10-24-2012
|
#5
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuk Cin - Keloğlan Masalları
Zarife açıklamasını şöyle yapmış: “Yumurta Kaf Dağı’nda bir ağacın dallarından birinde Neva otu ise yakınlarımızda
Bey, “Peki hanım” demiş, “bu yumurtayı nasıl getirteceğiz?”
“Zümrüdü Anka kuşu ile” diye cevaplamış karısı
Bey gülmüş, “Seninkisi masal be hanım” demiş, “Masaldan da masal Kaf Dağı neresi? Hem Zümrüdü Anka Kuşu’nu nerede bulacaksın?”
“Sen o işi bana bırak” diyerek Keloğlan ile birlikte evden çıkmış Zarife Bir zaman yürümüş gitmişler Bir derenin kenarında durmuşlar, vakit geceymiş
Cinler, yine davul zurna cümbüş yaparmış Zarife, cinleri görünce “ne güzel eğleniyorsunuz, ne kadar keyiflisiniz” diye takılmış
Cinler, Zarife’nin gelmesinden çok memnun kalmış Uzun zamandır onun eksikliğini unutamadıklarını söylemişler
Beklediği fırsatı değerlendirmiş Zarife: “Bana Zümrüdü Anka Kuşu’nu bulup getirirseniz, yeniden aranıza katılırım Hiç sizden ayrılmam”
Ouuu! Cinlerin daha yanında durulur mu? Bir sevinmişler, bir neşelenmişler ki, yedi dağın ardından duyulmuş naraları, mutluluk şarkıları
En akıllıları olan cin: “Senin için biz Kaf Dağı’nı bile buraya getiririz Yeter ki aramıza katıl” demiş
Keloğlan aptal aptal bakarmış
Kambur bir cin şöyle seslenmiş, “Ey Zümrüdü Anka her neredeysen çık gel kamburuma kon”
Bir nefeslik zamanda Zümdürü Anka gelip cinin kamburuna konmuş
Neler olup bittiğine mana veremeyen Keloğlan, şaşırıp kalmış
Kambur cin, Zümrüdü Anka’ya seslenmiş, “Ey kuş, senin hemen gelmen ne hoş! Şu kadın bir emir verecek hemen koş!”
“Olur” demiş kuş
Zümrüdü Anka’nın güzel gagasına bir öpücük konduran Zarife, “Bu Keloğlanla birlikte Kaf Dağı’na gideceksiniz Bir ağacın dalında, gümüş bir yuva içinde kırmızı bir yumurta var Onu alıp bana getireceksiniz”
Zümrüdü Anka gayet memnun bir durumda, “Emriniz olur sultanım” diyerek Keloğlanı kanatlarına aldığı gibi ormanların üzerinden uçup gitmiş
Onlar gidince, cinlerle Zarife sohbete başlamış Maksadı yumurta getirilinceye kadar onları oyalayıp sonra da kaçmakmış
Cinin biri merak etmiş, “Ne yapacaksın yumurtayı?”
“O yumurta en kötü sesleri bile pırıl pırıl açar Bizim Keloğlan’ın ‘güzel türkü yarışması’na girmesi gerekiyor Ama sesinin iyi olmadığını söyledi Ben de o yüzden bu yumurtayı getirtiyorum işte”
Onlar sohbet ede dursun, biz Zümrüdü Anka ile Keloğlan’ınne durumda olduklarını anlatalım
Pek kısa zamanda Kaf Dağı’na varan Zümrüdü Anka ile Keloğlan, aradıkları ağacı ve o ağacın dalındaki gümüş yuvayı bulmuş ve kırmızı yumurtayı alıp yine çok kısa bir anda cinlerin yanına dönmüş
Cinin biri, “Hadi bakalım Keloğlan” demiş, ilk türkünü bize söyle!
Zarife hemen aşağıdaki dereden bir neva otu bulup getirmesi için cinin birine rica etmiş
|
|
|
|