10-24-2012
|
#3
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Başini Vermeyen Şehit - Masal Okuyun
Aç bize kapıyı, aç  diye bağırmaya başladılar Kuru Kadı'nın iri patlak gözleri yaşardı Yüzü sapsarı oldu Uzun siyah sakalı kımıldadı İki deliyi bile titreten, bütün gazilerin saçlarını ürperten ilahi bir
ağıt ahengi kadar etkili sesiyle haykırdı
- Meydan erleri! Ey mertler! Padişahımız Süleyman Gazi aşkına şu sözümü dinleyin Benim muradım
sizi gazadan engellemek değildir Bugün can, baş feda olsun  Özellikle yarın kurban bayramı  Fakat bakınız maksadım ne? Bugün cuma  hem de arife Bugün hacılarımız Arafat'ta, diğer mü'minler camilerde bizim gibi gazilerin zaferi için dua etmekteler  Bunda şüphesi olan var mı?
- Hayır
- Hayır, asla  
- Hayır
- O halde münasip olan budur ki, biz de namazlarımızı eda edelim Gözlerimizin yaşını dökelim Dua
edelim Birbirimizle halelleşelim Sonra gazaya girişelim Kalanlarımız gazi, ölenlerimiz şehit olsun! Dünyada iyi nam ile anılalım Ahirette peygamberimizin âlemi dibinde toplanalım  Ne dersiniz?
- Hay hay!
- Uygun  
- Pekâlâ!
Gazilerin hepsi buna razı oldu Öğleye kadar durdular Abdest aldılar, namaz kıldılar, tekbir çektiler, helallaştılar Kıraçin'in askeri, sardıkları palankadan yükselen derin uğultuyu hep teklif ettikleri "Vire" münakaşasının gürültüsü sanıyorlardı
Ansızın, uzaktaki Türk kulelerinden atılan "işaret topları" işitildi Bu, "Biz, dörtnala geliyoruz" demekti
Kuru Kadı eliyle hisarın kapısını açtı Grijal gazileri "Allah, Allah" naralarıyla müthiş bir taşkın deniz gibi
fışkırdılar İki koldan hücum olunuyordu Kollardan birisine Deli Hüsrev, birisine Deli Mehmet baş olmuştu
Ovada, Grijgal'e gelen yollardan bir toz dumanıdır kalkıyordu Nice bin atlı imdada koşuyor sanılırdı Düşman, bu hali görünce şaşırdı İki ateş arasında kaldığını anladı Halbuki toz duman içinde yaklaşan ancak beş on gaziydi
  Bozgun başladı
Deli Mehmet'le Deli Hüsrevin takımları düşmanı kaçırmamak için iyice sarıyordu Kara Kadı cübbesini
atmış Elindeki kılıç, cesaretlendirdiği gazileri arkasından yürüyordu Deli Hüsrev, bir sarhoş gibi Kıraçin'inalayına dalmış kesiyor, kesiyor  inanılmaz bir çabuklukla kaçanlara yetişiyor, ikiye biçiyordu
Kuru Kadı'nın gözleri Deli Mehmet'i aradı
Bakındı, bakındı
Göremedi
|
|
|
|