Prof. Dr. Sinsi
|
1. Sınıflar İçin Eğitici Masallar Oku
Tilki, havalara bakmış, etrafı dikizlemiş ve öyle bir ulumuş ki yer gök inlemiş Bir anda yüzlerce tilki etrafına toplanmış
Bu kadar tilkiyi birarada gören dev, korkusundan olduğu yere yıkılıp ölmüş
Tilki, yeniden ulumuş, yüzlerce tilki kaybolmuş
Keloğlanı bir düşünce almış, “acaba tilki yakut sandığı ister miymiş?”
Tilki sitem etmiş, “Hâlâ ne istediğimi sormayacak mısın Keloğlan kardeş?”
Mahçup olan Keloğlan kuşkulu kuşkulu karşılık vermiş, “Sıkıntıdan hep unuttum, buyur seni dinliyorum ”
Tilki anlatmış meramını:
“Şu ileride bir ev ar Bu evin avlusunda öyle güzel bir tavuk gördüm ki hâlâ unutamıyorum Bembeyaz başı, altın gibi tüyleri var Parıl parıl parlıyor Kırmızı gagalarıyla rüyalarıma giriyor Kaç defadır denedim, yakalayamadım Kırk günden beri ortalıkta göremiyorum Ne yap yap,bu tavuğu bana getir!”
Tilkinin isteğinin yakut sandık olmamasına çok sevinmiş Keloğlan “İstediğin buysa olmuş bil” demiş hemen gitmiş
Araya sora,tavuğun sahibini bulmuş Keloğlan Selam vermiş Yakut sandığı yere bırakmış
Tavuğun sahibi sormuş, “Nereden gelip nereye gidersin Keloğlan?”
“Uzaklardan gelip uzaklara gidiyorum” diye cevap vermiş Keloğlan
Az sonra, çok güzel bir kızın, elindeki ayran tası ile geldiğini görmüş Çarpılmış, başı dönmüş Bakakalmış kıza
Ayranı başına dikmiş, üstüne başına dökmüş “Hah” demiş, “Ben aradığımı bumdum, altın küpü ve şu güzel kız Daha ne isterim ki” diye düşünmüş, tavuğusöylemeyi unutmuş
Ev sahipleri “Bu sandığın içinde ne var” diye sormuş Keloğlan “altın var” diye yanıtlamış
Adamın gözleri fal taşı gibi açılmış, bakışları sandıkta kalmış Mutlaka sahip olmak istemiş
Keloğlan’ın aklı fikri kızdaymış
Tilki bekleye bekleye ağaç olmuş, sinirinden ulumuş
Bunu işiten tavuğun sahibi “avucunu yala” diye söylenmiş
“Aaaa  vay be” demiş Keloğlan
“Ne var” diye sormuş adam “Ne öyle ay, vay deyip durdun?”
“Bir ses duydum” demiş Keloğlan, “tilki sesiydi galiba ”
Asıl niyetini gizlemiş
Adamın sesi sertleşmiş: “Bıktım usandım bu pis düşmandan Akşam sabah vurmak için bekliyorum, bir türlü denk getiremiyorum  ”
“Tavuğun, horozun çok mu” demiş keloğlan
“Hiçbiri umurumda değil” diye konuşmuş adam, yalnız beyaz başlı, kırmızı gagalı, altın tüylü bir tavuğum var ki Tilkinin yüzünden kümeste ölecek Görsen hele bir Keloğlan, dünyada bu kadar güzel tavuk yoktur ”
“Sat bana” diyen Keloğlan’a şöyle demiş adam:
“Olur ama pazarlıksız yumurta bile satılmaz ”
Keloğlan, “ne istersin” demiş Adam “sandıkla değişelim” demiş
Keloğlan, “Çocuk mu kandırıyorsun? Hiçbir sandık altın bir tavuğa verilir mi be adam?”
Adam, “Sen özelliklerini biliyor musun tavuğumun? Ezbere konuşma” demiş
Meraklanmış Keloğlan: “Sahi mi, ne özellikleri varmış tavuğunuzun?”
“Çok güzel gıdaklar” diye cevap vermiş adam
“Bir kahkaha atmış Keloğlan “Gıdaklamayan tavuk mu olur?”
Adam, “İyi ama benimki güzel gıdaklama yarışmalarında hep birinci gelir, çok para kazandım  ”
“Bak sen sahiden pek hünerliymiş Bir gıdaklasın da göreyim” demiş Keloğlan
Adam başını sallamış: “Şimdi olmaz ”
Keloğlan, “Neden olmazmış” demiş
Adam, “tilki pusuda bekliyor, duymadın mı” diye yanıtlamış
“Doğru, peki zaten kümesten çıkaramıyorsun, sat gitsin baha uygun bir fiyata” diye yeniden üstelemiş Keloğlan
Adam bu fikre bayılmış, “öyle ya” demiş içinden “kümeste ölüp gidecek ”
Çetin bir pazarlık yapmışlar
İki kese altına anlaşmışlar
Tavukla birlikte sandığını da alıp yola koyulan Keloğlan, gidip tilkiyi bulmuş, tavuğu teslim etmiş
Çok teşekkür eden tilki, sevinçli sevinçli ormanlara doğru giderken Keloğlan da yakut sandığı omzunda köyün yolunu tutmuş
Keloğlan’ın bir sandık dolusu altınla geldiğini gören yaşlı anası, çok memnun olmuş, kucaklayıp bağrına basmış Bir sürü de dualar etmiş
Keloğlan sandığı eve bırakmış Anasına demiş ki, “Ne istersin ana, söyle de ineyim pazara ”
Birkaç yiyecek almasını söylemiş anası Keloğlan’a O da inmiş pazara Doldurmuş çuvalları erzakla yüklemiş eşeğine
Bütün köylüler şaşırmış bu işe Artık herkes kızını vermek için sıraya girmiş
Anası da çok sevinmiş ama Keloğlan, “Beni dün fakirken hor görenlerin kızını almayacağım ana, benim gönlüm, kırmızı gagalı, beyaz başlı, altın tüylü tavuğun sahibinin kızında tez hemen istemeye git ”
Anası, giyinmiş, kuşanmış, araya sora kızın babasını bulmuş “Keloğlan’ın anasıyım, kızını istemeye geldim” demiş
Adam kızının böyle zengin birisi tarafından istenmesine öyle sevinmiş ki, hiç naz etmemiş, vermiş ”
Hemen süslemiş, allamış pullamış, katmış kızını yaşlı kadının yanına
Bütün köyde herkese parmak ısırtan bir düğünle dünya evine girmiş Keloğlan
Çok mutlu bir ömür sürmüş karısı ve anasıyla
|