10-23-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eğitici Düşünce İle İlgili Güzel Masallar
Ninecik kısık bir sesle;
- Biliyorum evladım, demiş Her şey den haberim var Sen hiç üzülme Beni buradan çoook uzaklara götür ve bırak Ben başımın çaresine bakarım Beni bir koruyan çıkar
Delikanlı çok sevdiği annesinden ayrılmayı hiç istemiyormuş, fakat karısının sözlerini duymaktan da bıkmış Bu yüzden bir gün sabahın aydınlığı ortaya çıkmadan, horozlar yeni yeni uyanıyorken annesinin koluna girmiş ve birlikte ağır ağır yürümeye başlamışlar Evden belki on, belki yirmi kilometre, belki de daha fazla uzaklaşmışlar Bir vadiye gelmişler Akşam olmak üzereymiş Delikanlı annesine;
- Anneciğim, seni getirebileceğim tek yer burası, demiş Beni affet
Ninecik yüzünde minik bir tebessümle oğlunu uğurlamış:
- Güle güle evladım Dertler sizden uzak olsun Hep mutlu olun inşallah Hadi yolun açık, yüreğin ferah olsun
Delikanlı, annesini akşam vakti o vadide bırakmış evine dönmüş Günler geçmiş üzerinden Fakat içi bir türlü rahat etmiyormuş Aklına kötü kötü şeyler geliyormuş, uykularından korkuyla uyanıyormuş:
- Kim bilir orada ne büyük kurtlar, vahşi hayvanlar vardır Annemi belki de paramparça etmişlerdir
Karısına da söyleniyormuş:
- Yarın annemi bıraktığım yere gittiğimde, onu bulamayacağımdan eminim İstediğin oldu işte Bunun için mutlusundur Ama ben annemi kendi ellerimle öldürdüm Bunu nasıl yapabildim, nasıl senin sözlerinle annemi dağ başına attım!
Karısı ise bu sözleri hiiiiç mi hiç umursamıyor, duymazlıktan geliyormuş Onun bu hâlini gören delikanlı daha bir öfkeleniyor, daha bir kendisine kızıyormuş
Ertesi sabah, delikanlı koşa koşa vadiye gitmiş Bir yandan da kendi kendine;
- Hiç olmazsa annemin kemiklerini toplayıp toprağa gömeyim, diye düşünüyormuş
Fakat delikanlı vadiye vardığında gözlerine inanamamış O da nesi Bu vadi sanki o vadi değil Cennetten bir köşe olup çıkmış Kurtlar yerine her yanda güzel gözlü ceylanlar geziniyormuş Annesinin çevresinde dolaşıyorlar, onun dizlerinde uyuyorlarmış Delikanlı heyecanla annesinin yanına koşmuş:
- Anne! Anne, şükürler olsun ki yaşıyorsun Hâlâ buradasın!
Güzel ninecik güler yüzle karşılamış oğlunu Sevgiyle kucaklaşmışlar Delikanlı merakla sormuş olanları Ninecik de anlatmış:
- Sen gittikten sonra bol bol dua ettim Sonra bu güzel hayvanlar geldi buraya Beni hiç yalnız bırakmadılar Bana yiyecek getiriyorlar Var git yoluna oğul, ben burada rahatım Merak da etme
Delikanlı, annesi her ağzını açtığında daha çok hayrete düşüyormuş Çünkü annesi konuşurken ağzından çil çil altın saçılıyormuş yerlere Güzel yüzünde güller açmış sanki Her taraf mis gibi kokuyormuş Gözlerine inanamamış Biraz daha oturmuş annesinin yanında Sonra düşünceli düşünceli yola koyulmuş
İçi rahat, sevinçle dönmüş evine Haberi karısına vermek için sabırsızlanıyormuş Nihayet karısı bütün olanları öğrenince çıldırmış:
- Ne! Olamaz! Çabuk benim de annemi o vadiye götür Mutlaka o vadinin sihirli güçleri vardır Benim de annemin ağzından çil çil altın dökülür Ne çok zengin olacağım, düşünsene Çabuk ol! Ne duruyorsun daha?
Delikanlı annesinin ağzından dökülen altınlara şaşırmaktan vazgeçip karısının bu halini hayretle seyretmeye koyulmuş Ama diyecek söz bulamamış Neler olacağını merak ederek karısının annesini de almış o vadiye götürmüş Vadiye bıraktıktan sonra evine dönmüş Ertesi sabah sabırsızlıkla karısı onu vadiye göndermiş:
- Şu keseleri de yanına al Altınları doldur içine Hiç oyalanmadan geri gel Altınlarıma bir ân önce kavuşmak istiyorum Kim bilir ne kadar çok olmuşlardır Köşklerde yaşayacağım artık Muhteşem bir şey bu Hizmetçilerim olacak Şu evin içinde yaşlanıp gitmekten kurtulacağım Zengin olacağım, zengin!
Karısı böyle hayâl kura dursun, delikanlı vadiye doğru yola çıkmış Fakat vadiye vardığında gördükleri onu çok korkutmuş Vadi, o vadi değil sanki Ceylanlar gitmiş yerine dev kurtlar gelmiş Üzgün bir şekilde eve dönmüş delikanlı Karısına bütün gördüklerini anlatmış:
- Annen ölmüş Kurtlar onu paramparça etmiş Bulduğum parçaları toprağa gömdüm Annemi görmedim Orada değildi Ceylanlar onu alıp kim bilir nereye götürdü
Karısı hiçbir şey söyleyememiş Susmuş… susmuş… günlerce, aylarca tek kelime etmemiş Ve bir daha da hiiiç konuşmamış
|
|
|