Yalnız Mesajı Göster

Ot Yiyen Kaplan|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ot Yiyen Kaplan|Masal Ve Hikaye Özetleri




Aradan bir ay geçti Ot yiyen kaplan ormanda aradığı huzuru bir türlü bulamadı Kaplanlar onu aralarına kabul etmişlerdi ama ormandaki yaşam ot yiyen kaplana ters geliyordu Neden geyik, karaca, tavşan gördüklerinde aniden saldırganlaşıyorlardı Onlar öldürmek için programlanmışlardı, yaşamak için öldürmek zorundaydılar Bu tarafta bir kaplan ot yiyerek yaşıyordu, bunu da düşünmek lazımdı Ot yiyen kaplan bir gün ormanda gezerken karşısına bir tavşan çıktı Tavşanın kendisini görüp de kaçmamasına şaşırdı Hayret, tavşan üstüne doğru geliyordu Kenara çekilmek istedi, çekilemedi Ayakları tutulmuştu Tavşan, ot yiyen kaplana çarpıp sırtüstü düştü Daha sonra yattığı yerden doğrulup onun yüzünü elledi, yanaklarını okşadı “ Sen ot yiyen kaplan mısın? “ diye sordu Ot yiyen kaplan gık diyemedi Dili damağına yapışmıştı
Tavşan: “ Tabii canım, sen ot yiyen kaplansın Ağzın öteki kaplanlar gibi kan kokmuyor Bak ot yiyen, şöhretin kulağıma kadar geldi Sen ormana alışamazsın, hayvanat bahçesine dönmelisin Duyduğuma göre, kaplanlar senin gözlerinin önünde bazı hayvanları öldürüp, seni de öldürmeye alıştırmak isterlermiş Eğer öldürmeye alışamazsan kaplanlar seni öldürürler Sen beni dinle ve çek git buralardan “ dedikten sonra yürüyüp gitmek isterken az ilerdeki bir çukura düştü Ot yiyen kaplan tavşanı çukurdan çıkardı ve onun yüzüne dikkatle bakınca göz çukurlarının boş olduğunu gördü Gözleri yoktu bu tavşanın Kör bir tavşan diye geçirdi içinden Onu sırtına bindirdi ve yuvasına götürüp bıraktı
Ertesi gün kör tavşanı yuvasında ölü olarak bulan ot yiyen kaplan gözyaşlarını tutamadı Şimdiye kadar kör tavşana dokunmayan kaplanlar onu ot yiyen kaplanın sırtında giderken görünce kıskanmışlar ve öldürmüşlerdi Ot yiyen kaplanın yüreği nefretle doldu Bu kadarı da fazlaydı artık Ne istemişlerdi garip bir tavşandan Son sürat koşarak kaplanların arasına dalan ot yiyen kaplan otuzdan fazla kaplana rest çekti “ Kör tavşanı öldürmek kolay, sıkıysa gelin beni de öldürün “ Kaplanların beklediği buydu zaten Ot yiyen kaplanı çileden çıkarıp üstlerine saldırtacaklar sonra parça parça edeceklerdi Evdeki hesap her zaman çarşıya uymazdı Aniden ortalık karardı ve şiddetli bir yağmur başladı Şimşekler çakıyor, yıldırımlar düşüyordu Kaplanlar sağa - sola kaçıştılar ama ot yiyen kaplan kaçmadı Sırılsıklam oluncaya kadar bekledi Yarım saat sonra yağmur dindi Güneş açtı, ortalık aydınlandı Ot yiyen kaplan gece yarısına kadar oralarda gezindi Gelen giden olmadığını görünce beklemekten bıkıp uzaklaştı gitti Orman işi buraya kadardı O, şimdi hayvanat bahçesine dönmeye kararlıydı
Birkaç gün sonra sabaha karşı bakıcısı onu kafesin önünde beklerken buldu Ot yiyen kaplan biraz sonra kafese girecek ve bakıcısı kapıyı üstüne kilitlerken, “ Kilit yeni değişti, bir daha kaçma numarasına kalkışamazsın, çünkü artık imkansız “ demesine karşılık, içinden “ Yuvam burası, ben kafes kaplanıyım Hem istesem de ormana gidemem Bana göre değilmiş orası “ dedi İki ay sonra kafesine dişi bir kaplan getirilince yüreği kıvançla doldu genç kaplanın Eş oldular birbirlerine ve kaynaşıverdiler Gün döndü, günler döndü, zaman geçti ve iki tane yavruları oldu Neşelendi, mutlandı, huzur doldu yüreği ve genç kaplan artık kafesinde, demir parmaklıklar ardında sakin ve yavaş adımlarla gidip geliyordu


Alıntı Yaparak Cevapla