10-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hiç Olmak - Osmanlı Hikayeleri
Hiç Olmak
Devrin valisi emrindeki yöneticiler ile atının üstünde şatafat içinde girer şehre  Yol kenarlarında insanlar iki büklüm el pençe divan selamlarlar  valiyi  Bütün bu şatafatlı itaat gösterileri arasında valinin gözleri, bir sokağın köşesinde yere çökmüş olan ve etrafındaki hiçbir şey ile ilgilenmeyen bir adama takılır 
Perişan kılıklı, saçı sakalına karışmış bu adamın olduğu yere sürer atını vali  Atının üstünden inmeden,vakur ve sert bir ses tonu ile bağırır adama,
- "Behey adam, herkes benim şehre gelişimi el pençe karşılarken sen kimsin ki yerinden bile kıpırdamıyorsun?
" Perişan kılıklı adam istifini hiç bozmadan,sakallarının ve uzun saçlarının arasından belli belirsiz gözüken gözlerini valiye çevirerek :
- "Ben hiçim" der  Vali daha da hiddetlenir, - "Ne demek hiç, senin bir adın, şanın unvanın yok mu bre adam" der 
- "Senin var mı? " der bu kez adam  Vali iyice şaşırır ama cevaplar,
”Gafil adam, nasıl anlamazsın, ben valiyim” der Adam aynı ses tonu ile sorar yine 
- "Peki daha sonra ne olacaksın?"
-"Sadrazam olacağım " der vali 
- "Peki daha sonra?"
- "Padişah olacağım  "
- "Peki ya daha sonra?" Kısa bir an duraksar vali ve;
- "Hiç" der  
|
|
|