Konu
:
Masal Ve Fabl Arasındaki Benzerlikler
Yalnız Mesajı Göster
Masal Ve Fabl Arasındaki Benzerlikler
10-24-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Masal Ve Fabl Arasındaki Benzerlikler
Masal ve fabl arasındaki benzerlikler
En belirgin fak: Fablda sadece konuşan hayvanlar ve doğa üstü yaratıklar varken masal konuyu ve karakterleri daha geniş bir açıdan ele alır
Masal nedir?
“Hayal dünyamızı süsleyen bizi gerçek hayattan alarak rüyalar alemine götüren dertlerimizi sıkıntılarımızı bir an da olsa unutturan masalların mazisi oldukça eskidir
Masal derlemelerimiz sırasında hangi kaynak şahsımıza ‘Bu masalı kimden dinledin’ diye sorduysak hepsi de ‘büyüklerimizden annemden babamdan dedemden ninemden’ gibi cevaplar vermiştir
Eğer büyükler/anneler/babalar … hayatta olsaydı herhalde onlar da aynı cevapları verecekti ve bu durum bir zincirleme şeklinde bilemediğimiz bir zamana doğru uzayıp gidecektir
İşte geçmişi çok eskilere dayanan masallarla ilgili olarak başta sözlükler olmak üzere Türk ve yabancı araştırıcılar değişik tarifler yapmaktadır
Saim Sakaoğlu Gümüşhane Masalları Metin Toplama ve Tahlil adlı eserinde o zamana kadar yapılan en önemli masal tariflerini verdikten sonra kendisi de ‘Kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan olayları masal ülkesinde cereyan eden hayal mahsulü olduğu halde dinleyicileri inandırabilen bir sözlü anlatım türüdür’ der
1
Pertev Naili Boratav ise masalı şu şekilde tarif etmektedir: ‘Nesirle söylenmiş dinlik ve büyülük inanışlarından ve törelerden bağımsız tamamıyla hayal ürünü gerçekle ilgisiz ve anlattıklarına inandırmak iddiası olmayan kısa bir anlatı’
2
Şükrü Elçin de Halk Edebiyatına Giriş adlı eserinde masallardan bahsederken ‘… İşte böyle bir zaman içinde köklü geleneğe bağlı kolektif karakter taşıyan ‘hayali-gerçek’ ‘mücerret (soyut b
n
)-müşahhas (teşhis edilmiş tanınmış b
n
)’ ‘maddi-manevi’ birtakım konu macera vak’a problem motif ve unsurlar nesir diliyle vakit geçirmek insanları eğlendirirken terbiye etmek düşüncesinden hareketle hususi bir üslupla anlatılır veya yazılır’ der
3
Yine masal konusu üzerinde çalışmış olan bilge Seyidoğlu ise Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi için hazırlamış olduğu ‘masal’ maddesinde şöyle der: ‘Masal kelimesi ile halk arasında yüzyıllardan beri anlatılmakta olan ve içinde olağanüstü kişilerin olağanüstü olayların bulunduğu ‘bir varmış bir yokmuş’ gibi klişe bir anlatımla başlayan belli bir uzunluğu olan sonunda ‘yedi içti muratlarına erdiler’ yahut ‘onlar erdi muratlarına biz çıkalım kerevetine gökten üç elma düştü biri anlatana biri dinleyene biri de bana’ gibi belirli sözlerle sona eren zaman ve yer kavramlarıyla kayıtlı olmayan bir sözlü anlatım türü kastedilmektedir’
4
Taşeli Platosu Masallarında Motif ve Tip Araştırması adlı bir doktora tezi hazırlayan Ali Berat Alptekin de çalışmasının önsözünde masalı şöyle tarif eder: ‘Masal nesirle söylenmiş ve dinleyicileri inandırmak gibi bir iddiası olmayan tamamı ile hayal ürünü olan mensur bir türdür’
5
Hiç şüphesiz yukarıdaki tariflerin hepsinde doğru olan taraflar olduğu gibi eksik kalan yönler de vardır
Biz bu açıklamaları da göz önüne alarak masalları şu şekilde tarif etmeyi uygun bulduk: ‘Genellikle özel kişiler tarafından kendisine mahsus (olağanüstü) zaman mekan ve şahıs kadrosu içinde yaşanılan hayatla hayal edilen hayatın sistemli bir şekilde ifade edildiği klişe sözlerle başlayıp yine klişe sözlerle biten hayal ürünü sözlü anlatım türüdür’ ”
1 Saim Sakaoğlu Gümüyhane Masalları Metin Toplama ve Tahlil Ankara 1973 5
2 Pertev Naili Boratav 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı İstanbul 1982 75
3 Şükrü Elçin Halk Edebiyatına Giriş Ankara 1986 369
4 Bilge Seyidoğlu Masal Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 6
cilt İstanbul 1986 149-153
5 Ali Berat Alptekin Taşeli Platosu Masallarında Motif ve Tip Araştırması Erzurum 1982 7 (yayımlanmamış doktora tezi
)
(Doç
Dr
Esma Şimşek Yukarı Çukurova Masallarında Motif ve Tip Araştırması cilt 1 )
FABL Nedir?
Hayvanlar ya da cansız varlıklar arasında geçen bir olayı çoklukla manzum olarak anlatan ve öğüt veren yazılara fabl denir
Fabl türü eğitim ve öğretimde çokça kullanılır
Konu oldukça kısadır
Kahramanlar insan karakter ve davranışlarına sahip hayvan bitki ve cansız varlıklardır
Eski Türk Edebiyatında kıssadan hisse adı verilen bu türün örneklerine Sadi’nin Bostan ve Gülistan ve Mevlana’nın Mesnevisinde de çokça rastlanır
Eski Edebiyatımızda fabl türünün en bilinen eseri 15
Yüzyıl şairi Şeyhî’nin Harname isimli eseridir
Dünya Edebiyatında bu türün tanınmış isimleri Ezop ve Lafonten’dir (La Fontaine)
Hint yazarı Beydaba’nın fabl türündeki önemli ve tanınmış eseri Kelile ve Dimne’dir
Edebiyatımızda Tanzimat döneminde Şinasi önce Lafonten’den tercümeler yapmış sonra kendisi de fabl türü eserler ortaya koymuştur
Orhan Veli Kanık ve Sabahattin Eyüboğlu’nun Lafonten’den yaptığı tercümeler de önemlidir
Günümüzde özellikle çocuklara yönelik eser veren yazar ve şairlerimiz fabl türüyle birbirinden güzel ürünler ortaya koymaktadırlar
Sitemizde fabl türü ile ilgili örnekleri okuyabilirsiniz
M
R
Selimoğlu
ÖRNEK FABL
LEYLEĞİN AKLI
Güvercinin biri yüksek bir hurma ağacına yuva yapmıştı
Orada yumurtluyor yavrularını orada besliyordu
Güvercinin böyle yüksek bir ağaçta yavru beslemesi çok zor oluyordu
Hayvancağız yavrular yavrulamaz bir tilki geliyor güvercini korkutuyordu:
-Ya yavrularını aşağı at ya da ağaca tırmanıp hepsini yok edeceğim diyordu
Güvercin korkudan tir tir titriyor yavrularını aşağı atıyordu
Tilki de afiyetle onları yiyordu
Güvercin yine yumurtlamış korku içinde yuvasında büzülüp kalmıştı
O sırada bir leylek gelerek güvercine selam verdi hatırını sordu
Üzüntülü olduğunu görünce bunun sebebini sordu
Güvercin olanları aynen anlattı
Bunun üzerine leylek:
-Bak sana bir akıl öğreteyim
Tilki yine gelirse dersin ki ben artık sana yavrularımı atmayacağım
Çıkabilirsen çık al
Beni ele geçiremezsin
Ben uçar kurtulurum ancak yavrularımı alabilirsin
Bu sözleri söyledikten sonra leylek uçup gitti
Bir su kıyısına kondu
Tilki yeniden hurma ağacının altına geldi
Bağırıp çağırdı
Güvercinden yavrularını istemeye kalkıştı
Güvercin leyleğin kendisine söylediği sözleri tilkiye söyledi
Tilki:
-İyi ama dedi bu aklı sana kim öğretti?
Güvercin:
-Kim olacak leylek
-Ben ona şimdi kim olduğumu göstereyim de anlasın dedi
Irmak kıyısına koştu
Leyleği görünce ona yaklaştı
-Leylek dedi
Söyle bakayım rüzgâr sağdan eserse ne yaparsın soldan eserse ne yaparsın başını hangi yöne çevirirsin?
Leylek:
-Sağdan eserse başımı sola soldan eserse sağa çeviririm
Tilki:
-Ya dört yönden rüzgâr eserse?
Leylek:
-O zaman başımı kanatlarımın arasına alırım
Tilki:
-Bu işi nasıl yaparsın? İnanmam doğrusu
Böylesini hiç görmedim
Siz kuşlar öteki hayvanlardan daha akıllısınız herhalde
Leylek tilkinin bu konuşmasından çok memnun kalmıştı
-Bak yapayım da bir kere de sen gör
Leylek başını kanatlarının arasına aldı
Tilki hemen leyleğin üzerine atıldı
Leyleği boğdu
Tilki:
-Ey kendinin düşmanı dedi
Güvercine akıl veriyorsun da kendin neden akıllı olmuyorsun? Bak düşmanın seni avladı
R
Selimoğlu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul