Yalnız Mesajı Göster

Keloğlan İle Devler - Keloğlan Masalları

Eski 10-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Keloğlan İle Devler - Keloğlan Masalları




Ne pazarlığı” diye sormuş Keloğlan

“Şu kılıcını bize satar mısın” demiş dev

Keloğlan ağırdan almış, işi iyice kıymete bindirmiş “Hoppala… Oldu mu ya şimdi? Siz taşıyamazsınız ki onu

“Niçin taşıyamayız ki kılıcı? Biz çok güçlüyüz” diyen bir deve şu karşılığı vermiş:

“Üstelik o kadar pahalıdır ki bu, paranız yetmez

Yaşlı dev, “İki küp altına ne dersin Keloğlan” diye sormuş

Bu öneri çok hoşuna gitmiş Keloğlan’ın “Nerede altınlar” diye sormuş

Çok memnun kalan yaşlı dev:

“Biraz ötede, Çengir Vadisi’nin düzlük yerinde” diye tarif etmiş, bir yakut sandık var Altınlar o sandığın içinde Bize yasak oralara yaklaşmak Ama senin için bir sakıncası yok Git ve al!”

Buna aklı yatmış Keloğlan’ın, şöyle karşılık vermiş:

“Kılıcın ağırlığını azalttım Özel bir duası var, onu okudum Fakat zehir saçmasını engellemedim Kılıcı şuraya bırakıyorum Ben buradan tamamen uzaklaşıncaya kadar sakın dokunmayın Çünkü, kokumu alır almaz zehir kusar,benden hatırlatması

Devler korkuyla karışık bir duyguyla, “Hay hay emriniz olur Keloğlan, hele yürü git sen” demişler

Kılıcı yere bırakan Keloğlan el sallayarak çekip gitmiş

Çengir Vadisi’ne varan Keloğlan, yakut sandığı bulmuş Hemen omzuna alıp yola girmiş Keyfinden de türkü söylermiş

Biz bakalım devlerin haline

Bir zaman sonra, kılıcı yerden almışlar, bir de bakmışlar ki ne zehir saçıyor ne de kesiyor

Kandırıldıklarını anlayan devler, bunu hazmedememiş Bir insan yavrusunun oyununa gelmenin hırsıyla çileden çıkmışlar Aralarından üç deve görev vermişler Tutup Keloğlanı getirmelerini istemişler

Büyük bir intikam duygusu ile Keloğlan’ın peşine düşen devler, gitmiş, gitmiş, ama onu bulamamışlar Yine devam etmişler, ama biri uçurumdan yuvarlanmış, biri yorgunluktan düşüp ölmüş Üçüncüsü ise tek başına aramayı sürdürmüş

Keloğlan hâlâ gidermiş Islığını da hiç kesmezmiş Bir ormanlıktan geçerken, bir tilki ile karşılaşmışlar İkisi de birbirini çok sevmiş Selamlaşmış, oturup iki laf etmişler

Tam bu sırada oturdukları yer titremeye başlamış

“Eyvah” demiş tilki “neler oluyor?”

Hemen, durumu anlamış Keloğlan:

“Korkacak bir şey yok, bir dev bize doğru geliyor

Fakat böyle derken tilkiye güvenirmiş Keloğlan Yoksa korkudan az kalsın düşüp bayılacakmış

Yer sarsılmaya, havada toz bulutları belirmeye, ağaçlar da sallanmaya başlamış Dev giderek yaklaşıyormuş Keloğlan’ın yüzü gözü sararmış Tilki, acımış arkadaşına Biraz önce, erkeklik havaları atmasına zaten inanmamışmış Moral vermek istemiş:

“Buraların kıralı benim Keloğlan, dev tek başına değil ordusuyla gelse para etmez

Keloğlan sevinç içinde ellerini çırpmış, tilkiyi kulaklarından tutup sevmiş

Tilki hesapsız yardım eder mi?

Devin sıcak nefesi alev alev yüzlerini yalamaya başlamış ama, hâlâ tilkide bir hareket yokmuş






Alıntı Yaparak Cevapla