10-24-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Masal - Keloğlan İle Vefasız Arkadaşı
Anası ısrar etmiş, “Yok oğlum yok” demiş, “Sen hele şu hastaların özürlülerin aslını, esas adlarını, kim olduklarını bir araştır O zaman gerçeği göreceksin”
Fakat Keloğlan’ın aklı hâlâ bunu almazmış Ama, anasının dediğini yapmayı kafasına koymuş, gitmiş özürlülerin bulunduğu binaya
Gururuyla oynamadan tümünü sorguya çekmiş bey olarak Sıra gelmiş Hüsem’e
Hüsem her ne kadar rol yaptıysa bile, Keloğlan ta-nımış Ama, hiçbir şey dememiş bu konuyla ilgili ola-rak Önce gerçekten emin olmak için Hüsem’e sormuş:
“Senin adın ne?”
“Cemal”, demiş Hüsem
Kafasını kaşımış Keloğlan:
“Bir yanlışın yok değil mi?” demiş tekrar “Yoo”, diye cevaplamış Hüsem, “Cemal’im ben”
“Peki nereden geldin buraya, o sünnet şöleni günü, ne işin vardı buralarda?” diyerek iyice işin aslını öğrenmek istemiş Sesine bir gariplik vererek konuşmuş Hüsem, “Ben bir garibim Kimim kimsem kalmadı dünya-da Memleketimde iftiraya uğradım Canımı zor kur-tardım Böyle diyar diyar dolaşıp dururken, sizin kö-yünüze uğradım Gerisini biliyorsunuz
Sinirlenmiş Keloğlan, o kolay kolay sinirlenmeyen Keloğlan “Peki” demiş “Sen o gün Gülşah’ı düşerken gördün mü?”
“Tövbe tövbeeel Yine iftiraya uğrayacağım gali-ba!” diye söylenmiş Hüsem Bu konuşmaları başından beri dinleyen bir özürlü, dayanamamış, “Beyim demiş, “Beyim bu genç bal gibi yalan söylüyor Nereden mi bilmekteyim? Gülşah abla, buraya her gelişinde bu gence bir şeyler oluyor Devamlı takip ediyor Geçen gelişinde de takip etti ve tam kapıdan çıkarken elindeki sabunu geçeceği yere koydu Gülşah Abla da düştü ve ayağı kırıldı Hem gerçek adının Hüsem olduğunu, burada birine söylemiş Bu huysuz ve hain oğlan baştan ayağa yalancı beyim…”
Keloğlan’ın aklı karışmış
Bu ihaneti, kendisine nasıl yaparmış? Bir türlü içine sindirememiş Buna artık dayanma gücü kalmayan Keloğlan, Hüsem’i kovmuş …
Hüsem, utancından köyünde de duramamış ve almış başını gitmiş O gün bu gündür hala nerede olduğunu bilen yokmuş
|
|
|