10-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şifalı Su - Keloğlan Masalları
Şifalı Su)
Bir varmış, bir yokmuş Köylerin birinde Keloğlan ile yaşlı anası varmış Çok da fakir yaşantıları ile, bü-yük sıkıntı içindeymişler ama, gönülleri tok olduğu için, huzurluymuşlar
Aklı epey yavanmış Keloğlan’ın
Bu yüzden, annesinin verdiği işleri doğru dürüst göremez, çoğunlukla unutur, dolayısı ile de çok ağır sözler işitirmiş annesinden
Bir zaman gelmiş ki, artık evde yiyecek namına hiçbir şey kalmamış Yaşlı kadın, bir çare, bir çare derken, tavuklardan birini oğluna sattırmaya karar vermiş Zaten topu topu üç tavukları varmış
Anası şöyle demiş:
- Aslan Keloğlanım, verdiğim her işi hemen unu-tan oğlanım, al şu tavuğu da, götür pazara satıver Evde yiyecek hiçbir şeyimiz kalmadı Yeteri kadar öte-beri al da gel
Tavuğu alan Keloğlan, şen şakrak bir yürüyüşle, gitmiş pazara
Birisi, kendisi gibi tavuk satarmış Birkaç tane de tavuğu varmış Keloğlan’ın bir yere gitmesi gerekiyor-muş Tek tavuğunu, bu adama emanet etmiş:
- Tavukçu emmi, benim işim çıktı Az sonra döne-ceğim Sakın ben gelmeden satma
- Tamam diye söylenmiş adam, yalnız, çok bek-leme derim sana
Aceleyle uzaklaşıp giden Keloğlan, işini hemen görmüş ve tekrar tavuklarının bulunduğu yere gelmiş Fakat birden bire şaşırmış Çünkü ne tavukçu, ne de tavuklardan hiçbir eser yokmuş
Keloğlan, anasına ne cevap vereceğini düşünme-ye başlamış Neredeyse korkusundan eve gidemez-miş Ama başka da yapacağı ne olsunmuş? Dönmüş evine eli bomboş olarak
Tabii ne olmuş?
|
|
|