10-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Uşaklardan Dayak Yedi - Osmanlı Hikayeleri
Uşaklardan Dayak Yedi
Lütfi Paşa, Kanuni Sultan Süleyman'ın hem veziriázamı, hem de hükümdarın kızkardeşi Şah Sultan'ın kocası, yani Kanuni'nin eniştesidir Veziriázam Ayas Paşa'nın 1539'un 13 Temmuz'unda vebadan can vermesi üzerine veziriázamlığa getirilir ama bu makamda sadece iki sene kalır ve azledilir Azlinin sebebi ise, karısına el kaldırmaya kalkışmasıdır ve hadisenin ayrıntıları da bugüne 16 asrın meşhur allámesi Gelibolulu Mustafa Áli'nin yazdıkları sayesinde gelecektir
SERT VE KİBİRLİ
Devlet adamlığının yanısıra tarihçi olan ve "Asafnáme" isimli bir tarih kitabı kaleme alan Lütfi Paşa, hususi hayatında sertliğiyle, kibiriyle ve kendiği beğenmişliğiyle tanınmaktadır
1541 Nisan'ında bir gün, Paşa'nın huzuruna, zina ederken yakalanan bir kadın getirirler ve kadının cinsel organının bir rivayete göre dağlanmasını emreder Verdiği emir ne dinde, ne de o devrin kanunnamelerinde vardır ama hemen yerine getirilir ve kadın cezanın infazı sırasında ölüverir
Paşa akşam konağına döner, hareme geçer ve karısı Şah Sultan'a o günkü marifetini anlatmaya başlar Şah Sultan "Senden önce gelen vezirlerin hangisi kadınlara karşı böyle bir ceza verdi? Kimden öğrendin de bu işi ettin?" diye bağırır İstifini bozmayan Lütfi Paşa'nın "Bundan böyle yakalanan her fahişe aynı cezayı çekecek" demesi üzerine Şah Sultan'ın sinirleri iyice tepesine fırlar ve "Seni zálim! Seni inatçı! Seni edepsiz herif!" diye çığlık atmaya başlar
İşittiği hakaretler Paşa'nın kanına dokunur, karısını susturmaya çalışır fakat beceremez ve Nisa Suresi'nin 34 ayetindeki "Dövünüz!" emrini hatırlayıp Sultan'ın suratına okkalı bir şamar aşkeder
Ama, Şah Sultan'ın padişah kızı olduğunu unutup el kaldırmakla büyük hata yapmıştır!
UŞAKLARDAN DAYAK YEDİ
Yediği tokat Şah Sultan'ı daha da celállendirir, "Benim gibi bir hünkár kızına el kaldırırsın haaa? Seni ahláksız"! deyip feryáda başlar, konakta ne kadar haremağası, hizmetkár ve uşak varsa hepsini çağırır, "Vurun şu mel'una!" diye emredip kocasına güzel bir meydan dayağı çektirir Gayet uzun süren dayak faslından sonra hırsı hálá geçmeyince, her tarafı mosmor olmuş Paşa'yı önce kapı dışarı eder, sonra hemen kardeşi Sultan Süleyman'ın huzuruna çıkar, hüngür hüngür ağlayıp "Benim kocam, senin de vezirin olacak deyyus bana el kaldırmaya cür'et etti Herifi ben tepeledim ama sen de tepele!" der
Gazaba gelme sırası bu defa hükümdardadır: Kanuni Süleyman, kızkardeşini Lütfi Paşa'dan hemen boşatır, Paşa'yı veziriázamlıktan atıp Dimetoka taraflarındaki bir çiftliğe sürgüne yollar, üstelik nikáh sözleşmesinde geçen ve "mihr" denilen tazminat için Paşa'nın mallarını sattırır ve satıştan gelen paraları da Şah Sultan'a verir Şah Sultan bir daha evlenmeyecek ve büyük bir şeyhe mürid olup hayatını hayır işlerine vakfedecektir
Lütfi Paşa, "Asafnáme" isimli eserinde azledilmesi meselesini "İkiyüzlü ve kötü niyetli bazı herifler aleyhimde dedikodu yaptılar" sözleriyle geçiştirecektir Paşa, yediği dayaktan ise hiç bahsetmeyecek, "Kadınların hilelerinden kurtulabilmek ve onlara mağlup olmamak için gönül rahatlığıyla çiftliğimde inzivaya çekildim ve Allah'a dua etmekle meşgul oldum" diye yazacaktır
|
|
|