Yalnız Mesajı Göster

Yaz Gelende Çıkam Yayla Başına Türküsü Ve Hikayesi

Eski 10-23-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaz Gelende Çıkam Yayla Başına Türküsü Ve Hikayesi




İş de iş! Dağların tepesinden ağaç kesip, sal yapıyorlar Murat Suyu’na kadar suyuna kadar indiriyorlar Murat Suyu’nda, geceli gündüzlü yol alıp da aşağılara indiriyorlar ağaçları Dile kolay Sal üstünde gecelemek zor Gün oluyor, sal bir kıyıya saplanıyor Gün oluyor param parça dağılıyor Tulumlarla ağaçları toplayıp, yeniden kuruyorlar salı Bir de suyun nemi var Küt küt öksürtüyor adamı Ciğerlerine işliyor sabah soğuğu Ama olsun İyi para alıyor Ömer Güllü’süne kavuşmanın başka yolu yok Salın bir kenarına çekilip, tütünü sardı mı hep Güllü’yü kuruyor Kuşağı altın dolup iniyor yayladan Varıp Güllü’nün kapısına dayanıyor Elini kuşağına atıp, çıkarıyor altınları Tek tek sayıyor Anasındakilerle ondört altın Günler, aylar, yıllar hep bu düşünceyle geçiyor Beşinci yılın sonunda altınları tamamlıyor Ömer, tek tek sayıyor Tam dokuz altın Beş de anasındakiler Etti ondört Bir sevinç, bir özlem Bir yorgunluk Hepsi karışıyor birbirine Beş yıl, dile kolay Arada bir gelen giden oluyor, haber alıp, haber iletiyor O kadar! Anasının, Güllü’nün sağlığından gayrı merakı yok zaten Kışın karı, tipisi de vız geliyor Tek düşüncesi Güllü, bir de ondört altın Dönüşü, gelişinden hızlı oluyor Ömer’in Atını da daha hızlı sürüyor Dağ bayır, ova demiyor Bir gecenin sabahına varıp ulaşıyor Dumlu’ya Anasında bir sevinç, bir gözyaşı Beş yılın özlemiyle sarılıyor oğluna Oturup dertleşiyorlar Olanı biteni anlatıyor anasına Dağların doruğundan odun indirmenin güçlüğünü, karın tipinin adamı nasıl yuttuğunu bir bir sıralıyor Sonra da çıkarıp altınları döküyor ortaya “Sendekilerle tam ondört altın ana çok rezillik çektim Ama, rezilliğe değdi Gayri babası direnemez Güllü’nün Ağzını kitledim

Sabahı zor ediyor Ömer Tezden varıp Güllü’nün babasını arıyor Kuşağından altınları çıkarıp döküyor ortalığa Tam ondört altın çil çil Güllü’nün babası sayıyor altınları Sonra da elini sakalına atıyor, “Ben kızımın yaşı kadar altın isterim demiştim O zaman ondört yaşındaydı Aradan beş yıl geçti Şimdi ondört yaşında değil Artık ondokuz yaşında Beş altın daha getirmen gerek Yoksa Gülilü’yü alamazsın” deyince, Ömer’in başı dönüyor Gözü kararıyor Olduğu yere yığılıyor Bir Güllü’yü düşünüyor; bir de Bingöl yaylalarını

Yaylanın da yolları Karışık olur yayla yolları Hele karda tipide Gözüne büyümüş






Alıntı Yaparak Cevapla