Prof. Dr. Sinsi
|
Yaratılış Efsaneleri - Yöresel Halk Hikayesi
Derken Tanrı geldi Bütün ulus, kaçışıp bir köşeye gizlendi Tanrı, "Törüngey! Törüngey! Eje! Eje! Neredesiniz" diye haykırdı Törüngey ile Eje "Ağaçların arkasındayız" dediler, "Karşına çıkamıyoruz, utanıyoruz" Sonra, olanları bir bir anlattılar Tanrı, bildiği şeyleri duymanın öfkesi içinde herbirine ayrı cezalar verdi "Şimdi sen de Körmös'ten (Şeytan'dan) bir parça oldun" diyerek yılana verdi ilk cezayı "İnsanlar sana düşman olsun; seni görünce vurup, ezip öldürsünler!" dedi Eje'ye döndü, "Sen, Körmös'ün sözüne uydun Yasak yemişi yedin Cezanı çekeceksin Çocuk doğuracaksın Doğururken de acı çekeceksin Sonunda öleceksin, ölümü tadacaksın" Törüngey'e de şöyle diyerek cezasını verdi: "Körmös'ün aşını yedin Benim sözümü dinlemedin, Körmös Erlik'in sözüne uydun Onun adamları onun dünyasında yaşar, karanlıklar dünyasında bulunur Benim ışığımdan yoksun kalır Körmös bana düşman oldu; sen de ona düşman olacaksın Benim sözümü dinleseydin, benim gibi olacaktın Dinlemediğin için dokuz oğlun, dokuz da kızın olacak Bundan sonra ben, insan yaratmayacağım Artık, insanlar senden türeyecek "
Tanrı, Erlik'e de kızdı "Benim adamlarımı niçin aldattın ?" diye sordu öfkeyle Erlik "Ben istedim, sen vermedin" dedi, "Ben de senden çaldım Artık, hep çalacağım Atla kaçarlar ise düşürüp çalacağım İçip içip esrirler (sarhoş olurlar) ise birbirlerine düşürüp döğüştüreceğim Suya girseler, ağaçlara çıksalar bile yine çalacağım" Tanrı da, "Öyleyse; dokuz kat yerin altında ayı, güneşi olmayan karanlık bir dünya vardır Seni oraya atıyorum" diyerek Erlik'i cezalandırdı Her şey bitince, bütün insanlara birden şöyle dedi: "Bundan sonra kendi yemeğinizi kendiniz kazanacak, gücünüzle elde edeceksiniz; benim yemeğimden yemek yok Artık, yüz yüze gelip sizinle konuşmayacağım Bundan sonra size May-Tere'yi göndereceğim"
May-Tere, insanlara birçok şey öğretti Arabayı da May-Tere yaptı Ot köklerini, yenilebilecek otları insanlara öğretti Erlik, May-Tere'ye yalvardı: "Ey Gök Oğul, bana yardım et Tanrı'dan izin dile Yanına çıkmak istediğimi söyle Yardım et bana" May-Tere, Erlik'in dileğini Tanrı'ya iletti Tanrı aldırış etmedi May-Tere, altmış yıl yalvardı Sonunda Tanrı, Erlik'e haber gönderdi: "Düşmanlıktan vazgeçersen, insanlara kötülük etmezsen sana izin veririm, yanıma gelirsin!" Erlik, söz verdi Tanrı'nın katına çıktı Baş eğdi "Beni kutsa Bana izin ver, ben de kendime gökler yapayım" diye yalvardı Tanrı, izin verdi Erlik, kendisi için gökler yaptı Adamlarını topladı, yaptığı göklere yerleştirdi; kendisi de başlarına geçti Çok kalabalık oldular Tanrı'nın en sevgili kullarından olan Mangdaşire, bu duruma çok üzüldü Üzüntü içinde düşündü: "Bizim öz kişilerimiz yeryüzünde sıkıntı çekip yoruluyor Erlik'in adamları ise, göklerde keyfedip duruyor " Mangdaşire, bu üzüntü içinde Erlik'e savaş açtı Erlik, daha güçlü çıktı Ateş ile vurup Mangdaşire'yi kaçırdı Mangdaşire, Tanrı'nın katına çıktı Tanrı, "Nereden geliyorsun?" dedi Mangdaşire, "Erlik'in adamlarının gökte oturması, bizim adamlarımızın ise yeryüzünde binbir güçlük içinde yaşamaları ağırıma gitti Erlik'in yandaşlarını yere indirmek, göklerini başına yıkmak için Erlik'le savaştım Gücüm yetmedi, o beni kaçırdı" diye yanıt verdi Tanrı, üzülmemesini söyledi "Erlik'e benden başka kimsenin gücü yetmez" dedi, "Erlik'in gücü senden çoktur Ama gün gelecek, senin gücün Erlik'in gücünden üstün olacak" Mangdaşire'nin yüreği serinledi, rahat rahat uyudu
|