanlıkla Türklerin bu isteklerini kolay kolay kabul etmemişler ve eski düzeni başka yollardan devam ettirmeye çalışmışlardır
Türkiye yeni barış düzenini milletlerarası hukuk ilkelerine dayandırmaya çalışmaktadır Batılı devletler ise Osm Devletine Kabul ettirilen Sevr Antlaşmasını esas almışlar ve katlandıkları fedakarlığı, bu anlaşmada yaptıkları değişikliklerle ölçmüşlerdir Bu yüzden anlaşmak için iki tarafın esas kabul ettiği değerler farklılık göstermiştir
Müttefikler Türkiye’yi kendilerin karşı yenilmiş ve Yunanistan’ı yenmiş bir devlet saymışlar ve bütün işleri buna göre düzenlemek istemişlerdir Türkiye ise bağımsızlığı için savaşmış ve bunda başarıya ulaşmış bir devlet olarak, bu başarısını bütün devletlere kabul ettirmeye gayret etmiştir
Lozan Antlaşması Hükümleri
Lozan Barış Antlaşması 143 maddeden oluşmuş ve 4 bölüm halinde düzenlenmiştir Bu hükümleri kısaca şöyle özetlemek mümkün:
SINIRLAR
Trakya Sınırı: Karaağaç Türkiye’de kalacak ve Meriç nehri sınır olacaktır İmroz, Bozcaada ve Tavşan adaları dışındaki Ege adaları Yunanistan’a bırakılacaktır Buna karşilık Midilli, Sakız ve Sisam asker ve silahtan arındırılacaktır Bu arada Türkiye Kıbrıs ve Mısır’ın İngiliz Yönetimine geçtiğini kabul edecektir
Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921’de Fransa ile TBMM hükümeti arasında imzalanan Ankara İtilafnamesi’nde kabul edilen sınır aynen benimsenecektir
Irak Sınırı (Musul Sorunu): Konferansın bitiminden sonra 9 ay içinde yapılacak ikili görüşmelerle çözümlenecek, anlaşma sağlanamadığı durumunda çözüm Milletler Cemiyetinin kararına bırakılacaktır
Boğazların Statüsü: İtilaf Devletlerinin işgali tümüyle kalkacak ve Boğazlar Türkiye’nin başkanlığındaki uluslar arası bir komisyon tarafından yönetilecektir Bu komisyonda Türk temsilcilerinin yanı sıra, Fransa , İngiltere, İtalya, Japonya, Rusya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan temsilcisi bulunacaktır Boğazların her iki kıyısında 15 km lik bir alan askersiz bölge olacaktır Bir savaş tehlikesi ya da Türkiye’nin herhangi bir savaşa girmesi durumunda boğazlar silahlandırılabilecek, Türkiye’nin tarafsız kaldığı bir savaşta, Karadeniz’e geçecek gemilere sayı ve tonaj bakımından sınırlamalar getirilecektir Barış zamanında boğazlardan her türlü aracın geçişi serbest olacaktır
Kapitülasyonlar
Lozan Ant ile bütün kapitülasyonlar kaldırılmış, bu haklardan yararlanarak kurulmuş yabancı ticari kuruluşlara da Türk yasalarına uyma zorunluluğu getirilmiştir
Borçlar
Osmanlı Devletinin Avrupa Devletlerinden 1854’den itibaren almaya başladığı borçlar, Osmanlı Devleti ve Osmanlı toprakları üzerinde kurulan devletler arasında taksim edilerek ödenecektir Türkiye’nin üzerine düşen borcu ödeme şekli konusunda, Türkiye alacaklı ülkeyle görüşmeler yapacaktır Bu borçlar 1933den itibaren ödenmeye başlanmış, 1954de son bulmuştur
Azınlıklar
Türkiye sınırları içinde yaşayan tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir Yunanistan’da yaşayan Türklerle, Türkiye’de yaşayan Rumlar yer değiştirecektir İstanbul Rumları ve Batı Trakya Türkleri bu değişimin dışında tutulacaktır
Savaş Tazminatı
Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç ve çevresini Türkiye’ye vermiştir
İstanbul Ve Boğazların Boşaltılması
Antlaşmanın TBMM tarafından onaylanmasından sonra İtilaf kuvvetleri 6 hafta içinde İstanbul ve boğazlar bölgesindeki Türk topraklarını boşaltacaklardır
Lozan Antlaşmasının Önemi Ve Sonuçları
Lozan Ant ile yeni Türk Devleti’nin varlığı ve bağımsızlığı tüm dünya tarafından kabul edilmiştir Lozan Ant ile 28 Temmuz 1914te başlayan I Dünya Savaşı resmen sona ermiştir Dış politika açısından Şark Meselesi yeni bir boyut kazanırken, Türk iç politikası da Lozan’ın etkisindeki yıllara girmiştir Lozan görüşmeleri sırasında İsmet Paşa ve Rauf Bey sırasında yaşanan tartışmalar Cumhuriyetin ilk yıllarına damgasını vuran siyasal görüş ayrılıklarına kadar uzanmıştır Lozan barışı konusundaki farklı yaklaşımlar, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulması ve Takrir-i Sükun Kanununa kadar uzanan sürecin başlangıcını teşkil emiştir
Lozan Barış Ant daha önceki yıllarda imzalanan barış antlaşmaları dikkate alındığında Türk diplomasi tarihi açısından büyük bir başarıdır Antlaşmayla Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleştirilmiş ve tam bağımsızlık elde edilmiştir Musul’un Türkiye sınırları dışında kalması, Boğazlar üzerinde Türk egemenliğinin tam olarak sağlanamaması, Hatay sorununun çözümlenememesi Lozan’da Türkiye’nin istediği biçimde çözemediği konulardır Sonraki yıllarda Musul sorunu Türkiye’nin aleyhinde, Hatay sorunu ise Türkiye lehinde çözüme kavuşmuştur M Kemal Paşa Lozan Antlaşmasının önemini şu sözleriyle en güzel biçimde özetlemektedir: “ Bu antlaşma Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın, sonunda neticesiz bırakıldığının belgesidir”
|
|
|