|
Prof. Dr. Sinsi
|
Enflasyon Nedir ?
Enflasyon Nedİr ?
Çağımızın ekonomideki vebası sayılan enflasyon nedir? Bu hastalıktan korunabilme, yakalanıldığı taktirde tedavisi var mıdır? Bu çağımızın en önemli ekonomik hastalığı acaba yalnızca tek tıp bir hastalık mıdır? Ayrı ayrı hastalık nevileri var ise bunlara hangi tür tedavi yöntemleri uygulanmalıdır? İşte bu sorunlara ışık tutabilmek maksadı ile siz sitemizin değerli misafirleri ile fikirlerimizi paylaşmak, mümkün olduğu taktirde eleştiri ve önerilerinizi tartışmak istiyoruz Bu nedenle belki geniş bir bilgi aktarımı, bu bilgi akışına göre kısa bir sonuç ve öneriler bulacaksınız Demin de söylediğim gibi amaç çoklu tartışma ortamı yaratmak Şüphesiz ki enflasyon bu anlatılmaya çalışılanlar ile her yönü ile izah edilemez Çözüm önerileri de binlerce olabilir Yazımdaki amaç hastalığın nerelerden kaynaklandığı ve nelere neden olduğunu açıklayabilmektir Hastalık teşhisi doğru konulur, doktor tedavi etmek ister, hasta da iyileşmek ister ve tedaviye katılır ise başarı eksiksiz olacaktır Bizde hasta iyileşmek istemekte, teşhisler eksiklerine rağmen doğru, doktor ise gerekli tedaviyi uygulamaktan muhtelif nedenler ile çekinmektedir Bilinmesi gereken ise “DEVLET MALI DENİZ- YEMEYEN DOMUZ “ tekerlemesinin artık bitmesi gerektiğidir Aksi halde ÜLKEMİZİN çok daha büyük karışıklıklara düşeceği yani “hastanın ameliyat edilmesi” zaruretinin ortaya çıkacağıdır Ameliyat ise her zaman başarılı olmaya bilir
PARA NEDİR?
Para bir değişim aracıdır Zamanımızda tüm dünyada kullanılmakta olan para sistemi, kağıt para sistemi olduğundan paranın kendi başına bir değeri bulunmamaktadır Ancak para, toplumlarda üretilen her türlü mal ve hizmetlerin ölçülmesini ve değerlendirilmesini sağlayan, üzerinde toplumsal mutabakatın bulunduğu bir değişim ve değerlendirme aracıdır Kendisine bu gücü sağlayan ise devletin hükümranlık gücüdür
Uluslar arası ilişkilerin son derece gelişmesi, paranın eskisine göre çok daha hızlı hareket imkanına sahip olması, dünya devletlerinin paralarının sağladığı itibar dikkate alındığında devletleri paralarının güçlerine göre de sıralayabilmek mümkündür Bu iyi paradan kötü paraya doğru bir sıralama olacaktır
İşte iyi para ( itibar gücüne dayalı devletlerce düzenlenen ulusal değişim aracı) tıpkı bir mal gibi diğer ülke halkları ve devletleri tarafından da ithal edilir ve tasarruf aracı olarak da değerlendirilir
Yabancı devlet parasının ulusal ekonomilerde ihtiyaç miktarından fazla bulundurulması o ülkenin ekonomisine doğrudan katkıda bulunmak anlamı taşır Ülkede para konvertibilite (dönüşebilirlik) imkanına sahipse tedavülde birden fazla para bulunur ki, işe o zaman İngiliz maliyecisi Thomas GRESHEM in söylediği ve kanun olarak kabul edilen İYİ PARA KÖTÜ PARAYI KOVAR hükmünün işlediği enflasyonist her ortamda daha fazlası ile görünecekti
ENFLASYONA NEDEN OLAN KAVRAMLAR
FİYAT ARTIŞLARI : Enflasyon teorik olarak bütün mal ve hizmetlere ait fiyatların eş zamanlı yükselmesidir Bir başka değişle bir kısım malların fiyatlarının artması, bazılarının düşmesi olayının enflasyon ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır
TALEP ENFLASYONU: Fiyat, arz ve talep eğrisinin kesiştiği yerde oluşacaktır Alıcı alacağı malı en ucuz yerden almayı, satıcı ise malını en pahalı olan yerde satmayı isteyecek ve amaç edinecektir İşte yöresel veya ülke genelinde toplam arz ile toplam talebin dengelendiği yerde ulusal veya yöresel fiyat dengesi oluşacaktır
Talep fazlası nedeni ile oluşan enflasyonun arzın talebi karşıladığı yerde biteceği tabidir Talep enflasyonuna yaklaşım genel olarak iç talebin kısılması şeklinde olacaktır
MALİYET ENFLASYONU: Maliyet enflasyonu, girdi fiyatları, ücret artışları ve finansman giderlerindeki artışlardan kaynaklanır Buna literatürde ÜCRET- FİYAT SARMALİ denilir Maliyet enflasyonunda ise, fiyatlar maliyet artışı nedeni ile yukarı doğru itilecektir veya itilmeye çalışılacaktır Maliyet enflasyonuma yaklaşım ise, işgücünün verimindeki artıştan sağlanan ilave kazancın ücretlere yansıtılması şeklinde şeklin de olmalıdır Bu şekilde oluşan bir yaklaşım fiyat artışına dönüşmeyecektir
Gerek TALEP ENFLASYONU VE GEREKSE MALİYET ENFLASYONUN da halkın beklentisi sürmediği veya oluşmadığı sürece enflasyon devam etmez Beklenti oluştuğu sürece enflasyonist sarmal güçlenecek, talep artışına neden olacak ve insanlar tavırlarını bu beklentilere göre oluşturacaktır
Daha önce de değindiğimiz gibi para bir değişim aracıdır Bizatihi kendisinin bir değeri olmamasına karşın bir değer ölçme veya değerlendirme aracıdır
Her devlet hükümranlık hakkı nedeni ile paranın basılması ( sağlanması ) ve kullanılması, hükümranlık hakkının dayandığı diğer faaliyetlerin de yerine getirilmesinin temel unsurunu teşkil etmektedir
Devletin toplumsal görevlerini oluşturan
Kanunların uygulanması,
Alt yapının yapılması ( yollar, hava limanları, barajların yapımı,)
Toplum Savunması ( iç ve dış güvenlik ve bunun gerekli kıldığı silahları üretmek veya satın almak, uçak, gemi, otomotiv gibi savunma veya ulaşım amaçlı araçların üretim veya satın alınmasını temin
Toplumun sağlık sorunlarını çözmeye yönelik hastane, dispanser, sağlık ocağı, bulaşıcı hastalıklara yönelik özel hastane ve tedavi merkezlerinin oluşturulması,
Tüm bunların saplanabilmesi için yeterli deneyim ve eğitime sahip insan kaynağı oluşturabilmek ve bunların koordinasyonunu sağlayacak tedbirleri almak, planlamak ve bunlar ile ilgili yatırımları yapmak,
Toplum kesimleri arasındaki gelir dağılımını dengelemek,
Bu hizmetlerin üretimi için istihdam sağlamak,
Bütün bu hizmetlerin yerine getirilebilmesi için gelir elde etmek (vergi toplamak )
Yönetenlerin en önemli vazifelerini oluşturmaktadır Devletin gelir gücü bu hizmetlerin karşılanması için yetmediği zaman devletler
Yeni vergiler ihdas edilebilir veya vergi oranları arttırılabilir,
İç ve Dış piyasalardan belli vadeler ile borçlanırlar, (Bono ve tahvil ihraç ederek)
Devletin, vergilendirme olanağı zayıflıyor ise, borç bulma yeteneği de zayıflar veya zayıfladığı intibağını verir Yukarıdaki iki şıkkın devlet giderlerini karşılamaya yetmemesi veya borçlanma kabiliyetinin azalması halinde devlet piyasadaki para miktarını arttırabilir
Enflasyonun olmadığı bir ortamda devletin ödünç alma veya vergi artışı istemek gibi talepleri özel yatırımlar ile sosyal içerikli yatırımların yapılması amacına yöneliktir Bunları gerçekleştirmek için borç talebinde bulunan devletin tüketim harcamalarında tasarruf sağlaması beklenmelidir
Ancak fiyat artışlarının olduğu, devletin hızla büyüdüğü ortamlarda ise, bu uygulamalar farklı sonuçlar doğurabilir Ekonomiyi kısıtlamak için alınan önlemler ( özellikle vergi artırımı ) fiyat artışlarını dolayısı ile enflasyonu hızlandırabilir Bunların bir neticesi olarak ekonominin yönetimi değişebilir veya zayıflayabilir
Ancak bu ortam devleti yönetenlerin, devletin, ekonomi içersindeki rolü ve bu role uygun alınması gereken önlemlerin neler olduğu veya olması gerektiğini anlayamadığı bir yapıda olması halinde gerçekleşir ve enflasyon süratle artarak, sarmalın oluşmasına kuvvetlenmesine neden olur
Talebin arzdan fazla olması, uluslararası bir olaydır Isınan ekonomilerde mallara olan talebin sürekli yüksek olması, daha önceden belirtildiği üzere maliyetleri yukarı doğru iterek , talebin arza karşı aşırılık göstermesinden kaynaklanan fiyat artışlarını dengeleyecektir Zira ekonomide yeteri kadar eksik kapasite bulunmamaktadır Dünya ülkelerinde atıl kapasite mevcut ise bunlar talebe yönelik olarak devreye girecek, ancak ekonomiler ısındıkça atıl kapasite de bulunmayacaktır
Enflasyon endüstrileşmiş, gelişmiş ülkeler için devamlı ve ciddi bir sorun değildir Zira bu ülkeler, dünya genelinde zaten yeteri kadar üretilmeyen ve kendi denetimleri altında bulunan bir kısım sanayi üretimlerini dış piyasalara daha pahalı satabilme imkanına sahiptirler yani oluşan eflasyonist baskıyı aktarabilirler Bu ülkelerde hızlı enflasyondan ziyade uzun süreli işsizlik yani “DEFLASYON” tehlikesi olabilir
Refah seviyesinin yükseltilmesi, refah devletinin kurulabilmesi kurulabilme çalışmaları devlete yeni sorumluluklar getirmiştir
Refah devletinde devlet, çalışanlar kadar çalışamayacak durumda olanları, insanların çalışma süreleri sonlarında yaşamlarını idame ettirecek ve geliştirecek sosyal Güvenlik Sistem veya sistemlerini oluşturmak, insanların iş güvenliklerini sağlamak, işsiz kalanların yeni bir iş buluncaya kadar ( belirli süre ) sosyal sorunları ile ilgilenmek, kimsesiz, bakıma muhtaç kişilerin gereksinimlerini sağlamak vb sorumluluklar da devlet sorumlulukları arasına katılmıştır
Ayrıca kitle haberleşme araçlarının son derece hızla gelişmesi, fikirlerin anında tüm dünya ülkelerine ve halklarına iletilebilmesine dolayısı ile bir refah devleti olan ABD de ve G-7 ülkelerinde olan yaşam standardındaki gelişmeler ile ulaşılan ve yaşamı kolaylaştıran mal ve hizmetleri izleyebilmesi, DÜNYADA TÜKETİCİLİĞİN AŞIRI ŞEKİLDE artmasına neden olmuştur
Tüketimin ülkeler genelinde artması, dünya arz ve talep dengesini bozmaya, bozulan dengeler ve üstlenilen yeni yükümlülükler devletlerin mali yapılarını süratle bozmaya, dünyada dış ticaret fazlası veren sanayileşmiş ülkeler dışında bir enflasyon çizgisi oluşmasına, ülkelerin gerek birbirinin ekonomilerinden etkilenerek gerekse ülke içi kaynakların doğru kullanılmamasından ve talepteki çeşitlenmeye yönelik ürün çeşitlenmesi sağlanamaması nedeni ile sarmallar oluşmakta, enflasyon beklentisi de topluma yerleşmektedir
Özellikle gelişmekte olan ülkeler ile az gelişmiş ülkelerde tüketimin hızlanması ithalatı arttırmakta, ihracat/ithalat oranı düşmekte ve ülke sık sık İMF-Dünya Bankasından ödemeler dengesi açıklarını kapatabilmek için destek talebinde bulunur hale gelmişlerdir Dolayısı ile İMF ve Dünya Bankası bu tür devletlere özellikle dış ticaret açıklarını kapatacak veya azaltacak “ İSTİKRAR PROĞRAMLARI” uygulamaları için baskı yapar hale konuma gelmiştir Ekonomik gelişimini tamamlamış ve dış ticaret açığı vermeyen veya süreklilik arz etmeyen ülkeler için doğru olan bu talep diğer ülkeler için sorun teşkil eder hale gelmiştir
İşte bir başka sarmal da ülkelerin iç kaynaklarını yeteri kadar aktif hale getirememesi, alınan dış yardımların ise yeterli büyüklükte olmaması, ülkeleri ve yönetenleri her seferinde daha büyük sorunlar ile karşılaşmalarına, sorunların ertelenmesine, ertelemeler nedeni ile de daha büyük sorunların içine girmelerine neden olmakta ve sarmal çok daha fazla kuvvetlenmektedir Zira devletlerin üstlendikleri sorumlulukları kapatabilecek gelire sahip olmamaları devletlerin borçlanma maliyetlerini de olumsuz etkilemektedir
|